7. bölüm

88 9 6
                                    

Düğün günü

Cenan'dan

Bugün Tuğba ile benim düğün günü tarihimizdi,yani ölüm günüm...

Stresten kafayı yemek üzereydim, gerçekten canım çok sıkkındı... özellikle arif beni damatlıkla görecekti ama tek fark ben mutlu değildim ve sanırım oda mutlu olmayacaktı... çünkü hareketleri tuhaftı sanki bana karşı birşeyler hissediyormuş gibi...ki İnşallah öyle birşey yoktur,eğer varsa bu işin sonu iyi yerlere varmayacağı kesindi...kendi başıma düğün salonunun balkonunda bunları düşünürken,bir kadın gelini görebileceğimi söyleyince, Tuğbayı görmeye gittim.

Arif'ten

Salon gerçekten de çok kalabalıktı... çocuk sesleri, konuşma sesleri gerçekten çok bunaltıcıydı ve şuan stresten ellerim titriyordu... çünkü, Cenan'ı damatlık içerisinde görecektim...her aklıma getirdiğimde kalbim acıyordu ve birazdan da onu daha yakından görecektim...gözlerimi etrafta endişeli bir şekilde gezdirirken emre beni dürttü "Arif...sakin ol kardeşim" titrek bir nefes aldım ağladı ağlayacak gibiydim her an ağlayabilirdim "emre nasıl sakin olmamı bekliyorsun?...bütün kötü duyguları aynı anda yaşıyorum ve üstelik düğün şahidi olacağız...bunu ben istedim biliyorum ama,gene de bu çok kötü emre... sevdiğim adamı bir başkasıyla evlenirken evliliğini bizzat onaylıyanlardan biri olacağım" omzumu patpatladı "haklısın kardeşim... söyleyecek sözüm yok" burukça gülümsedim önüme döndüğümde alkışlar kopmaya başlamıştı ve...onu görmüştüm Tuğba ile kol kola girmiş bir şekilde gülümseyerek aşağıya iniyorlardı,gözlerim şimdiden dolmaya başlamıştı gözleri birini arar gibi etrafta dolanıyordu Cenan'ın,ve sonra göz göze gelmiştik masaya gelene kadar gözlerini benden çekmemişti,bende öyle...masaya geldiklerinde alkış sesleri kesilmişti,nikah memuru kısa bir yoklama aldıktan sonra direk söze girmişti "sayın Tuğba Yılmaz, Cenan adı güzeli eş olarak kabul ediyor musunuz?" Tuğba gözlerimin içine bakarak "evet! Evet! Evett!" Herkes alkışlıyordu ve ben Ağlıyordum,kendimi daha fazla tutamamıştım bu sefer nikah memuru cenana doğru yönelmişti "sayın Cenan adıgüzel, Tuğba Yılmaz'ı eş olarak kabul ediyor musunuz?" Bu sefer Cenan ile gözlerimiz birleşmişti, gözlerimin içine üzgün bir şekilde bakıyordu başını eğerek "evet!" Alkışlıyorlardı Kalbim kül olup uçmuştu sanki, küçük küçük toz tanelerine dönüşüp, yakmıştı içimi...şuan deli gibi ağlamak istiyordum...sıra bize gelmişti bize de bazı sorular sorduktan sonra önce emre,sonra da ben,evet demek zorunda kalmıştık...çok yorgundum bir an önce gitmek istiyordum nikah memuru tekrar konuşmaya başlamıştı "o zaman gelini öpebilirsiniz" ve ikisi de herkesin içinde öpüşmüşlerdi.

Daha fazla o görüntüye dayanamayarak,hızlıca kalkıp lavaboya koştum vardığımda ellerimi,ve yüzümü soğuk suyla yıkadım ve aynadan kendime baktım...harabaye dönmüş gibiydim resmen ve bu Cenan'ı sevmeye başladığımdan beri de böyleydi,nefes alışverişlerim hızlıydı hem koştuğum için hem de üzüldüğüm içindi, azıcık da olsa düzeldiğimde kapıya yönelmiştim tam çıkacakken içeriye beklemediğim bir şekilde Cenan girmişti "Arif? İyi misin? Seni koşarken görünce endişelendim, o yüzden sana bir bakayım dedim...sana ne oldu böyle Arif ,bitik durumdasın resmen hem sen...ağladın mı?..." Üzgün yüzü ile yüzüme bakıyordu kısaca cevap verip gitmek istiyordum "evet,iyiyim sağol bakılacak bir durum yok" yanından geçecek iken kolumdan tutup kendine çevirmişti "arif...iyi olduğuna emin misin? Çünkü benim tanıdığım Arif Güloğlu her zaman gülümser" burukça gülümsedim "bu sefer değil Cenan,bu sefer sana gülümseyemem..." Elinden kurtulup,hızlıca Emre'nin yanına gittim.

Cenan'dan

Kapıyı kapatıp gitmesiyle öylece kalmıştım...neden böyle davrandığını anlamıyordum,elimi yüzümü yıkama ihtiyacı hissederek yıkadım,son olarak göz ucuyla aynada kendime baktıktan sonra Tuğba'nın yanına doğru ilerledim, yanına oturduğumda konuşmaya başladı "yaa Cenan,Arif nasılda üzüldü değil miii? Çok iyidi keşke biraz daha bakabilseydinn" sinirle yüzüne yaklaştım "bir daha arifin adını ağzından duyarsam,hiç birşeyi düşünmem terk ederim seni!" Dedim parmağımı yüzüne sallayarak,oda benim gibi sinirlenmiş bir şekilde yüzüme bakıyordu "sen korkak bir köpeksin Cenan! Sen böyle havlıyorsun bana ama böyle birşey yapmayacağını ikimizde biliyoruz" içimden sabır çekiyordum "istersem neler yaparım hiç bilmek istemezsin Tuğba inan ki!...bu arada annen baban ve benim ailem bize baktığı için bir şey demiyorum sana yoksa- neyse,yeterince dikkat çektik..." Ofladı "hı hı... her neyse" sonrasında önüme dönüp, etrafımdaki insanlara mutlu gözükmeye çalıştım.

Üzgünüm (arcen)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin