Onlar gittikten sonra ben de okuldan kaçmaya karar verdim ne yani çalışkan öğrenciyim diye hep okulda mı kalayım? Bazen bizim de kafa tatiline ihtiyacımız olabilir
Ben okuldan çıkıp yürümeye başladım. Nereye gittiğümi bile bilmiyordum sadece kalbimin ve ayaklarımın götürdüğü yere yürüyordum. Karşıma baktığımda en sevdiğim yerlerden birinde olduğumu gözrdüm
Normalde burayı gece daha çok severdim çünkü o zaman kimse olmaz ve daha güzel görünür. Evet burası denizdi(sahil ya da plaj mıydı unuttum)
Ben denizi daha çok seviyorum sebebi yok aslında ama ddeniz bana göre çok güzel. Dalgaların sesi beni kendçne çekmesi için yeterli bir sebep
Ben aslında daha çok daha bizde ölmek veya dediğim gibi uçurumdan atlayarak ölmek isterim ancak şöyle bir sorun var bunlar çok acı verici olurdu
Benim istediğim ölüm şekli ise kafama ve kalbime aynı anda silahla vurulması olur. Bu yöntemi isteme sebebim acıdan nefret etmem. Acı çekmeyi sevdiğim kadar da nefret ediyorum bu yüzden bu yönten daha iyi
Kalp ve beyne aynı anda ateş edilirse fazla acı öekmeden ölürsünüz çünkü beyin ve kalp vücuttaki en önemli iki organdır bunlar olmadan kimse yaşayamaz
Bu ölüm en acısız ölümdür.
Ben yalnızlığın tadını çıkarırken birden bir ses geldi nereden geldiğine baktığımda bir kedi çıktı. Bu kediyi bir yerde n hatırlıyorum ama nereden. Çıkaramadım
Kedi yanımda geldiğinde tasmasında isminin ve bir numaranın olduğunu gördüm.
Kedinin adı peke j di. Siktir şçmdi tanıdım bu kedi chifuyunun kedisi.Ben kedinşn daha fazla uzaklaşıp kaybolmasını istemediğim için hemen tasmada yazan numarayı aradım. İlk çalışta açmıştı. Bu da zeki işte
Chifuyu: alo kimsiniz?
Hanagaki: ben hanagaki. Kedin benim yanımda olduğu için aradım
Chifuyu: ohh! Tanrıya şükür. Çok teşekkür ederim hangaki sana olan borcumu nasıl ödeyeceğimi bilmiyorum
Hanagaki: bu kadar abartmaya gerek yok alt tarafı kedini şans eseri buldum
Chifuyu: tekrardan çok teşekkür ederim. Neyse sen konum at ben hemen geliyorum
Dediğinde hemen yüzüne kapatıp konumu attım.
Biraz sonra iki motor sesi duydum tek gelmesini beklerken bir anda dörde çıkmışlardı
Chifuyu, baji, draken ve mikey vardı. Hadi bajiyi anladım mikeyle draken ne alaka onu çözemedim
Bem onlar ne alaka ye düşünürken dalıp gitmişim bir anda gözümün önğnde bir el sallanınca kendime geldim. Eh tabi bu elde mikeyin elinden başkasının olamayacağına da göre aslında olabilirdi çaktırmayın
Mikey elini çekmişti.
Takemichi: siz niye burdasınız?
Baji: hayırdır bıradı senin mi ha?
Takemichi: hayır ama bu iki oldu üçüncüsünde ne olur onu ben de bilemem
Mikey: neyin ikincisi?
Takemichi: sürekli yalnız kalmak istediğimd geliyorsunuz ve burası sevdiğim ikinci yer ancak siz yine buradadınız. Hafi bajiyi anladım kedi hem onun hem de chifuyunun siz ikiniz ne alaka?
Draken: chifuyu bizi aradı ve kediyi bulamadıklarını söylefi biz de yardıma geldik sonra n arayınca evde kalmak istemedik ondan geldik ama peki sen neden burada ve yalnızsın?
Takemichi: az önce söylediğimi sanmıştım oysa yoksa siz mi sağırsınız?
Bu dediğimin üzerine drakenin yününde bir damar belirdi bu demek ki bana sinirlenmişti ki bu kimin umrunda ki?
Chifuyu: hadi ama çocuklar alt tarafı kediyi alıp giders ceğiz kavga etmeye gerek yok değil mi?
Takemichi: ah doğru kedi
Kediyi, benden kaçmasın diye ceketime sarmıştım. Onlar benim bu halime görünce bi durakladılar sanki. Aman banane ki bumda deyip kediyi ceketle beraber chifuyuya verdim. Ama sorun şu ki ben ceketi almayı unutmuştum
Daha sonra alırdım ayrıca o ceketten evde bşr sürü var yani onda kalsa bile sorun değildi. Onlara kediyi verdikten sonra uzaklaşmalarını izledim
Onların gidişini izlerken kalbim acıdı. Az sonra se öksürmeye başladım ağzımı elimle kapatmıştım elimi çektiğinde kan olduğunu görmüştüm. Bu benim için bşraz beklenmedikti ama bazenleri böyle olabiliyordu bu sebeple alışkındım.
Yanımda her zaman birz peçete bulundururdum böyle durumlar için ama bu sefer yoktu oysa aldığımdan emindim ceplerime baktığımda bile yoktu.
Sonra aklıma ceketin cebinde olduğu geldi ve ceket benim yanımda değildiBu yüzden eve gitmeye karar verdim. Yavaşça sokaklarda yürüyordum güneşin batmasına az kalmıştı. Gökyüzü turuncuydu birazdan ise tamamen karanlık olacaktı
Ben eve gelmiştim bile ev her zamanki gibi karanlıktı. Bu sessizlik beni rahatlatmıştı ben insanlardan tiksiniyorum hepsi iğrenç birer yaratıktan farklı değil. Herkesin yüzünde madke var peki onların hangi yüzü gerçekti?
İşte bu sorunun benim için bir cevabı yoktu. Kimin gerçek yüzünü ne zaman göstereceğini asla bilemezsiniz. Bu yüzden insanlar tehlikelidir
Peki bemim gerçek yüzüm hangisiydi?
Gülen mi? Üzgün mü? Somurtan? Ağlayan? Hangisi gerçekten benim yüzğm olmaya layık ki
Ah buldum ne olursa olsun asla pes etmeyen işte bu benim gerçek yüzüm.
:___________:
Bölüm çok erken geldi dimi?