Borderline|Taekook

heartbreaker

üstte üç bölüm daha var

"Ah, ah yavaş! Yavaş lütfen!" diye bağırdı Jungkook onu arkasından itmeye çalışırken. Taehyung odasına gitmeyi bile beklememişti. Evin kapısına yaslamış ikisininde pantolonu dahi üstünde dururken dakikalardır içine vuruyordu. "Şş... bağırma ve bizi duymasınlar tamam mı?"

"Duyduklarına eminim orospu çocuğu!" dedi boğazına sarılan parmaklardan da kutulmaya çalışırken. Taehyung bir elini de onun tişörtünün izin verdiği kadar açık olan pürüzsüz ve kas dolu karnına yasladığında parmakları istemsizce yukarıya doğru kaymıştı. Eli sol göğsünü avuçlayıp Jungkook'un inlemesini sağlayacak bi hareket yaptığında dudaklarını kulağının arkasında hissediyordu. İkisi de nefesini keserken içinde şu an yavaş ama sert bir şekilde hareket ediyordu. Jungkook kalçalarını istekle ona yaslamıştı ve dudaklarını boynuna indirmesi için başını geriye atmıştı. Taehyung onun isteğini yerine getirirken ilk defa nefes sesleri tüm odayı dolduruyordu.

O an neden böyle bir şey oldu bilmiyorlardı ancak Taehyung belki de ilk defa altındaki kişinin penisini eline almıştı. Jungkook şok içerisinde inleyip başını eğeceği sırada göğsündeki el yeniden boğazına sarılmıştı. "Taehyung ne yapıyorsun?" dedi zevk dolu ses tonuyla. Kulağına gelen hafif bir gülüşle Jungkook başını yine omzuna yasladığında penisine sarılı olan elin gerçekliğiyle kendinden geçiyordu.

"Seni çekiyorum yavrum. Beraber gelmek ister misin?" dedi eli yeniden göğsünü bulurken. Baş parmağıyla göğsünün ucunu okşarken Jungkook iyice kendinden geçmişti. Başıyla onu belli belirsiz onayladı ancak penisindeki sıcak el bacaklarının titremesine sebep oluyordu. Tabii Taehyung çok yavaş tutmadı kendini. Onu yine bağırtıyordu ancak bu sefer aldığı zevk diğerlerine benzemiyordu. Ne yalan söylesin onunla ilgilenmesi hoşuna gitmişti işte. "Ah devam et Taehyung. Lütfen yavaşlama." dedi istemsizce vücudunu eğmiş daha iyi bir pozisyon alırken. Taehyung onun bu istekli hallerine bitiyordu. Seçtiği partnerleri onun ya sertliğine dayanamıyordu ya da BDSM seviyordu ve Taehyung bundan hoşlanan biri değildi. Ortasını sanki anca bulmuştu.

"Arsız seni. Bayılıyorsun değil mi sana böyle davranmama?" dedi Taehyung kısık bir ses tonuyla. Jungkook onu belli belirsiz onayladığında hem elinin hem de belinin hareketi hızlanmıştı. Jungkook henüz sınırdaydı ancak içinde hissettiği sıcak sıvı onunda Taehyung gibi sesli bir şekilde gelmesini sağladığında ayakta duramıyordu. Taehyung onu sıkıca tutmasa yere yığılıp kalabilirdi. Nitekim öyle de olmuştu. O birazcık geri çekildiğinde Jungkook dizlerinin üstüne çökmüştü. Karnındaki hafif ağrı ve deliğinden sızan sıvıyla arkasındaki adama inanılmaz bir manzara sunarken yine vücudu titriyordu. Taehyung'un sıcak elleri sanki hala penisinde ve vücudunda geziniyor gibi karıncalanıyordu.

"Gel bakalım buraya." dedi Taehyung onu ayağa kaldırırken. Salondaki koltuklardan birine geçtiklerinde Jungkook çağırmakla iyi mi yoksa kötü mü yaptığını anlamıyordu. Anladığı tek bir şey vardı o da yarın sabah yürüyemeyeceğiydi.

***

"Hemen mi gidiyorsun?" dedi Jungkook koltukta nefes nefese konuşurken. Zevk almamış mıydı? Nasıl bu kadar çabuk kendine gelebilmişti ki? Doğru ya, sikilen oydu. "Annenler gelir birazdan." dedi saati işaret ederken. Jungkook yattığı yerde dikleşti ve saate baktı. Yarım saati bulmaz geleceklerdi. Jungkook sessizce kendileri tarafından kirletilmiş koltukta otururken onun üst bedenini o kadar merak ediyordu ki bazen tişörtünü parçalamak istiyordu.

"Ne oldu? Neden dik dik bakıyorsun?" dedi Taehyung onu ayağa kaldırırken. Jungkook nefesini sertçe dışarı üfledi ve elini elinden çekti. Taehyung onun bu ani hareketine karşı sinirlense de sakin kalmayı denemişti. Bu da bir ilkti ya neyse.

"Jeon... duşa gir ve burayı temizlemem için bana ne bulursan ver." dediğinde Jungkook şaşkınlıkla ona bakmıştı. Nasıl yani? Burayı o mu temizleyecekti? Ama iyi de Taehyung bunu neden yapacaktı ki?

"Ben hallederim sen git." dedi eşofmanını giyerken. Aslında neden reddettiğini bilmiyordu. Yapsa iyi olabilirdi çünkü karnının içindeki sıvı onu rahatsız ediyordu. Eşofmanını giydiğinde Taehyung kolunu tuttu ve onu kendine çekip burun buruna gelmelerini sağladı. Öfkeli duruyordu. Reddedilmeyi hiçbir konu da sevmiyordu ve bunu Jungkook'a her seferinde yansıtıyordu. "Dediğimi yap Jungkook."

"Hani gidecektin?" dedi hala aynı pozisyonda birbirlerine bakarken. Dudakları mı yanıyordu onun? Taehyung kolunu bırakıp öfkeyle "Hemen gitmeyecektim Jungkook. Seks yaptık, sen ağrınla buraları topla, temizle ve ben de gideyim mi diyecektim? Bu kadar kötü biri miyim senin gözünde?" dediğinde Jungkook yutkunmuştu. O, asla bahsettiklerinin hiçbiri değildi ama Jungkook kötü biriydi. Onu ölüme terk edecek kadar kötü biriydi. Gözlerini kaçırdı ve yutkundu. Sürekli böyle hissetmekten çok yorulmuştu ama bir türlü toparlayamıyordu.

"Hayır değilsin."

"O zaman hadi yavrum. Gir duşa ve benim de sana yardım edebilmeme izin ver."

Jungkook bu sefer yanmayı yanaklarında hissediyordu. Düşünceli oluşu bile batıyordu bazen. Hoş... normal zamanda batmazdı ya neyse. "Tamam ama ben çıkana kadar gitme." dedi Jungkook odasına ilerlerken. Taehyung gülünce durmuştu.

"Neye güldün şimdi? Az önce sinirliydin!" dedi Jungkook sertçe. Bazen onun bu değişimlerine katlanamıyordu. "Bir an annenlere burayı temizlerken yakalandığımı düşündüm de o yüzden."

"Sus gerizekalı."

Jungkook'a "Beni ama biraz daha oyalarsan öyle olacak." dedi ancak gülümseyerek konuşması biraz garip hissettiriyordu. Çok sevgiliymiş gibi hissetmişti ve bu gerçekten çok garipti. "Tanışırsın işte bir şey olmaz." dedi Jungkook şaka yaptığını belli eden ses tonuyla. Taehyung ciddi bir şekilde dudağının içini dişlemişti. Tanışsa bile üç gün sonra bırakacağını herkes biliyordu.

"Zaman içerisinde bitip gidecek bir ilişki için çok ciddileşmeye gerek yok. Dediğimi yap ve yalnız bırak."

Ah, sahi. Taehyung iyi biriydi ama kalp kıran biriydi.

taehyung aslında kötü biri değil ama sevgi ne onu bilmiyor ve nasıl bunu karşıya yansıtacağını da bilmiyor dengesiz işte sevgi konusunda ve oldukça da bilgisiz