İyi okumalar ¡
-
Jimin hoca ile tam okuldan çıkacakken telefonuma gelen mesajla yerimde durdum. Bir anda durduğum için Jimin hoca da durmuş ve merakla bana bakıp sormuştu.
"Ne oldu, mesaj mı atmış?"
Başımı salladım ve sertçe yutkundum. Dişlerimi sıkarak bakışlarımı Jimin hocaya çevirdim.
"İzinliymiş bugün. Bizim niye yeni haberimiz oluyor? Gerçekten..."
Hızla onu aramış ve telefonu kulağıma götürmüştüm. Jimin'in de benden farkı yoktu. Kaşlarını çatmış ve merakla bana bakıyordu. Telefon açılınca hemen konuştum.
"Neredesin, iyi misin?"
Derin bir nefes verme sesi gelmişti telefonun ucundan. Endişem artarken cevaplamıştı sorumu.
"Annemleyim. Biraz rahatsız olduğu için acilen gelmek zorunda kaldım."
"Bize neden haber vermiyorsun? Ne kadar merak ettik, biliyor musun?!"
-
Kim Taehyung
Oturduğum balkonda, arkama yaslanmış bir şekilde telefonla konuşuyordum. Durumum içler acısıydı. Evde kimse yoktu ve ben şu an bayılacak raddeye gelmiştim. Jungkook'un bugün önemli bir sınavı olduğu için meraklandırmak ve okuldan çıkmasını istemiyordum. Jimin'in ise işi vardı. Her zaman oluyordu, halledebilirdim. Dolan gözlerimi kıpıştırdım ve yutkundum.
"Bakamadım, siz dersinize girin."
Jimin, hemen atlamış ve bana bağırmaya başlamıştı.
"Bize iyi olduğunu kanıtlamadan bir yere gitmiyoruz Taehyung! Okul kapısının önündeyiz!"
Yanan gözlerimi kıpıştırdım ve sesimi canlı tutmaya çalıştım.
"Gerçekten iyiyim. Olmasam size neden söylemeyeyim? Boşuna vakit kaybetmeyin."
Yalan.
Jungkook ile son tartışmamızdan dolayı da onunla fazla konuşmuyordum. Gerçekten bir yerden sonra her şey sıkıyordu. Dayanamıyordum. Yalnız kalmaya ihtiyacım vardı. Bu hayattaki tek sevdiğimden bile uzaklaşıyordum ve bu durumumu en iyi özetleyen şeydi sanırım.
Kısa sessizlikten sonra Jungkook, sinirli sesiyle konuşmuştu.
"Taehyung, bir dahakine mesajlarıma bak. Yoksa siker atarım okulu, ciddiyim."
Yorgunca gözlerimi kapattım. Beni yoruyordu. Ondan hem nefret edip hem de nasıl deli gibi aşık olabiliyordum?
"Bakarım, sevgilim. Görüşürüz."
Yanlışlıkla kullandığım sevgi sözcüğümü bile sonradan fark etmiştim. Tartıştıktan sonra genelde sevgi sözcüğü kullanmazdık. Çok da düşünmedim ve yanıt beklemeden telefonu kapattım.
Şu an sinir krizi geçirdiğine emindim.
Kalbimin şiddetli ağrısı ile derin nefes aldım. Anlaşılan işler daha da zorlaşıyordu.
-
(2 saat sonra)
Jungkook×Taehyung
Jungkook
TaehyungSınavım bitti benim
Ne yapıyorsun
(iletildi, 15.30)Yine mi
(iletildi, 15.43)Bebeğim gerçekten endişelenmeye başlıyorum
(iletildi, 15.48)Peki
(iletildi, 16.00)-
Taehyung, gözlerini bile açamayacak kadar yorgun ve halsiz hissediyordu. Evde yatağına yan bir şekilde uzanmış, uyumaya çalışıyordu. Sadece çalışıyordu. Telefondan yükselen bildirim sesleri bile bilincini yerine getirmiyordu. Sevgilisi ile tartışmış, okul müdüründen azar işitmiş ve annesi tarafından kötü sözlere mahsur kalmıştı. Hepsi üst üste gelince hastalıklı kalbi dayanamamıştı. Şimdi bu haldeydi işte.
Ellerinin ve ayaklarının boşalması ile yatakta bilincini kaybetti.
Hepsi senin yüzünden, diye düşündü son kez. Bunun kime karşı olduğunu gayet iyi biliyordunuz.
-