17 Yaş Günlüğü
-1 Ocak 2020-Marinette gökyüzünde bu kadar yıldız olduğunu bilmiyordu.
"Luka..." Dudaklarında hayran kalınmışlığın kıvrımı daha da büyürken sesi son nefesini verirmişcesine çıktı. "Çok güzel... Gökyüzüne yeniden âşık oluyorum."
Genç çocuk elinde tuttuğu ayakkabıları yere koyduktan sonra kolunu kızın karnına sardı ve ona arkadan sarıldı. Kız gökyüzüne baktığı için tamamen açık kalan boynuna iffetli bir öpücük kondurdu. "Ben de sana..."
Genç kız heyecanla nefeslenirken başını onun omzuna yasladı ve karnında birleşen kollara ellerini koydu. Şu anda burada olduklarına inanamıyordu.
Birkaç saat öncesine kadar yılbaşı gecesini arkadaş grubu olarak birlikte geçiriyorlardı. Liberty'in her yerinden çıkan ucuz bira kutuları ve likörsüz asla içilemeyecek gibi olan kalitesiz şaraplarla geçen, klasik fakat eğlenceli bir geceydi. Kulaklarda çoğunlukla Rose ve Alix'in delicesine bağırarak söylediği çılgın şarkılar, ökse otu bahanesiyle birbirine verilen derin öpücükler, atılan her kahkahada da eğlencenin sesi...
Yıl sona erip yeni bir yıl doğurduğunda genç çift yalnız kalmak istemişti, bu yüzden Liberty'nin orta koridorunu bağlayan salona gitmişlerdi ve kendilerini bir anda camlarla kaplı olan tavandan yıldızları izlerken bulmuşlardı.
Sohbetleri aralarındaki huzurun varlığını bozmayacak bir şekilde sessiz ve abartısız geçmişti. Geçmişten, ufak tefek anılardan bahsederken hafif gülüşler edinmişlerdi. Luka küçük yaşta evi geçindirmek için gelecek vaat etmeyen işlerde çalışırken edindiği hayat tecrübelerini anlattı. Marinette de geride kalmış çocukluk yaşlarından söz etmek istedi ama elde kalır bir şey yoktu. Çocukluk yılları bir makara gibiydi sanki, ucu bucağı görünmüyordu. Bu yüzden aklının bir köşesinde bulunan, isteyip sahip olamadıklarından bahsetmeye çalıştı. "Senin kadar iradeli, sorumluk sahibi nedir bilen biri olmak isterdim." dedi. "Fark ettim de... Hayat akıp gidiyor ve ben günleri tekrar ediyor gibiyim. Ya da bilmiyorum, bana mı öyle geliyor?"
"Bazı şeyleri atlıyorsun." Marinette hayatı tekdüze yaşamazdı. Sürekli yenilik peşinden koşar, yeni tecrübeler için can atardı. Luka aklındakilerden bahsetmek istese de Marinette'in ifadesindeki sorgu sürüyordu, bu yüzden sessizliğini korumaya devam etti.
"Çok şey istiyorum." dedi. "Ama istediklerimin farkında bile değilim. Dilersem ulaşabilirim ama sanki kendimi tanımıyormuşcasına bunların farkında olamıyorum."
"Mesela?" Sessiz bir şekilde sormuştu genç. Parmakları varla yok arası onun kurum siyahı saçlarının uçlarıyla oynuyordu.
"Mesela..." Dudaklarında belirsiz bir kıvrım doğdu. "Denizi, okyanusu görmek, hissetmek isterdim."
Bunu söyleyen Marinette'in üzerine Luka'nın o gece hükümlü olduğu tek şey vardı: Marinette'i o âşık olduğu gökyüzünün mavisiyle, deniziyle tanıştırmak.
Şimdi ikisi oradaydı. Birkaç saatlik yolculuğun ardından Manş Denizi'nin sahilindelerdi. Sahilin bu kısmına sokak ışıklandırmalarının aydınlığı pek vurmuyordu. Etraf sessizdi, zaten öyle bir saat dilimi içerisindelerdi ki uyku bile uykuda olmalıydı.
Etrafın pek aydınlık olmaması Luka'yı biraz diken üstünde tutuyordu. Arada etrafına göz atıyor, olası tehlikeyi öngörmeyi amaçlıyordu. Çoraplarını çıkarıp denize ayak basmaya çalışan Marinette'ten de gözünü ayırmıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gerçek Olamayacak Kadar Güzeldi | lukanette
Fanfic"İyi olacağımızı söylüyorsun ama her seferinde bana şarap kadehinden zehir içiriyorsun." *** Borderline kişilik bozukluğuna sahip Marinette, âşık olduğu kişiye, Luka'ya, bu gerçeği söylemekten çekinir. İkilinin sağlıklı olmayan ilişkilerini toparl...