Nys bizim hikaye devam ediyo. Yazarın bilgisayarı bozulmuştu.Sabah kalktığımda kendimi, Alberto'nun kucağında ona sarılırken buldum. Dün gece korku filmi dozunu biraz fazla kaçırmışım. Yatakta doğruldum ve kalkmaya hazırlanırken bir el beni geri yatırdı ve kalkmama engel oldu.
Ama bir şekilde çektim kendimi ve yataktan kalkıp mutfağı aradım.Koridorda odadan odaya gezerken kilitli bir kapı ile karşılaştım. Üzerinde anahtar yoktu, bir anahtarın koyulabileceği hiçbir yerde yoktu. Yavaş yavaş koridordaki diğer odalara baktım. Sırayla oturma odası, boş bir oda, tuvalet derken sonunda mutfağı bulmuştum.
Mutfağa girdiğimde yaptığım ilk şey telefonumdan spotify ı açmak oldu. Beğenilen şarkılar bölümüne girdim ve rastgele karışık bi şeyler seçtim. Sonra sabahları pankek e bayıldığım için malzemeleri karıştırmak için bir kap ararken telefonumun zil sesi çaldı. Arayan kişi Maya idi;
Maya; Abi neredesin sen annemgil çok endişelendi gece eve gelmeyince.
-Şimdi olmaz Maya gelince her şeyi anlatırım ama şimdi olmaz.
Maya; Neyden bahsediyorsun se-
Daha cümlesini bitiremeden yüzüne kapattım telefonu ve şarkımı açıp pankekime devam ettim. Yumurta, Un şeker ve en sevdiğim malzeme kakao. Hepsini karıştırdım. Tava bulmaya çalışırken Alberto yanıma geldi. Uykusundan yeni uyandığı çok belliydi.
Alberto: Ne yapıyorsun güzelim?
Luke: Pankek!
Alberto: Bi şey arıyo gibisin.
Luke: Evet pankek tavası arıyorum ama bulamadım.
Alberto: Dur ben sana vereyim.
Sol alt dolaptan bir tava çıkarttı ve bana uzattı. Gülümseyerek aldım tavayı ve içine çok az bi miktar yağ döktüm. Ocağa koydum. İçine bir kaşık pankek döktüm. Ve kızarınca çevirirken elimi yaktım.
Luke: Aaaah!
Alberto: ÇABUK OL SOĞUK SUYA TUT.
Koşarak soğuk suya tuttum elimi. Alberto yanımda korkmuş bi şekilde beni izliyordu.
Alberto: İyi misin dur hemen bandaj getiriyorum ecza dolabında olacaktı.
Luke: Şu anda iyiyim ama sonrasını bilemem.
Ecza dolabından getirdiği bandajı elime sarmaya başladı. Dikkatle onun bandajımı sarışını izlerken gözlerine baktım. Benim kılıma bile zarar gelmesini istemiyormuş gibi görünüyordu. Onun bu halini görünce kendime değil ona üzülmüştüm. Benim yüzümden böyle üzülsün istemiyordum.
Elime bandajı sardıktan sonra pankek tavasının yanı giderken beni durdurdu.
Alberto: Sen dur pankeki ben hallederim güzelim sen yaralısın.
Luke: Şövalyem benim. Benim savaşımı kendisi sonlandırmak istiyor.
Alberto: Kesinlikle bu ejderha ile benim yüzleşmem gerek. O benim prensime zarar verdi çünkü.
Kıkırdadım. Bana değer mi veriyordu? Yoksa sadece benimle Alay mı ediyordu? Her ne ise bu benim hoşuma gitmişti.
Pankeklerimiz oldu. Sofrayı da hazırladık ve oturduğumuz 4 kişilik mutfak masasında kahvaltımızı etmiştik. Ardından Alberto masadaki sessizliği bozarak;
Alberto: Bugün dışarı mı çıksak, dedi.
-Bence de çıkalım, evde dur dur sıkıldım. Tabii seninle olmaktan değil.
Alberto: İstersen sinemaya falan gidebiriz?
-Eveeeeet! Ters Yüz animasyonunu izleyelim mii 2. filmi çıkmışşşş.
Alberto: Olur tabi güzelim, sen nasıl istersen<3
-Oleeeeyyyy
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇOCUKLUK HATIRASI
RomanceSen karşıma çıkan gönlü en zengin kişisin. Maddi zenginliğin bir önemi yok. Çünkü sen varsın. Daha doğrusu vardın... Sen ölene dek... Seni benden alana dek... Neden beni bıraktın????'!!!!!!!!