Eğer yazım yanlışı yada beğenmediğiniz birşey olursa lütfen yoruma yazın
Su Ay Kara'dan
Operasyondan dönmüştük.Timimle beraber yemeğe gitme kararı almıştıko yüzden odama gittim.Üstüme beyaz bir kazak ,altıma mavı pantolon giydim siyah deri ceketimi ve çantamı alıp çıktım.
(Su Ay'ın giydikleri)
Tam odamdan çıkmıştım ki telefonum çaldı. Telefonu açtım tanımadığım bir kadın sesi geldi kulağıma. kadın ilk önce kendini tanıttı "merhaba Su Hanım ben Dr. Melek Şahin. Bozkır Hastanesinden arıyorum acilen buraya gelmeniz lazım karışmış olabilirsiniz." ilk başta anlamamış olsam da sonradan anlayıp tamam dedim. Kafam karışmıştı timimin yanına giderken abimleri aradım olanları anlattım oda" askeriyede bekle birlikte gideriz" dedi.bende timimin yanına gelmiştim hepsinin gözü beni süzdükten sonra teker teker iltifat ettiler bende teşekkür ettim ve onlara yemeğe gelemeyeceğimi söyledim nedenini sorsalar da söylememiştim. Timimin yanından ayrıldım ve bahçeye çıktım 5-10 dakika sonra abimler gelmişti hemen hastanenin adresini verdim ve yola çıktık. Yolda Nilay sürekli soru soruyordu.
Nilay: Nasıl ya! böyle bir hata yaptıklarına inanamıyorum.
Ben: Bende inanamıyorum ama yapacak bir şey yok gidip n'olduğnu öğrenmemiz lazım.
20 dakika sonra hastaneye gelmiştik hemen Melek Hanımın odasına gittik. İçeri girdiğimizde tanımadığım bir kız ,kadın ve adam oturuyordu. onların karşısında ise hayatımda en nefret ettiğim adamlardan biri yani babam oturuyordu. Biz ayakta kalmayı tercih etmiştik. Doktor hanım hemen konuştu "Evet ne için toplandığımızı biliyorsunuz diye düşünüyorum o yüzden uzatmadan direk DNA testi için kan örnekleri alınacak lütfen hemşireyi takip edin."Hemşireyi takip ettikten sonra kan alma odasına geldik. Hemşire teker teker kan aldıktan sonra sonuçların 2 saat içinde çıkacağını söyleyip gitti.
2 Saat Sonra
Doktor elinde zarfla odaya girdi. Heyecanla doktorun zarfı açmasını beklerken artık dayanamayıp "şu zarfı artık açar mısınız?" dedim. Doktor sabırsızlandığımızı görünce hemen zarfı açtı ve yazanları okumaya başladı. "Su Ay Kara %99,9 Mustafa Bozkır'ın kızıdır." ben duyduğum şeyle bir yıkım yaşamıştım ama gördüğüm şeyle daha da çok yıkıldım bana bir kere bile sarılmayan, saçımı okşamayan adam 2 saniye önce tanıştığı kızına sarılıp saçından öpmüştü. ben bunları daha fazla görmek istemediğim için dışarı çıktım. Benim çıktığımı gören Nilay ve Kaya abimde benim arkamdan çıktılar. Ne kadar bana seslenseler de duymazlıktan geldim. Ben çıktığım gibi hastaneden çıkmak için asansöre gittim ve aşağı kata inip hastaneden çıktım. Çıktığım anda yüzüme tokat gibi çarpan rüzgarla birlikte göz yaşlarım kendini salmıştı. AĞLIYORDUM. En son 11 yıl önce yani annem öldüğünde ağlamıştım. Sonra kendime söz verdim bir daha ağlamayacaktım o gün son demiştim ama değilmiş . Hiç bu kadar canımın yanacağını düşünmemiştim. Hiç canım böyle yanmamıştı kalbim ağrıyordu , canım çok acımıştı. Ben bu gün o adamdan bir kere daha nefret etmiştim. şimdi nereye gideceğimi bilmiyordum kimsenin beni bu halde görmesini istememiştim. Sonra aklıma geldi benim özel yerim. Tabi ben oraya yuva diyordum çünkü ben en doğal halimi orda yaşıyordum hızlıca koşarak oraya gittim. Koşarken vicuduma çarpan rüzgar beni ürpertirken bir yandan ağlıyordum. Yarım saat sonra gelmiştim işte benim yuvam beni Binbaşı Su Ay Kara olan kılığımdan çıkartıp Su halime getiren tek yerdi ve ben yuvamı çok seviyordum. Ondan kimseye bahsetmemiştim arada çıkıp gelirdim buraya. Duvarlara ve en önemlisi beni yargılamadan dinleyen peluş ayıma anlatırdım bütün dertlerimi. O yüzden burası benim yuvamdı
(Su Ay Kara'nın ayısı)
---------------------------------
evet arkadaşlar bu benim ilk hikayem yanlış yazdığım ya da beğenmediğiniz birşey varsa yazabilirsiniz
oy vermeyi unutmayın öpüldünüzz
YOU ARE READING
Su Ay Kara(Gerçek Ailem)
Adventureölülerden korkmazdım çünkü en büyük kötülüğü yaşayanlar yapıyordu zaten.