VIII

20 7 28
                                    

Keyifli okumalar diliyorum🌺
Oy ve yorumlarımızı eksik etmeyelim♥︎
———

"Shuhua, ben Yuqi'nin yanına gidiyorum. Gelmek ister misin?"

"Hayır, teşekkürler Soojin."

"Tamam, görüşürüz."

Shuhua'ya el sallayıp sınıftan çıktım ve yan sınıfa girip köşede oturan Yuqi'nin yanına oturdum.

"Vayy unutulduk sanmıştım." deyip saçını savurarak kafasını benim olmadığım tarafa çeviren arkadaşıma baktım dudaklarımı büzerek.

"Yuqi~"

Seslenmeme rağmen hala bana bakmayan arkadaşımın omzuna kafamı koyduğumda gözünün kenarından bana bakmıştı fakat kafasını çevirmemekte ısrarcı olduğu için kollarımı da beline sardım.

"Yuqi~"

"Efendim."

Kafasını çevirmese de en azından seslenmeme cevap verdiği için sevinip kollarını daha da sıkı sardım beline.

"Sen her zaman bir numarasın Yuqi, kimse senin yerini alamaz." dediğimde duvara dönük olan bedenini bana çevirmişti.

"Tamam, inanmış gibi yapayım bari." deyip sonunda bedenini de bana çevirmeye çalıştığında belindeki kollarımı biraz gevşettim.

"Ee anlat bakalım, öpüştünüz mü?"

"Ne? Yuqi ne diyorsun ya!"

Sessizce bağırdığımda Yuqi ellerini iki yanına kaldırırken omuzlarını da havaya kaldırmıştı.

"Ben bilmem."

Oflayarak oturduğum sıradan kalktım ve Yuqi'nin havada olan ellerinden birini tuttuktan sonra kendime çektim onu da kaldırabilmek için. İkimiz de sıradan kalktığımızda hala Yuqi'nin bileğinde olan elimi biraz daha çekiştirdim ve peşimden sürüklemeye başladım arkadaşımı.

"Nereye gidiyoruz ya?"

"Sen saçmalamaya başladın iyice, yüzüne su çarpmaya gidiyoruz." dediğimde elimin arasındaki bileğini zorla çekmeye çalışmış ama işe yaramayınca boştaki elini bileğime yerleştirmiş ve beni durdurmaya çalışmıştı.

"Ya Soojin, özür dilerim. Şaka yaptım, valla şakaydı." diyerek beni durdurmaya çalışmaya devam ettiğinde sonunda kendimi tutamadım ve sesli bir şekilde gülmeye başladım.

Ben gülmeye devam ettiğim sırada gevşeyen elimin arasından bileğimi çekmiş ve onunla dalga geçtiğimi anladığı için kollarını birbirine geçirmiş ve hızlı bir şekilde yürüyerek yanımdan geçmişti. O yanımdan geçtiği anda ben de onun hızına yetişmeye çalışarak peşinden gitmeye başladım.

Uzun bacaklarından dolayı benden çok daha hızlı ilerleyen kıza yetişebilmek için hafiften koşmaya başladım ve en sonunda yetiştiğimde omuzlarından tuttuğum gibi kendimi sırtına attım.

"Hadi güzellik, affet beni."

"Git sevgiline yap bu şirinlikleri." deyip gözlerini devirmiş ve beline sardığım bacaklarımın altından destek amaçlı tutup yürümeye devam etmişti.

"Ya hala ne diyo- oooo Yuqi'nin sırtında gezinti! En sevdiğim~"

"İki saniye sinirli kalamıyoruz hanımefendiye.."

"Aşıksın bana~" dediğimde bacaklarıma destek olan elleri birden gevşediğinde korkuyla çığlık atıp boynundaki kollarımı daha da sıklaştırdım.

Gülüşünü zar zor tutarak beni yavaşça yere bıraktığı gibi kendini tutmayı bırakmış ve bütün koridorda duyulacak bir kahkaha bırakmıştı ortaya. Koridorda çok fazla kişi olmadığı için rahat davranıyorduk fakat Yuqi'nin sesli kahkahası yüzünden koridorda bulunan birkaç kişinin de dikkati bize dönmüştü.

"Of Yuqi, herkes bize bakıyor."

"Ne olacak canım, baksınlar." deyip kolunu omzuma atmış ve koridorda yürümeye başlayıp beni de peşinden sürüklemişti.

"Biz neden çıktık ki sınıftan, ne güzel uyuyacaktım ben.."

"Bir hava alalım diye çıktık, ben gelmesem yapışacaktın sıraya."

Koridorda yürümeye devam ederken koridorun kenarında duvara yaslı duran Shuhua'yı gördüm. Tam arkasından sesleneceğim sırada Hyejin gelmiş ve birden Shuhua'nın kolundan tutup koridorun sonundaki boş sınıfa sokmuştu kimseye fark ettirmeden, daha doğrusu kimseye fark ettirmediğini düşünerek.

Tabii ki içimdeki meraklı sesi görmezden gelemedim ve girdikleri sınıfın kapısının önüne ilerledim. Ne olduğunu anlamayan Yuqi ise beni takip etmişti hiç sorgulamadan.

Kapalı kapının önüne geldiğimizde içeriden gelen tartışma seslerini duyduğum için sessizce ne konuştuklarını dinlemeye başladım.

Kapının ardından gelen sesleri dinlemeye devam ederken aynı zamanda da nereden tanışıyor olabilirler diye düşünüyordum ki zihnimdeki düşünceleri bastıran Hyejin'in sesiyle olduğum yerde kalakalmıştım.

"Bak Shuhua, sırf kuzenim olduğun için sana bir şey yapamayacağımı düşünüyorsan yanılıyorsun. O yüzden o kızı korumayı bırak ve benim de eğlencemi bozma, anladın mı?"

Shuhua ve Hyejin.. kuzen mi.. BİR DAKİKA NE DEMEK SANA BİR ŞEY YAPAMAYAĞIMI DÜŞÜNME?

Yani bu, eğer Shuhua benimle arkadaş olmaya devam ederse bu onun da kalan lise hayatının zorbalıkla geçeceği anlamına mı geliyor?

Ah hayır..

Kendi düşüncelerim arasında kaybolmuşken aralarında tartışmayı bitirmiş olduklarını fark etmediğim ikilinin buraya geldiklerini fark eden Yuqi tarafından kolumdan tutulup önünde durduğumuz kapıdan uzak bir yere çekilmiştim.

Ben hala duyduğum şeyleri düşünürken daha demin önünde durduğumuz kapı açılmış ve ilk önce Hyejin onun arkasından da Shuhua çıkmıştı.

Hyejin ile göz göze geldiğimizde bana aşağılayıcı bir gülüş gönderdikten sonra saçını savurarak kafasını diğer tarafa çevirmiş ve yürümeye devam etmişti.

Shuhua'ya baktığımda sinirli bir şekilde Hyejin'in gidişini izlediğini gördüm. Ona baktığımı hissetmiş gibi birden bana çevirmişti sinirli gözlerini ama beni gördüğü anda yumuşamıştı bakışları.

"Soojin.. ne zamandın buradaydın?"

"Ç-çok olmadı.. Yuqi'yi zorla sınıftan çıkardım, koridorda yürüyorduk."

Tam bir şey söyleyeceği sırada ders zilinin çalmasıyla hemen Yuqi'nin kolumu tutan elinden kurtulup sınıfa doğru ilerledim hızlıca.

———
Çookkk özür dilerim bu kadar geç attığım için😔
Umarım beğenmişsinizdir<3
Bir sonraki bölümde görüşmek üzere🌺

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 27 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Azalea | SooshuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin