6. Bölüm

15 1 6
                                    

Yarım saat? Bir saat? Ya da yirmi dört saat mi geçmişti aradan?

Ne kadar oldu bu odaya gireli?
Ne kadar oldu uyuyalı?
Ne kadar oldu Alp bu odadan çıkıp gideli?

Dün Alp'in dediği saat dörtten beridir bu küçük ışığı az olan odada yalnız başına ellerinde ve boynunda kelepçeler ile oturuyordu.

Gözlerini açtığında bunun sadece bir rüya olmasını diledi Tuna, fakat gözlerini açtığında gördüğü şey maalesef ki rüya değildi hâlâ elleri bağlıydı başını asla hareket ettiremiyordu.

Tuna: Çıkarın beni! Ah!..

Bağırmayı dener ama boğazına takılan şey engelliyordur konuşmasını, anında batmaya başlıyordu çenesine.

Yeniden dener konuşmayı canı acır yine buna rağmen yeniden denemeye devam eder.

Tuna: Alp nerdesin? Yalvarırım çıkar şunları!

Sesini kimse duymuyodur, bağırması hiç bir işe yaramamıştır canını acıtmaktan başka.

Kapı açılma sesi duyar, gelen kişinin kim olduğunu asla göremiyordur. Kapı demirden olduğu için gıcırtılı sesler çıkarıyordur.

Odaya giren kişi Alptir, elinde ufak bir çanta vardır, içeri girip Tuna'nın karşısına oturur, çantayı da yere bırakır.

Alp: Günaydın, rahat uyuyabildin mi?
Tuna: Nolur çıkar şunları artık.
Alp: Tüh! Çeneni yara yapmış bak. Söz de dinlemiyorsun ki hiç.
Tuna: O elinde ki ne?

Alp cevap vermez cebinden çıkardığı anahtar ile Tuna'nın bileklerine taktığı kelepçeyi çözer ardından boynuna taktığı kelepçeyi de çıkarır.

Tuna: Ah!..
Alp: Ne kadar narinsin Velibaşoğlu!

Gülmeye başlar Alp, Tuna ise sakin kalmaya gayret ediyodur.

Tuna başını yana çevirip yerde duran çantaya bakar ve merak edip tekrar sorar.

Tuna: O çantada ne var?
Alp: Bilmem ne varmış acaba?
Tuna: Bu sefer ne yapacaksın?
Alp: Daha düşünmedim. Ama aklıma gelirse söylerim.
Tuna: Ben ne zamandır bu odadayım?
Alp: Bir yıldır buradasın Velibaşoğlu, Ah şu zaman ne de çabuk geçiyor!

Alp yere bıraktığı çantayı açıp içinden iğne ve ip çıkartır.

Alp: Uzat elini.
Tuna: Ne- neden?
Alp: Çok soru sordun bugün, daha soru sormak yok sana.
Tuna: Ne yapıyorsun?!
Alp: Susarsan pansuman yapıcam, daha işim bitmedi. Çabucak ölmene izin veremem.
Tuna: Uyuşturmadan mı? Mikrop kaparsam ne olacak?
Alp: Napabilirim?

Alp Tuna'nın sağ elini tutup çeker ve iğneye geçirdiği ip ile dikiş atmaya başlar bileğine.

Alp: Acıyor mu canın?
Tuna: Bilerek yapıyorsun bunu.
Alp: Doktor değilim, idare et. Bugün de çok eğleneceğin şeyler yapacağız.
Tuna: Ah!..
Alp: Bağırma Velibaşoğlu.

Alp Tuna'nın sağ bileğine dikiş attıktan sonra aynı şeyi sol bileğine de yapar.

Tuna bileğine iğnenin her girişin de kendini sıkıyodur bağırmamak için, bu neydi ki zaten? Kim bilir bugün neler yapacaktı kendisine Alp.

Alp onun sol bileğine de dikiş attıktan sonra adamlarına işaret verir, Adamlar içeri girip Tuna'yı yerden kaldırırlar.

Alp: İçeri götürün geliyorum birazdan.
Yavuz: Tamam.

Ne Olur Uyandır Beni! (Seksendört)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin