5

512 37 34
                                    

uyandığımda, yanım boştu. gerildim. terk edilmiş gibi hissetmiştim.

onun evindeydim. nerede olabilirdi ki? filmlerdeki gibi, güzel geceydi, ben işe gidiyorum, bir daha görüşmeyelim diye not bırakarak beni terk etmiş olamazdı değil mi?

sonuçta çoğu erkek yatağa atana kadar katlanıyordu. hele de onun yaşındaki ve evli erkekler.

burnuma gelen kızarmış yumurta kokusuyla düşüncelerim bölündü. kaşlarımı çattım. yataktan çıkacakken çıplak olduğumu hatırladım. serhan'ın dün üzerinden çıkardığı gömleği üstüme geçirdim ve aşağı indim.

tezgahta arkası dönük, ıslık çalarak kahvaltı hazırlıyordu. yanında da köpeği gölge oturmuş, belki bir lokma ona da düşer diye göz hapsine almıştı.

oh... terk edilmemiştim.

adım seslerimi duymuş olacak ki bana döndü.

"günaydın."

baştan aşağı süzdü. "çok seksi olmuşsun." bana doğru ilerledi ve dudaklarıma bir öpücük kondurdu.

"gittin sandım."

alayla güldü. "ben çok kötü bir adamım irem. seninle sevişip, sonra kağıt mendil gibi atacağım."

güldüm. "tamam saçmalamış olabilirim... kahvaltı mı hazırlıyorsun?"

beni şaşırtmıştı nedense.

"evet. mis gibi mantarlı omlet ve yanında reçellerimiz... sever misin?"

"bayılırım."

bir yandan gözleriyle vücudumu dikizlemeye devam ediyordu.

"ben şimdiden doydum gerçi."

"nasıl?"

"gözlerim doydu en azından."

utanarak güldüm. "sabah kalkınca aceleyle bunu geçirdim üstüme."

"yakından bakayım üzerine tam olmuş mu." bana yaklaşıp belimi kavradı. o anda köpeği gölge aramıza girmeye çalıştı.

"oğlum... çekil şurdan!"

düşündüm de, bu köpek başından beri bu eve girmemi istemiyordu. sonra da serhanın evli olduğunu öğrenmiştim. sanki her şeyi biliyordu da yanlış yapmama engel olmaya çalışıyordu.

serhan tekrar bana döndü ve elini önce bacaklarıma, sonra gömleğin zar zor kapattığı kalçama götürdü. dokunuşları beni hem utandırıyor hem de çok iyi hissettiriyordu.

"iç çamaşırı giymemişsin."

"gölge'nin önünde yapma bari." dedim gülerek.

"o gözlerini kapatır, merak etme sen." dedi kalçamı okşamaya devam ederken. beni yavaşça tezgaha yasladı. eğilip boynuma öpücüklerini kondurmaya başladı.

"serhan..." diye inledim gözlerimi kapatırken.

"çok güzelsin irem."

"dur bir dakika.."

"neden? istemiyor musun?"

"istiyorum ama... ocaktakiler yanmak üzere."

aceleyle oraya koştuğunda güldüm.

"benden kaçmak o kadar kolay değil ama. bu burada bitmedi."

kaçmak isteyen kimdi ki..

"allah kahretsin!"

"ne oldu?"

"ekmeksiz kahvaltı ve şekersiz çay olur mu?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 26 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

güvenli tehlike (dddy issues)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin