5. bölüm

100 9 10
                                    

Cenan'dan

Arifin evinden çıktıktan sonra arabama doğru ilerledim,Tuğba bana olmayacak yerde mesaj atmıştı arife yalan söylemek zorunda kalmıştım çünkü bana 'evlenme tarihini ayarlamamiz gerekiyor ' diye mesaj atmıştı haliyle arife bunu söyleyemedim zaten bizim evliliğimiz formalite amaçlı olacaktı çünkü beni tehtid etmişti mecburen onunla evlenme kararı aldım,bana takıntılıydı bana saatte bir mesaj atıyordu bende telefonumu sessize aldığım için kimse bilmiyordu.

Adres attığı yere ilerledim,çok uzakta bir yerde değildi yaklaşık 15 dakika sonra dediği yere varmıştım, şık ve sade bı yerdi içeriye geçtim nereye gideceğini bilemez halde dolaşırken karşıdan Tuğba'nın gelmesiyle duraksadım,bir süre sonra yaklaştı ve ellerini omzuma koydu "cenancım, bebeğim sahte kocam hoşgeldin!" Sahte ve yapmacık gülümsemeyle yüzüme baktı,oyununa mecbur ayak uydurmak zorunda kaldım "merhaba bebeğim içeri geçelim mi?" Ellerinden birini yanağıma götürüp sıktı "oyy tamam aşkım hadi gidelim" yanaklarımın sıkılmasını hiç sevmezdim belli etmeden peşinden ilerledim.

Yaklaşık bir saat kadar sonra uzunca konuşup, anlaşmıştık, ölüm tarihim mayısın 12'si idi 12 Mayıs'ta evlenecektik ve bu canımı çok sıkıyordu, çıkışa doğru ilerledim tam arabaya binecekken Tuğba kolumu tuttu, yüzünde az öncekine nazaran ciddi bir ifade vardı "Cenan, hâlâ onu düşünmüyorsun değil mi?" Kimden bahsettiğini biliyordum "Tuğba,durduk yere neden böyle bir şey soruyorsun? Saçmaladığının farkında mısın?" Sesim hafiften yükselmişti onun hakkında konuşmasına katlanamıyordum "Cenan! Benimle iyi geçinmeyi öğreneceksin,yoksa ailene senin iğrençliğini anlatırım!" Sakin olmaya çalışıyordum beni çok hassas noktamdan tehtid ettiği için birşey söyleyemiyordum el mecbur özür dileyecektim "özür dilerim canım bir an sana patladım" yüzündeki sinirli ifade silinmişti "Hah söyle yola gel aslanım" gülümsüyordu,gerçekten psikopattı "ben gidiyorum o zaman yoruldum" bir an önce yanından gitmek istediğim için bahane uydurdum "iyi peki git hadi iyi geceler" ellerini yüzüme koyup beni kendine çekti ve dudaklarımı kısaca öptü midem bulanmıştı belli etmemeye çalışarak el sallayıp,evime doğru sürmeye başladım.

Eve geldiğimde ilk isim dudaklarımı yıkamak olmuştu baya bir dudaklarımı yıkmıştım, dudaklarımı peçete ile kuruladıktan sonra odama geçtim,saat 23.50 idi yatağıma uzanıp onu düşünmeye başladım,acaba farklı hayatlarda olsaydık onunla birlikte olabilir miydim? Keşke onunla eskisi gibi iletişim halinde olabilseydim,onu sevdiğimi de hiçbir zaman söylemedim ve söyleyemeyeceğim sanırım...bu evlilik olmasaydı herşey çok farklı olabilirdi,ama olmadı...umarım oda beni sevmiyordur eğer bir ihtimal seviyorsa çok acı çekecekti,ve ben bunu ne kadar görebilirim, bilmiyorum... bunları düşünürken uyuya kaldım.

Sabah 5 sularında uyandım,neden bu kadar erken uyandığımı bilmiyordum,bir kere kalktığımda tekrar uyuyamadığım için,yataktan kalkıp,elimi yüzümü yıkadım, mutfağa ilerleyip kendime tost yaptıktan sonra biraz tiktoka girdim,video izlerken bir tanesi dikkatimi çekmişti,o videoya dönüp tekrar izledim biri 'arcen' editi yapmıştı içten içe çok hoşuma gitmişti,öyle bir kaç video izledikten sonra kalkıp üstümü giydim bugün tatildi,günlerdir bitik durumda olduğum için biraz enerji toplamak istiyordum,acaba arifi de çağırsam mı diye düşünürken ne olacak ki diye düşünüp aradım ilk çaldığımda hemen açmıştı "Cenan? Günaydın neden sabahın 6'sında aradın?" Uykulu sesine rağmen güzel sesini duymamla iç çektim "yürüyüşe çıkacağımda...yalnız kalmak istemedim,acaba bana katılmak ister misin?" Gülümsediğini hissediyordum "sorman hata" sesi az öncekine nazaran daha enerjikti "o zaman sen hazırlan,bi 10 dakikaya gelirim" "tamam görüşürüz" "görüşürüz" telefonu kapattıktan sonra araba anahtarımı alıp evden çıktım,arabaya ilerledim ve arif'in evine sürmeye başladım.

Evine vardıktan sonra 'geldim' diyerek mesaj attım,beş dakika geçmeden yanıma gelmişti "naber arif'im" yüzü biraz kızarmıştı "şey iyiyim sen?" "Seni gördüm,iyi oldum" dediğim şeyle duraksadım,oda dediğim şeye şaşırmıştı diyecek bir şey bulamayınca arabayı çalıştırıp,sahile sürmeye başladım.

Arif'ten

Cenan'ın dediği şeye şaşırmıştım ondan böyle bir şey beklemiyordum,oda kendinden böyle birşey beklemiyormuş gibi yol boyunca hiçbir şey söylememişti,bende utandığım için işime gelmişti.

En sonunda vardığımızda geldiğimiz yeri direk tanımıştım,burası Emre ile geldiğim yer ile aynıydı bir anda Emre'nin söyledikleri aklıma gelmeye başlamıştı,ister istemez modum düşmüştü Cenan da bunu fark etmiş olacak ki yanıma geldi "arif'im? Ne oldu yoksa geldiğimiz yeri sevmedin mi?" Ona belli etmemeye çalışarak "y-yok yok beğendim çok güzel,ben sahilleri severim,sadece aklıma bişey geldi de onu düşünüyordum" bir süre yüzümü inceledi ve ardından "peki bakalım" dedi ve önden yürüyerek ilerlemeye başladı bende arkasından gittim.

Denizin yakınlarında saatlerdir yürüyorduk,artık yorulduğumu hissederek kumlara uzandım,Cenan gülmeye başladı "hemen yoruldun mu ya?daha bir saat oldu" "off Cenan gülme ya terledim zaten iğrenç" sırıtarak yanıma uzandı, gökyüzünü inceliyordum acaba Tuğba ile alakalı şeyler sorsam mi diye düşünmüştüm sormaya karar vererek yerimde doğruldum "Cenan...bak bu konuyu açmak istemiyordum ama ben konuştukça sen üstü kapalı şeyler söyleyip geçiyorsun...bence artık Tuğba ile ilgili şeyleri,hislerini konuşmalıyız".

Cenan'dan

Arifin sorduğu soru ile şimdiden sinirlenmiştim bu konuyu konuşmak istemiyordum çünkü,bütün ihtimalleri düşünüyordum ve eğer benden hoşlanma ihtimali varsa büyük bir sıkıntı olacaktı.Onu üzmemek için konuşmak istemiyordum ama o gün gelecekti...erkenden üzülmesini istemiyordum,bir yandan da kendimden uzaklaştırmak istiyordum, aslında denemiştim ama kalbime söz geçiremeyince boşvermiştim "Arif yine başlama lütfen, sakin sakin oturuyoruz beraber keyfini çıkaralım" sesi ciddileşmişti "Cenan,bak bu konuyu geçiştiriyorsun yine yapma bana bunu lütfen" sesi ağlamaklı çıkmıştı sinirlenmeye başlıyordum "Arif...bu konu neden seni ilgilendiriyor bilmiyorum,ama artık herşeye burnunu sokmayı bırak ve önüne bak" sesi hala ciddiyetini koruyordu "neden beni bırakıp,onun yanına gittin?" Elimi alnıma götürüp ovaladım basım ağrımaya başlamıştı "dedim ya da Arif sana skeç yazacağız diye" sesi yükselmişti "yalan söylüyorsun Cenan! Emre  evlilik tarihi kararı verilen yerde senin arabanı görmüş!" Sertçe yutkundum "birisi ile karıştırmıştır" sesim ifadesizdi "ve hâlâ da devam ediyorsun Cenan! Nasıl böyle bir şey yapabilirsin ya?! BANA NEDEN YALAN SÖYLEYİP DURUYORSUN, DOĞRUYU SÖYLESEN BU KADAR KURCALAMAYACAĞIM ZATEN AMA SEN HEP GİZEMLİ BİR ŞEKİLDE İŞLER ÇEVİRİYORSUN!" sesim yükselmişti "NELER OLDUĞUNU BİLMİYORSUN TAMAM MI! BİLİP BİLMEDEN KONUŞMA ARİF" ağlıyordu "bana herşeyini anlatırdın eskiden,ş-şimdi ne oldu da soğudun benden,sana ne yaptım?" Cebimden bir sigara yakıp, iç çektim "bir şey yapmadın Arif,bak bu aralar iyi değilim sana da yansıtmak istemediğim için söylemedim anladın mı?" Hâlâ şiddetli bir şekilde ağlıyordu "ne zaman evleniyorsun p-peki?" Bugün bir mayıstı "tam 11 gün sonra Arif" "n-nasıl yani? Ne?" "Evet doğru duydun...birbirimizi seviyoruz sonuçta (yalan) bu yüzden erkenden evlenme kararı verdik hepsi bu...artık uzatmasan be Arif" "hâlâ kötüydü, sigaramı söndürüp ayağa kalktım  ve ona elimi uzattım "gel hadi seni evine bırakayım,bende eve geçeceğim zaten" elimi tutarak kalktı ve önden yürümeye başladı,arabaya vardıktan sonra ikimizde binmiştik,yol boyunca ne ben nede o tek kelime bile etmemişti hoş,zaten ne konuşacaktık ki.

Evine vardıktan sonra gitmek için hareketlendi,kolundan tutup onu durdurdum, şaşırmış gibi görünüyordu "sana gereksiz yere bağırdığım için özür dilerim" iç çekti "önemli değil (yine)" kolunu bıraktım "o zaman sonra konuşuruz" kafasını sallayıp evine doğru yürüdü bir süre arkasından baktıktan sonra bende kendi evime sürmeye başladım...bugün çok yorucu geçmişti.


-Evet canlarım umarım bölümü beğenmişsinizdir <33
-Sizce Tuğba'nın bahsettiği iğrençlik ne olabilir?
-hoşçakalınnnn (⁠◍⁠•⁠ᴗ⁠•⁠◍⁠)⁠❤

Üzgünüm (arcen)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin