BÖLÜM 1

117 47 58
                                    

Muhteşem bir pazartesi sabahı değildi çünkü pazartesi sabahları her zaman bok çukuruna düşmüş gibi hissettirir beni.

Bu sabah yine normal bir şekilde uyandım elimi yüzümü yıkadım hızlıca pembe crobumu ve bol paça kotumu giydim hemen makyaj masama oturup dudağımı bordo dudak kalemi çerçeveledim ve içini kırmızı ile doldurdum kirpiğimi sıkıştırıp maskara sürdüm yani gayet doğaldım. Kafamı kaldırıp saatte baktım saat 06.37 idi hemen metroya doğru yola çıktım tam o sırada telefonum çaldı
Salih bey ajanstan
Hiç düşünmeden açtım kalın sesi kulağımı doldurdu

-Alo
-Alo Salih bey
-Bugün ajanstan önce attığım konuma git ilk görevin hayırlı olsun

Tam teşekkür ederken yüzüme kapatınca göt oldum ve söverek gidecekken"LAAAAN" diye haykırdım. Yoldan geçen herhangi bir kadına sarılıp "ABLAAAA İLK GÖREVE GİDİYOMMM BEN BEN" dedim kendimi gösterirken abla tövbe tövbe çekerek uzaklaşırken ben mal gibi koşarak taksi durağına doğru gittim parayı ajans ödesin dedim ve araca bindim bir inşaatın önümde durunca teşekkür edip parayı verdim yine ve yine ajans ödemediiii!

İnşaatın önünde durunca karşıma çıkan bedene baktım benden yaklaşık 10 cm uzundu tanıdık yüzü görünce gülümsedim bedenin sahibi:
Buğra'ydı ona sarıldım
-Çok mu özledin beni güzelim
Özlememiştim ama kafa salladım Buğra bu hareketime güldü ve dudağıma minik bir öpücük bıraktı pek samimi değildi ama umursamadan ilerledim arkama baktım o da peşimden ilerliyordu.

İleride bizi bekleyen ajans görev sorumlusu Didem Hanım beni görünce gülümsedi bende aynı şekilde karşılık verdim ve ona doğru yürümeye devam ettim yanına gelince elindeki dosyalarla masaya geçmemi istedi dediğini yaptım ve sandalyeyi çekip oturdum o da karşıma oturup konuşmaya başladı

"İlk görevin ünlü oyuncu Serkan Demiray evinde ölü bulundu sen onun katilini bulacaksın"

"Ya intihar ettiyse" dedim kendimi tutamayıp

Didem Hanım başını iki yana salladı "Bu neredeyse imkansız hayata yaşamaya çok bağlı ve bencildir Serkan Bey'in ölümünü araştıran diğer rakiplerinden önce bulmaya çalış ve katili kanıtlar ile getir iyi şanslar" dedi dosyayı bana uzattı dosyada birkaç yeri imzaladım sonra da Buğra ile birlikte ajansa geçtik.

Şirkette bilgisayarımdan Serkan Bey'in hayatını araştırdım evlenmiş eşi evlendikten 5 yıl sonra boğularak ölmüştü evliliğinde 2 çocukları olmuştu Koray Demiray'ı tanımayan magazinci olamazdı ama çocuk da yani maşallahı vardı. Yaklaşık 2 saat sonra öğle arası gelmişti şirketten çıkıp yemek yedim sonra odama gitmek yerine Buğra'nın yanına geçtim.

Onunla konuşurken içeri Selim girdi bizi görünce "Oooooo aşk kuşlarıııı"dedi göz devirdim her fırsatta bana yavşadığının farkındaydım ama benim yavşaklarla işim olmazdı.

Onlar sohbet ederken ben de veda edip odadan çıktım saat 15.47 idi metroya bindim durakta indim eve varınca zurna döner söyleyip üstümü çıkardım altıma kırmızı şortumu giydim üstüne de beyaz bir t-shirt geçirdim yemeği yerken Buğra'nın aramasıyla açtım
-Alo güzelim
-Alo
Dedim soğuk bir sesle
-Müsait misin kapının önündeki
-Hayır müsait değilim
-10 dakikadan aşağıda ol
-Tamam
Artık böyle şeylere alışkındım üzerime çıkardığım crobumu geçirdim. Hızlıca merdivenlerden indim

Karşımda tanıdık Buğra'nın yanında tanımadığım orta boylarda yakışıklı bir adam vardı Buğra'ya benziyordu

Karşımda tanıdık Buğra'nın yanında tanımadığım orta boylarda yakışıklı bir adam vardı Buğra'ya benziyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Buğra yanıma geldi
-Sevgilim bu kardeşim Burak,Burak bu da sevgilim Gizem.
Memnun oldum diyip elimi uzattım tuttu ve bende memnun oldum dedi.
-Burak,Serkan Demiray'ın oğlu Koray Demiray ile çok yakın arkadaşlar belki bir yardımı dokunur diye tanıştırmak istedim.
-Teşekkür ederim sevgilim çok düşüncelisin
-Rica ederim güzelim

Ardından onları eve davet ettim. İçeriye girince onları salona aldım hızlıca dürüm çöplerini attım kalan durumu streçleyip dolaba koydum. Yanlarına geçtim Burak nedense evi baştan aşağı süzüyor ezberlemeye çalışıyor gibiydi Buğra ise elinde telefonu biriyle yazışıyordu.

Burak'a
-Sana bazı sorular sorabilir miyim?
-Sor
-Yani Koray hakkında
-Off her şeyi ayrıntılı sorma açıklama bekleyen yok!
-Tamam be ne yükseliyon
Buğra bu halimize gülerken kapı çaldı.

Kapıya yöneldim karşıma çıkan yüz ile gözlerimin karardığını hissettim

Karşıma çıkan yüz: yıllar önce bizi bırakıp giden o şerefsiz piç: Babamdı...

Çapkın AşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin