sinir.

37 7 1
                                    

***

"Chan?"

Kapı üstüme kilitlendi.

Bir çığlık, bir çığlık daha ardından ses kesildi, öyle bir ölüm sessizliği oluştu ki kendi nefeslerim sağır ediyordu beni.

Biz mutlu bir çifttik.

-

Minho sinirliydi, minho çok sinirliydi ve bunun tüm sebebi bendim.

"Geri mi dönmek istiyorsun? O sikik herifin işkencelerini geri mi istiyorsun? Seni çekip çıkarmama rağmen."

Minho sadece intikam almamı istiyordu, Chris'in öyle bir batmasını istiyordu ki benim yaşadıklarımı yaşasın. Bende bunu istiyordum.

Korkuyor muydu yoksa gerçekten ona duygularım ile yaklaşacağımdan dolayı mı endişeliydi?

Başta bu kadar normal karşılamışken şimdi ne değişmişti? Minho neden karşı çıkmaya başlamıştı?

Hiçbir şeye anlam bulamıyor, cevaplandıramıyordum.

Gözlerime bakmıyordu, ben ona hiçbir şey anlatamıyordum çünkü hala kafam karışıktı. Neler olduğunu bende bilmiyordum.

Oda Chris gibi sigarasını yaktı, dudaklarının arasına yerleştirdi ve dumanı dışarı vermek yerine içine çekti.

Ben ise konuşmuyordum, aklım bir karış havada olduğu için dikkatimi verememiştim ve araç kamerasına yakalanmıştım.

Minho fark edip en kısa süre içinde bütün görüntüleri yok etmişti.

"O evde benim bilmediğim bir şey var."

Arkasını döndü bana, sigarasından içmeye devam ederken konuştu.

"Senin o evle hiçbir alakan olamayacak." Dedi net bir sesle, karşı çıkmak istedim fakat eğer karşı çıkacak olursam da açıklama yapma gereği duyacaktım.

Sanki bana gönderilen bir şansmış gibi hyunjin atladı lafa. "Onun hala küçük olduğunu mu düşünüyorsun? Bu süreçte en azından katı olma, şuan canını yakmak istediğin kişi Seungmin değil."

Haklıydı, doğru söylüyordu. Minho buna aldırış etmeden sigarasını devam ettiğinde hyunjin göz devirdi fakat odaya ne zaman girdiğini bilmediğim felix merakla sordu. "Bir şey demeyecek misin?"

Cevap vermedi, aklından ne geçiyordu bilmiyordum ama cevap vermeyeceği ise kesindi.

Konuyla alakasız bir şekilde boğazını temizleyerek bana döndü, öyle bir bakıyordu ki ağzından çıkacak her bir cümleden bir anlam çıkarmak zorundaymışım gibi hissettim.

"Şu kumarbaz, onu öldür. Fark etmediğimi sanıyor fakat peşine adam takmış, paparazzi gibisinden düşün."

Sigara paketini cebine sıkıştırdıktan sonra odadan çıkacaktı ki adımlarını durdurdu, felix ve hyunjin bile neden böyle davrandığına anlam veremezken minho onlara dönüp bakma gereğinde bulunmadı.

"Haklısın, o evde senin bilmediğin bir şey var fakat o şey sana ait değil."

"Minho." Dedim bastırarak, susmamın bir anlamı yoktu. Sinirini anlayabiliyordum fakat işlerime bu kadar karışacaksa susmak istemiyordum.

"Basın hala biliyor evli olduğumuzu, oraya kalmak için geri dönmesem bile benden çalınan yıllarımı geri istiyorum."

En çok da benden çalınan beni geri istiyorum.

Phobia - Chanmin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin