0.3

1.8K 444 139
                                    

200 yorum ❤‍🩹

han, alien

***

Yeryüzüne düşen ve yaralarından başka bir şeyi olmayan ben, yapayalnızım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yeryüzüne düşen ve yaralarından başka bir şeyi olmayan ben, yapayalnızım

***

Sadece hatırlayabilirdiği şeylerle annesine, kendini daha da öğrenmek için sorular soruyordu Jisung saatlerdir aralıksız. Ağrıyan başını ovuşturdu ve derin bir nefes vererek dudaklarını araladı.

"Babam nerede anne?"

"Jisung..."

Kadının tereddüt ve hüzün dolu bakışları Jisung'un sanki bir şeyleri anlamasını sağlamıştı, biri kalbinin üzerine ağır bir taş bırakmışçasına nefes alamadığında "Kaybettik," sözü başını eğmesine sebep oldu.

Odadaki hava yeterli gelemediğinden göğsünü ovuşturmuş, nefes almaya çalışmıştı. Her şeye şaka gibi geliyordu ona, belki de bu yüzden idrak etmesi zorlaşıyordu.

"Ne zaman?" diye mırıldandığında "Üç sene önce," cümlesini alması gecikmemişti. Derin bir yutkunma ihtiyacı hissederek geriye attı başını ve yastığına yaslandı. Gözlerinden sessizce akmaya başlayan yaşlar şakaklarına doğru bir yol alırken daha fazla soru sormadı Jisung, yüzleşeceği gerçekler onu korkutuyordu.

Annesi de hazmetmesi için vakit tanımıştı, uzandığı yerde sessizce ağladı ve bu kazayı yaptığı için kendine kızdı tekrar tekrar. Bir şeyleri aydınlatmak canını yakıyordu, sanki on dokuz yaşındaki Jisung ve yirmi sekiz yaşındaki Jisung bambaşka biriydi.

Düşünceleri beynine iyice akın ederken nefes almak çok zor geldi, uyuyakalan annesini rahatsız etmemek için sessizce camı açmıştı ama yeterli değildi. Terlikleri giyip hastane odasından çıkarken duvara tutundu.

Filmlerde, dizilerde, kitaplarda gördüğü şeyin başına gelmesi onu delirtiyordu. Beyninde her şey birbirine girmişti, bazen bir şeyler hatırlıyor bazen de hatırlamadıkları için sinirleniyordu.

Asansöre bindiği sırada bir kenarda hemşire ile konuşan ve bugün nöbeti olan Changbin kapılar kapandığı sırada onu görür gibi olmuştu. "Jisung?" diye mırıldanıp dosyayı teslim etmiş ve asansörün durduğu kata bakıp o kata çıkmıştı.

Kendini çatıya attı Jisung, atar atmaz da yere düşerken acıyla bağırdı. Öyle ki bağırışı kendi kulaklarını dahi sağır edecek dereceydi. Babasına, hatırladıklarına, geçmişle bugünün uyuşmazlığına ağladığında kendine kızdı tekrar.

"Aptal, aptal! Sarhoş araba mı kullanılır, aptal!"

Yanında durdu Changbin. "Sarhoş araba kullanılmaz, çok haklısın ama yerde oturarak kendine zarar vermeye devam edemezsin."

iary, hyunsung ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin