10 - BURUK GERÇEK

274 5 1
                                    

10 - BURUK GERÇEK

***

Karan

Her. Şey. Sikim. Gibiydi.

Bir anda baskın yemiştik. Hemde en güzel gecemde, sevgilim ile beraber olduğum bir akşamda... Fakat siktiğimin piçi yine baskın yapmıştı ve bütün her yeri kan revan içinde bırakmıştı.

Ancak yine yenilen o orospu çocuğu olmuştu.

Ahves ve adamları çağırdım. Adamlar evi temizleyip cesetleri çıkartırken Derin bir süre banyoda kaldı. Ona giymesi için birkaç kıyafet verdim. O çıkana kadar sadece kapısında bekledim.

En sonunda kapıyı açıp dışarı adımını attığı an bana yorgun bakışlar attı. Resmen depresyonda olan bir ergen gibi görünüyordu. Onu bu halde görmek içimi karartmıştı.

“Ah, bebeğim,” diyerek ona doğru yaklaştım ve kollarımı bedenine sardım. Bir anda ağlamaya başladı. Yüzünü omzuma gömdü ve gözyaşlarını üzerime akıttı. Üzerime siyah bir kıyafet geçirmiştim ve şu anda onun göz yaşları bir şelale gibi üzerime akıyordu fakat görünmüyordu.

Onun acılarını gizleyeceğim. Daima.

“Sana banyoda kalman gerektiğini söylemiştim,” dedim sesimi yumuşak bir tona ayarlayarak. Onu kırmadan bu akşamı bitirmeliydim.

“Seni o itlerin elinde tek bırakmak istemedim,” dedi sesi kısık çıkarken. “Ve sanırsam çoğunu öldürdüm bile. Tek başıma “

Gülümsedim “İşte benim sevgilim.”

Sevgilimin elinden tutuyorum, merdivenlerden çıkarken bütün ışıklar bizi takip ediyor ve sahnenin ortasına geçip mikrofonla diyorum ki;

“İşte o benim sevgilim!”

Hayal dünyamı sikeyim!

Onun elinden tuttum ve üst kata, odama götürdüm. Daha önce burayı ona gezdirmemiştim. Çünkü daha sadece birkaç saat önce uyandı, Karan. Ah, doğru...

Koridoru geçtik ve koridorun sonunda kalan kapalı odamın kapısını açtım. O merak dolu gözlerle odayı ve evi incelerken “Evin fazlasıyla ilgimi çekti,” dedi.

Ona doğru döndüm. “Senin kadar ilgi çekici değil.”

Gözlerim onun gülüşüne daldı. Fakat zor da olsa başımı çevirdim.

Odanın loş lambaları odayı birazcık da olsa aydınlatıyordu. Derin’e bakarken yutkundum. Issız bir yabancılık çekmiştim alakasız bir şekilde. Derin yabancı mı sence, Karan? Onu pek tanımasam da tanıdığım kadarıyla onu seviyordum. Onu tek bir hatasında silecek ya da saçma sapan bir durumda onunla aramı bozacak değildim. Onunla bu yolda ilerlemek adına yemin etmiştim ve bunu gerçekleştirecektim.

O henüz yemin etmedi, Karan.

İşte bu tartışılmaz bir gerçekti.

Yeminler bozulacak, Karan.

Hayır, o hep benimle kalacak.

Hayır. Gidecek. Tıpkı Asena gibi. O da seni yarı yolda bırakıp gidecek.

Gerçeğin perdesi aralanıyordu. Issız bir şekilde fakat ben fark etmeden kendi ellerimle...

Bir anda Derin yüzüme doğru yaklaştı ve ellerini yanaklarıma bastırdı. Parmakları derime baskı uygularken “Senin güveneceğin bütün duvarlar yıkılacak!” dedi sesi çok farklı ve ürkütücü bir tona dönüşürken. “Bütün hayatın yıkılacak. Ellerinde o günkü kanlar olacak. Hiç fark etmeden kendi mezarını kazacaksın.” Tırnakları derime girdi ve kan damlaları yanaklarımdan süzülerek çenemden aşağı doğru aktı. “Senin tanıdığın sandığın herkes cenazene bile gelmeyecek. Sen tamamen yalnız bir piç kurususun!” Ve uzun ve dikenli dilini çıkartıp yüzümü yalamaya başladı. Yüzü yüzüme daha çok yaklaştı. Gözleri gözlerime değmek üzereydi.

9 GÖZYAŞI (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin