Arslan hocanın dersindeydik. Favori hocalarımdan biri. Müdür yardımcısı ve edebiyat öğretmeniydi. Haliyle de ders edebiyat. sivil giyinmek istemiştim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tam olarak böyle giyinmiştim. Arslan hocanın gelmesi ile yanımda uyuyan Deniz ile karşımda uyuyan Emad'ı dürterek uyandırdım.
İkiside mızmızlanarak kalktılar. "Hâla uyanamayanlar var aramızda" dedi. Benim bu harika kombinimi görünce kaşlarını çattı."Oturun"dedi.
Yanıma doğru geldi"Tenefüste odama gel" dedi ve kıyafetimi süzdü. Nereden aldığımı falan soracak herhalde. Daha sonra sınıfın ortasına gidip "Arkadaşlar sivil gelmek, makyaj yapmak vs. Yasak. Size bunu demekten dilimizde tüy bitti." Dedi soğuk sesi ile.
🧚🏻♀️
Ders bitmişti. Bende Arslan hocanın peşinden hızlı adımlarla onu takip ediyordum. Arslan hoca bir anda durdu."Sen kapıda bekle benim işim var biraz." Dedi. Beyefendiye bak kapıda bekle diyo bide. "Tamam hocam" dedim.
Odanın kapısının önünde bekliyordum. 3-4 dakika boyunca bekledim. Ayaklarım ağrıyordu artık. Arslan hoca gelince dik durdum. Azar işiticektim. Bundan adım kadar eminim. Başka ne için olucak ki zaten.
Odanın kapısını açtı ve içeri girdi. Bende peşinden içeri girdim. Eli ile masasının karşısındaki koltuğa otur işareti yaptı. Koltuğa oturdum. Ve konuşmasını bekledim. "Kıyafet konusunda uyarmıştım diye hatırlıyorum. Dimi Gece" dedi. Hiçbir şey demedim. Sadece başımı hafiften yere eğdim. "Bu son Gece. Bu son olsun lütfen. Çıkabilirsin" dedi kapıyı göstererek.
"Ohhhh be ucuz yırttım" dedim. Birazcık sesli söylemiş olmalıyım ki içerden Arslan hocanın "DUYUYORUM!" Sesi geldi. Duymazdan geldim ve kapıyı yavaşça kapattım.
Sınıfa girdiğimde beni bekleyen Deniz'i görünce şaşırdım. "Noldu la böyle dikiliyon zebani gibi" dedim.
"Gece ne oldu anlat hadiiii! Ne dediii!?"
"Sadece uyardı" dedim göz devirerek ve yerime geçtim. Hiç halim yoktu. Kollarımı sıranın üstünde birleştirdim ve başımı sıraya gömdüm. Başım çok ağrıyordu. Teneffüs bitmişti. Arslan hoca sınıfa gelmiş olmalıydı ki Deniz beni dürterek kaldırmaya çalıştı. Aldırış etmedim. Çünkü Başım çatlıyordu.
"Gece" dedi birisi. Başımı kaldırdığımda Arslan hoca bana bakıyodu. Dirseğimi sıranın üstüne koydum ve başımı elim ile sabit tutmaya çalışıyodum. "Gece derste uyumak yasak!" Dedi Arslan hoca. Başımı salladım ve Deniz'e "Ağrı kesici hapın var mı Başım çatlıyo" dedim.
Arslan hoca hâla yanımızdaydı. Deniz çantasına bakdıktan sonra "Yok" Dedi. Göz bile deviremiyordum. Arslan hoca "Benim yanımda olması gerekti bekle geliyorum" dedi ve Sınıftan çıktı.
"Ooooooo anlamadık sankiiiii" dedi Deniz. Bunu demesi ile koluna geçirdim. Ve tekrar sıraya başımı gömdüm. Bir kaç dakika sonra sınıfın kapısı açıldı. Kim geldi diye bakmak için başımı kaldırdığımda Arslan Hocayı elinde hap ile yanımıza doğru gelirken gördüm. "Al bakalım. Etkili olacağını düşünüyorum" dedi. "Saolun hocam" dedim. "İstersen biraz uyu dinlen yada istersen rapor yazabilirim" dedi. "Hiç gerek yok hocam" dedim ve başımı sıraya tekrar gömdüm.
🦋
"Gecem iyi misin bitanem" dedi birisi. Kimin dediğine bakmak için başımı kaldırdığımda Ahmet Hocayı gördüm. Ahmet Hoca erkeklerden sebepsizce nefret ediyodu. Halbuki kendiside erkek. "İyiyim hocam" dedim. "Tamam bitanem sen yat uyu dinlen zaten son ders"dedi ve göz kırpıp gitti. Ne! Son ders mi? OHA GECE.Uyumak yerine camdan dışarı baktım.
Dışarı baktığımda Arslan Hocayı telefonda konuşurken gördüm. Çok mutlu gözüküyodu. Ders bittiğinde Deniz ile okulun dış kapısına gittik. Yarın hafta sonu olduğu için bugün bizde kalacaktı. Cebimden arabanın anahtarını çıkardım. Şoför koltuğunun kapısını açacakken "Gece bak iyisin dimi? sürebilecek misin?" Dedi endişeli sesiyle Deniz.
"İyiyim benn" dedim. Ve kapıyı açtım. Deniz'de arabaya bindi. Halim yoktu ama abartılacak kadar da değildim. Ben arabayı çalıştırırken Deniz de şarkı açmaya çalışıyordu.
🫂
Eve geldiğimizde annem ile babam direkt Deniz'e sarıldılar. Asıl ben onların kızıyım. "Öz kızınıza bi merhaba bile mi yok" dedim ve kollarımı birbirine bağladım. Annem babam ve Deniz kollarını gel anlamında açtılar. Koşarak aralarına girdim.
...
Bahçeye çıktığımda yan villaya biri taşınıyodu. Çokta merak etmedim açıkçası. Deniz ellerinde mindeller ile geldi. Deniz benim geceleri gök yüzünü seyredip uyumayı sevdiğimi biliyor. Minderi yere koyduk. Tabii yeşil olani ben seçtim. Deniz'de kırmızı olanı.
Telefonundan Spotifya girdim ve bir şarkı açtım. Sohbetimizi bölen şey yan villamızdan gelen tanıdık sesti. Hızlıca ayağa kalktık. İki villayı ayıran çalının arasından baktığımızda gördüğümüz şey ile ikimizde birbirimize baktık.
