Herkese bol multimedyalı bir bölümle merhaba! ♥️
Nasılsınız? ♥️
Bu bölümde hikayedeki karakterleri biraz daha tanıyacaksınız. Umarım da seversiniz artık hikayeye baya dalmaya başladık bence. :)
Lütfen oy verip yorum bırakmayı da es geçmeyin. 🙏🏻♥️
Keyifli okumalar. ♥️🥲
Gelecek bölümde görüşmek üzere, sizi seviyorum! 😍
Yaren buraya geldiğinden bu yana ona sarılmış, ağlıyor ve tek kelime edemiyordum. Canım yanıyordu ve benim adıma, benden habersizce verilen bu söz benim canımı oyuk oyuk ediyordu. Kendi vermediğim sözden dolayı nasıl sorumlu olarak hareket sergileyebilirdim ki? Hıçkırıklarımı salmaya devam ederken ellerini saçlarıma doğru götürüp okşamaya başladı Yaren. "Şşş... ağlama artık ya nolur! Hadi anlat bak bana nolduğunu belki de çözebiliriz ha?"Keşke çözebilsek ama hayır biliyorum ki çözemeyiz! Bu bizim çözebileceğimiz bir sorun değil ki! Babam bir kere bir şey hakkında karar verdiyse tamamdır ve ben ne kadar itiraz etme yolunda emin adımlarla ilerlesem de buna çare yoktur; onu tanıdığım için bu kadar net düşünebiliyordum işte. İçimi çeke çeke ağlamaya devam ederken benden yavaşça ayrılıp yüzüme baktı ve gözlerimden yanağıma doğru akan yaşları eliyle narin bir şekilde de sildi. "Söz geçecek..."
Söz mü? "Söz" kelimesinden şu an hiç olmadığı kadar fazla nefret ediyordum belki de. Gözlerimi sıkıca yumup derin bir nefes aldıktan sonra dudaklarımı ıslatıp mırıldandım. "Yarın beni istemeye geleceklermiş, babam birilerine benim adıma söz vermiş."
Konuşmaya başladığımda az çıkan sesim anlattıklarımdan kaynaklı olacak ki benim gerilmemle yükseldi. Mecbur kalmaktan, bazı şeylere mecbur bırakılmaktan dibine kadar nefret ediyordum! Oldum olası yapım ısrara ve dayatılmaya karşı savaşçıydı benim. "Ne?!"
Yaren şaşkınca bir çığlık koyverdiğinde iç çektim. "Ergün amca aklını mı kaçırmış?" Sorusu döküldü hemen arkasındansa dudaklarının arasından. Bende tam olarak babamın aklını kaçırıp kaçırmadığını düşünüyordum aslında. Hoş ona bir nevi şart koşmuş gibiydiler ve kızlarını vermenin şartında babamdan beni istiyorlardı. Babamda biricik oğlunu üzmemek adına buna razı gelmişti galiba. Dudaklarını ıslattı ve konuşmaya koyuldu.
"Kim? Kimler peki ha?",
"Han'a Alım'ı isteyecekler biliyorsun.",
"E bunun seninle ne alakası var?" Sorusunu yöneltti bu defa bana ve kaşlarını çatarak bana bakarken saçlarını kulak arkasına kıstırıp benden bir an evvel bir cevap beklediğini belirtiyordu her hali! Koyu kahve gözlerindeki merak dolu pırıltı benim hüzün dolu yeşil gözlerimle kesişirken "çok alakası var" dedim. Gözümün önüne yeniden gelmeye başlayan kumral saçlarımı arkama tekrar itip kulak arkama kıstırıp konuşmaya kaldığım yerden devam ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkı Fısıldayan Adam
RomanceBazen kendisine duyulan sevginin altında ezildiğini hissederken bazense içindeki o öfkenin altında eziliyordu Afitap oysa biliyordu ki, karşısındaki adamın suçu yoktu. İnsan kendisi dışında gelişen olayların sorumlusu olabilir miydi? Pek tabii ki ko...