Minho gözlerini açmış ve yatağının diğer köşesinde uyuyan Seungmin'e bakmıştı. Gülümseyip ona doğru yaklaştı. Parmaklarını tişörtünün eteklerine koydu uyuyan bedenin. Seungmin uyansa...kızar mıydı?
Umrunda değildi. İçinden nasıl geliyorsa öyle yapacaktı. Bu zamana kadar belki de çoktan yapması gerektiği gibi...Yatakta aşağı kaydı ve tişörtü yavaşça yukarı kaydırdı. Huzurlu nefesleriyle inip kalkan karnın bir kısmı açıkta kaldığında Minho yavaşça dudaklarını Seungmin'in tenine değdirdi. Kendisine kıkırdadığında Seungmin tenine değen nefesle huylandı ve kıpırdandı.
Sabah sabah gelen cesaretle yaptığı deli saçması şey komik gelmişti bir anda. Içini kıpır kıpır eden bir komiklik.
Küçük öpücükler kondurduğu sırada Seungmin huysuzca gözlerini araladı. Köpeklerinin yaptığı gelmişti uykulu aklına. Ama Minho'nun diğerlerine göre daha ıslak öpücüğüyle biraz daha ayılırken bir köpekleri olmadığı dank etmişti.Dehşetle gözlerini açıp aşşağı baktı. Üstündeki görüntü onu tek seferde mahvetmeye yetmişti.
Yutkunarak dirsekleri üzerinde doğruldu. Tanrı aşkına bir gün bu manzarayla uyanacağını söyleseler Minho'nun tam şuan da kenarını kemikli eliyle kavradığı götüyle gülerdi."Napıyorsun lan?"
"Günaydın" dedi Minho sanki her şey normalmiş gibi sevimlice.
"Ne günaydını kalk bacaklarımdan"
"Kardeşime günaydın öpücüğü veremez miyim?"
"Karnıma?"
Minho dudağının kenarını yukarı kıvırarak altındaki bedenin üzerinde yükseldi. Artık burun burunaydılar.
"Başka yerden öpsem kabulsün yani?" Gözlerini yeni uyandığı için hafif şişkin dolgunluğa kaydırdı. Seungmin tam anlamıyla çığlık atmak istiyordu. Bu kadarı çok, çok fazlaydı.
"Öpücük falan istemiyorum kalk üstümden ya!"
"Sonra öpmek için yalvarırsın ama ha"
"Niye abimi öpmek için yalvarayım. Sapık mısın"
"Tch. Bu gibi salak söylemlere dün gece son verdik Seungmin. Sinirlendirme beni. Abi kardeş tatavasına girme boşuna"
"Lan ne oldu dün sadece salak salak küsme babama diye sırtına sarıldım!"
"Ha başka bir şey geçmedi o salak beyninden? Daha sürünelim diyorsun yani. Iyi sen bilirsin. Bendeki de aptallık. Yıllardır sürünüyorum biraz da sen sürün"
Minho yataktan kalkıp banyoya ilerlediğinde Seungmin şaşkınlıkla ona bakıyordu. Oysa bu mevzular hiç açılmasa Seungmin aptal gibi duygularından bi'haber sefil yaşantısına devam ederdi.
Kahvaltıya oturduklarında Minho doğru düzgün yemeden ayaklanmıştı. Mutfaktan çıktığında babası Seungmin'e döndü.
"Nereye gidiyor bu?"
"Bilmiyorum."
Seungmin az sonra kalkıp peşinden gitmişti.
Minho saçını düzeltiyordu.
Kapıya yaslanarak ona baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Brother
Fanfiction"Ne yapıyor bu iki salak?" ~ "Arabanın camını kır daha gitmeden de peder ağzımıza sıçsın"