3. Bölüm / 15

269 40 13
                                    

Yorum sınırı: 40

Bölümü yazarken ağladım aq böyle bişi yok.

"Biz Jungkook ile aşağıdaydık. Jungkook Jimin'i aradı ve nerede olduğunu sordu. Jimin yukarıdayız diyince yukarı çıkmak için yürümeye başladık. Jimin düştüğünde onu ilk görenlerden biri biziz. Yukarı da değildik bile." Yoongi kendinden emin bir şekilde konuştuğunda savcı ve dedektif yan yana oturmuş onu dinliyordu. Yoongi diğerlerinin aksine korkmuş gibi değildi. "Bazı söylentiler duyduk." Yoongi beklediği sorunun geleceğini anladı. "Sizin hakkınızda."

——-

Flashback Jimin'in gözünden:

"Sabrett." Jungkook gözlerimi eliyle kapatmış beni yavaşça yürütürken içimdeki heyecana engel olamıyordum. Bir anda bana bir süprizi olduğunu söylemiş ve beni buraya getirmişti. Durduğumuzda ellerimi onun ellerinin üzerine koydum.

"Çok merak ettim! Çek elini aşkım hadi ya!" Sızlanmama güldüğünü duyduğumda daha fazla gülümsedim. Heyecanla yerimde sallanırken ona sürtünmüş olmalıyım ki ufak bir uyarıda bulundu. "Yavrum sakin ol amaçtan sapmayalım yanlışlıkla." Dediğinde kahkaha attım. Bu onu da güldürmüş boynuma bir öpücük kazanmıştım.

Bir anda elini çektiğinde gördüğüm şey ile şaşkınca aynaya baktım. Beni aynanın önünde getirmesine anlam veremediğimde onun üst bedeninin çıplak olduğunu gördüm. Aynadan onu dikkatlice incelemeye başladım. Yarım gördüğüm siyahlıkla ona döndüm.

Kalbinin üstünde yer edinmiş dövmeyi gördüğümde mutluluktan ağlayacak gibi olsam da bu anı bozmamak için kendini tutmaya çalıştım. Yine de gözümün dolmasına engel olamadım.

Jimin yazısının hemen yanında minyatür bir anka kuşu duruyordu.

Jungkook ellerini yanağıma yerleştirdi ve içi giderek baktı bana. "Sen benim tekrar var olma sebebimsin. Senden öncesini sildim sevgilim. Hatırlamıyorum. Hatırlamak istemiyorum. Ben seninle yeniden doğdum. Sen beni küllerimden var ettin. Ben çok dağılmıştım çok yıpranmıştım... Ben amaçsızdım Jimin. Sen geldin ve hayatımı renklendirdin. Toparladın, güzelleştirdin sevgilim. Senden öncesini unuttum. Benim sana olan sevgim benimle birlikte mezara girecek."

Bu dedikleri gözyaşlarımın akmasına sebep olmuştu. O her zaman bana süprizler yapardı. Her zaman bir şeyler için çabalardı. Her ne kadar yanlışları olsa da başta dediğim gibi artıları çoktu. Sadıktı ve kalbi benim için atıyordu. Vücuduna işlenmiş bu dövme bunun kanıtıydı.

Bana olan sevgisi benimle mezara kadar gidecekti.

Ben ona her şey için çok minnettardım ve her zaman öyle olacaktım. O benim zaafımdı ama her şey karşılıklıydı çünkü onun zaafı da tam olarak bendim.

28 Nisan 2024

O gün hava sanki olanları hissetmiş gibi kapalıydı. Jungkook küçük ailesindeki son kişiyi de kaybetmişti. Annesi ve babası ölmüştü tek dayanağı biricik sevgilisi ise terk etmişti onu. Erkenden gitmişti. Oysaki hep ellerini tutacağını söylerdi. Gitmeyeceğini fısıldardı kulağına.

Herkes yavaş yavaş dağılmaya başladığında gözleri yaşlı Taehyung geldi Jungkook'un yanına. Jungkook yağmur yağmaya başladığında başını gökyüzüne kaldırdı. "Artık gitmeliyiz." Dedi Taehyung. Kabullenemiyordu. Mezara baktıkça bayılası geliyordu. Arkadaşı orada değildi. Olamazdı da. Jimin her zamanki gibi enerjisiyle gelecekti buraya. Böyle bitmemeliydi.

Jungkook onun elini ittirdi. "Dokunma bana!" Biliyordu yukarıda olanlardan biri Taehyung'tu. O da meleğine kıymış olabilirdi. "Git! Hiçbirinizi istemiyorum." Taehyung yavaş yavaş yürüyüp uzaklaşmaya başladığında gözyaşlarını serbest bıraktı Jungkook.

Toprağa oturdu kıyafetlerinin kirlenmesini umursamadan. "Buradayım sevgilim." Bir gün şakayla karışık Jimin'in dediğini hatırlıyordu Jungkook. O gün çok kızmıştı sevgilisine böyle şaka mı olur diye ama bu sonun bu kadar çabuk geleceğini bilmiyordu.

"Eğer ölürsem ilk gün yanımda olur musun?"

Elini toprakta gezdirdi Jungkook. "Neden beni bıraktın?" Dedi gözyaşları akarken. Eli toprakta gezinmeye devam ederken yağmur daha da bastırdı. "Üşüyor musun?" Cevap alamadığı her an içindeki ağlama isteği daha çok artıyor gözlerindeki yaşlar hızla akıyordu.

"Sen hep hemen üşürdün. Üşümeni istemiyorum." Burnunu çekti. "Korkma tamam mı gitmeyeceğim ben." Üstünde Jimin'in hırkası vardı. Buram buram sevgilisi kokuyordu. Jungkook onun kokusunu derin derin içine çekti.

"Yanımda mısın şu an Jimin? Görüyor musun beni?" Hıçkırarak ağlamaya başlamıştı artık. Ciğerlerine dolan sevgilisinin kokusu ama bundan sonra asla onu göremeyecek oluşu onu içten içe çürütmeye başlamıştı bile.

O gün gece boyunca sevgilisiyle konuştu Jungkook. Anılarından, onu şimdiden özlediğinden bahsetti. Sabahta onunla kaldı öğleye doğru sırılsıklam üstüyle ayrıldı yanından istemeye istemeye.

 Sabahta onunla kaldı öğleye doğru sırılsıklam üstüyle ayrıldı yanından istemeye istemeye

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
The End • JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin