HOCALAR GÖRMESİN! | Yarı Texting | +18 | DİKKAT! Serisinin İlk Kitabı

Bölüm 1: Sadece Sır

Merhabalarr. Bu yeni kurgumuz. İnşallah fazla okunma ve fazla vote alır. İlk defa smut bir kurgu yazıyorum. Normalde Ben önceden fantastik bir kurgu yazmıştım ve tamamlamıştım. Ona da göz atabilirsinizz. Eğer fazla okunma vote alırsa daha hızlı ve daha çok bölüm gelecek.

Keyifli okumalar💖.

Sabah Kardeşim Büşra'nın bağırmasıyla uyandım. Yatağımdan kalkıp yanına doğru koştuğumda tost makinesinin alev aldığını gördüm. "Büşra çabuk oradan uzaklaş!" diye bağırdım. Büşra'da dediğimi yaptı. mutfaktaki havluyu alıp yangını söndürmeye çalıştım. Neyse ki çok alev almıyordu hemen yetişebilmiştim. Evde başka yemek kalmamıştı sadece dünden kalan pizza dilimi kalmıştı. Büşra'ya "Sen bu pizza dilimini ye ben okulda yerim." dedim. O da "Tamam." diyerek masaya oturdu. Camı açtım ve içeriye temiz hava girmesini sağladım. Büşra çoktan okul kıyafetlerini giymişti ben ise hala pijamalarımla duruyordum. Tuvalete gidip işlerimi hallettikten sonra kıyafetlerimi giydim. Çantamı alıp Büşra ile beraber evden çıktık. Metro ya bindik ve oturduk. Yanıma Sevgilim Cenk gelmişti.

Bana gülümsüyordu. "Günaydın bebeğim." demişti. Çok yakışıklıydı. Bende "Günaydın bebeğim." dedim ve onun yanağına bir buse kondurdum. Üzerinde basketbol forması vardı. Sabah maç yapacaklardı. Okula vardığımızda sıraya oturdum ardından canımdan çok sevdiğim arkadaşım Cemre yanıma geldi ve bana "Günaydın." dedi. Biraz yorgun gözüküyordu. "Günaydın da biraz yorgun gibisin. Ne oldu?" dedim o da "Evet yorgunum çünkü dün Eren'le birlikte bir şeyler yaptık. Kızım kalçam ağrıyor!" dedi bende güldüm. Dün her zamanki gibi kesin yatakta bir şeyler yapmışlardır bunlar.

Bahar hoca geldi ve ayağa kalktık. Bu hocayı çok seviyordum ama dersi asla sevmiyordum. Kadın bana çok şirin geliyordu.

"Oturun çocuklar. Kaçıncı sayfada kalmıştık?" diye sordu hoca ama benim umurumda değildi. En arka sırada oturduğum için şanslıydım. Telefonu çıkarıp altta oynuyordum. Sonra bir bildirim geldi. Bildirim Cenk'tendi. "Teneffüste soyunma odasına gel." yazıyordu. Yine aynı şeyi yapacaktı. Buna emindim.

Ders bittikten sonra soyunma odasına gittim ama kimse yoktu. Arkamdan biri gözlerimi kapattı. "Ben kimim?" diye sormuştu. erkekliğini arkama doğru sürtüyordu. Bu tabi ki de Cenk'ti. "Kim olduğunu bilmek zor değil." dedim ve onu duvara ittim. O da beni tek hamleyle duvara itti. Kaslarından terler akıyordu. Dudaklarını benim dudaklarımla buluşturdu. Sonra boynuma inmeye başladı. Yavaş yavaş öpüyordu boynumu. Beni kucağına almıştı. Kalçalarımdan destek alıyordu. Ve tekrar dudağımdan öpmeye başlamıştı. İçeride kimse yoktu o yüzden rahattık.

Beni nazikçe yere bırakıp üstünü çıkardı. Baklavalarını net görebiliyordum. Beni tek hamlede çevirip duvara yapıştırdı. Erkekliğinin sertliğini hissedebiliyordum. Sonra kapı açıldı. Kapının açılmasıyla Cenk'in ağzından küçük bir küfür çıktı.

"Hassiktir"

Formasını alıp tekrar üzerine geçirdi. Benim kolumdan tuttu ve dolabının kapağını açtı. "Ecem çabuk buraya saklan ve ses çıkarmamaya çalış." dedi bende acele ederek dolabın içine girdim. Cenk kolun dolabının kapağına yaslamıştı. Dolap kapağının üstünde bulunan deliklerden kaslarını görebiliyordum. Dolabın içi onun teri okuyordu. Teri bile güzel kokuyordu.

"Cenk ne yapıyorsun oğlum burda? Herkes kafeteryada. sen niye burdasın? Gel bizim yanımıza." dedi biri. Bu Ömer'di. "Tamam sen git ben birazdan geliyorum." dedi Cenk. Ömer gittikten sonra dolabın kapağını açtı. Bende çıktım. Gözlerim hala kaslarındaydı. Cenk kaslarına baktığımı fark edip kulağıma doğru "Bu gece bu kasları daha çok göreceksin." diye fısıldadı. Bende gülümseyerek "O anı sabırsızlıkla bekliyorum." dedim. Cenk arkasını dönüp kapıdan çıktı. Bende bir kaç dakika sonra çıktım çünkü kimsenin öğrenmemesi gerekiyordu. Sadece sırdı. Ders başlayalı çok olmuştu fakat gitmeyi tercih etmedim. Bahçeye gitmeyi tercih ettim.