10》başlığı inek yedi

59 4 1
                                    

Bir an kendimi çarptığını adamın kollarında buldum. Adamın bir kolunu iki elimle sıkıca tuttum. Çarptığım adam diğer kolu ile belimden tutup beni kaldırdı. Çarptığım adamın yüzüne baktığımda Arslan hocayı gördüm. Bir dakika ne!

Arslan hoca beni bi banka oturttu. Sapık adamlardan birisi yoktu. Olmayan kişi büyük ihtimalle elini ısırdığım kişiydi.

Kopardığım demek istedin galiba

Arslan hoca beni kovalayan adamın içinden geçmişti neredeyse. Adamı yere yatırıp yumrukluyodu.

"Hocam boşverin" dedim ama duymuyodu. Ayağa kalktım zorla. Yanına ilerleyip omzundan tuttum.

"Hocam lütfen gidelim artık" dedim yalvarırcasına bide bunu ağlayarak söylemiştim. Ayağa kalktı bi tane de ayağı ile vurdu. Saçı dağınıktı. Bu hali ayrı bi cooldu.

Gece kendine gel. (Kübra kendine gel iaüzpqşaps)

Adamın burnu bile kanamadı. Aklıma arkadaşı mı kuzeni mi neyse artık onun dediği geldi 'yine kimi dövdün lan' demişti Erdem denen adam. Sinirli ve hızlı bi şekilde ilerliyordu. Arkada kalmıştım! Arslan hoca arkasına dönmeden "Gece hızlı olsana" diye bağırdı.

"HOCAM BU HALİMLE NASIL HIZLI GELEYİM!" diye bağırdım. Boğazım kurumuştu. Bağıramıyordum bile! Arkasına dönüp bana baktı sonra ayağıma baktı. Hızlı adımlarla yanıma gelip beni kucağına aldı.

"Hocam bırakır mısınız?!"

Konuşmadı. Arabasının yanına geldiğiöizde kapıyı açıp beni ön koltuğa oturttu. Kendiside hemen yanımdaki şoför koltuğuna oturdu. Arabayı çalıştırdığında hâla çok sinirliydi.

(Arslan hocanın ağzından)

Terasa çıkıp oturdum. Sağ tarafıma yani Gece'nin odasına doğru döndüm. Gece ayakta yine ileri geri gidip geliyordu. Daha dikkatli baktığımda ağladığını fark ettim. Yine panik atağı tutacak diye korkmadım değil. Eli boğazındaydı.

Saat sekiz olduğunda telefonunu eline alıp bişeyler yaptı. Sonra hızlıca odadan çıktı. Merak etmiştim. Ayağa kalktım. Villadan çıktı. Umarım motorunu kullanmaz. Çünkü hâli hâl değildi. Banka oturdu. Hâla terastan onu izliyodum. Ağlıyodu. Yaklaşık on dakika sonra Mert arabası ile geldi. Gece ile arabaya binip gittiler.

Bir süre sonra yan villadan gürültü gelmeye başladı. Evin içinde kıyamet kopuyodu neredeyse! Yine terasa çıktım. Bu kez hiç görmediğim bir adam vardı. Gece'nin annesi ile babasına bağırıyodu.

"NE DEMEK GECE YOK!" Diye bağırdı adam. Bi dakika ne! Gece şu saat oldu eve gelmedi mi?!

Saat 22.42

Mert arabası ile geldi. Arabadan indi. Ama Gece yoktu. Mert bahçeye diğerlerinin yanına geldi. "Gece geldi mi?" Dedi Mert. Salak bu çocuk! Gece'yi nasıl tek başına bıraktıysa!

Hiç görmediğim adam Mert'in üstüne üstüne gitmeye başladı.  Mert sahilin oradaki yolda bırakmış Ve, sonrada aramış ama telefon açılmamış. Bende meraklanmaya başladım. Abisi bişey mi yaptı acaba?

Arabanın anahtarını alıp aşağıya indim. Arabanın önüne gelip Gece'yi aradım. Telefon zil sesi geldi. Sesin geldiği yöne ilerledim. Gece'nin telefonu banktaydı. Elime aldım. TDK diye kaydetmiş beni.

Gece'nin telefonunu alıp sahile doğru sürdüm Arabayı.

Saat 23.27

Sahile gelmiştim. Kimse yoktu. Bakmaya devam ettim. Bi yandanda Gece diye sesleniyodum. Kimse yoktu. İlerlerken Gece'yi arkasına bakıp koşarken gördüm. Biri koşarak Gece'yi kovalıyodu. Gece beni fark etmeden bana çarptı. Sol kolumu sıkıca tuttu elleri ile.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 12 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Edebiyat HocamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin