20.Bölüm(F)

35 3 3
                                    

Elinde ki paptyalara bir bakış atıp boğazını temizleyerek hastanemsi yapının içine girdi.Etrafta çoğunun saçları ve gözleri beyaz yada gri arası değişen kişiler vardı.

"Merhaba bu çiçekleri Lee Minho ya ulaştırır mısınız?"

Yanına gidemiyordu ama yaşadığını bildiği sürece ona çiçek getiriyordu Jisung.Emanet bölümünde ki kız çiçeği alıp kontrolleri yaparken üzerinde hissettiği gözlerle başını binanın camına doğru çevirdi.Ancak camlar boştu ve hepsinin perdesi çekiliyidi.

Tekrar önüne dönünce perdelerden biri hafifce aralandı ve Kızla konuşan çocuğa dikti tekrar bakışlarını..

"Mutlu ol Ji..."

(..)

"Min Ji keşke şunları alsan mı?"

Jisungun seslenmesiyle odasında ki genç kız telefonunu yatağa fırlatıp aşağı koşmuştu.Babasının yanağını öpüp poşetlerden bir kaçını mutfağa taşıdı.

"Eee küçük hanım 15 yaşına giriyoruz.Hediye olarak ne isteyeceğini düşündün mü? "

Min Ji nin eli dolaba yerleştirmek üzere olduğu pudingin üstünde kaldı.Oysa ki ne kendisi ne de babası çikolatalı puding yerdi.Yutkunarak arkasını döndü.

"Baba..?"

"Efendim güzelim?"

"Yine gitti değil mi?"

Bu soruya karşı sesiz kaldı Jisung.Min Ji gibi dikkatli bir kızın gözünden kaçsaydı şaşardı asıl.

"SANA İNANAMIYORUM BABA! Yok dedin bitti dedin ama yine mi gittin?"

"Güzel-"

"Deme bana güzeli deme adım onu hatırlatıyor diye adımı bile söyle miyorsun ama her zaman böyle yapıyorsun."

Elinde ki herşeyi bırakıp yavaşça koltukta oturan ve başını elleri arasında olan babsına sarıldı.

"Sen çok güzel seviyorsun Baba.Ama saklaman hem kendine hem ona zarar veriyor.Yapma Lütfen..."

&&&

Koridorda hızlı hızlı yürürken 143 nolu odayı arıyordu Jisung.Odayı bulduğu gibi kapıyı açmış ve gitmek üzere olan bedeni kapıyla arasına almıştı.

Kontrole gitmek üzere olan Minho ise anlık baskınla şok olmuş fakat daha sonra karşısında ki bedeni omuzlarından iteklemişti.

"Ne yapıyorsun sen be?"

" Konuşacağız!"

"Konuşmjştuk ve bit-"

Ancak cümlesi dudaklarının üstünde hissettiği dudaklar ile yarım kalmıştı Minho nun.Jisung yavaş yavaş onu öperken buz tutmuş kalbinin yeniden alevlendiğini hissetti Minho.

Direnmeyi bırakıp dokusunu ve hissiyatını özlediği dudaklara bıraktı kendini.Jisung alt dudağını sertçe çekiştirdiğinde inleyerek ağzını aralmış ve öpücüğün içine dillerin karışmasına yol açtı.

Birbirinden ayrı koyulmuş iki kalp özlemle birbirine yaklaşmıştı tekrardan Minho ellerini jisungun Mavi saçalarına atıp ensesinde ki tutamları okşamaya başladı.Jisungun dudakları önce çene hattına sonra boynuna doğru indi.

Minho içinde uzun zamandır hissedemediği ateşi tekrar hissetmeye başlamıştı.Jisungun omuzlarından tutup yerlerini d3ğiştirdi.Ve mavi saçlı çocuğu duvara yasladı.

Jisungun gözleri şaşkınlıkla açıldığında gördüğü şeylerin doğruluğunu sorguladı bir süre.Lee Minho eskisi gibi alev kızılı saçları ve koyu kırmızı kahverengi gözleriyle ona bakıyordu.

Aşkları ve sevgileri onlara yaşamı ve benliklerini geri vermişti.

Ruh eşi işaretlerini ise hediye olarak...

🥀

~Nam Ra

Fairytail/'MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin