Bir ejderham var,
🀄
Ilık ılık esen rüzgar, yere serpilmiş nadide yaprakları avuçlayıp yeryüzünün sergilediği naziklikte ve canlıların gösterdiği hassasiyeti takınarak savurdu. Yine aynı özenle yer ile kavuşmaya can atan pembe yaprakları bir kez temas etmesine izin verdikten sonra havalandırdı. Her ne kadar gökyüzünde dans eden bu rengarenk yapraklar birbirine sürterek bir serenatı bahşetse de bu durum yol üzerini temizleyen yaşlı adamın işini zorlaştırıyordu. Köşede bir yere topladığı büyük küçük birbirinden farklı şekillere sahip yalnızca bu ülkede yetişen yaprakların, daha önce görmediğine emin olduğu bir ayakkabının hışımıyla etrafa saçılmasını seyretti. Yaşlı adam bu duruma sitem etmedi. Çünkü burayı temizlemek onun görevi değildi. Sarayın küçük canlıları bu işi zevkle yerine getiriyordu. Kraliyetin özel günü olduğu için bugün burası boştu ve yapılacak işlerin hepsi bittiğinden biraz kafa dinlemek biraz da düşünebilmek için bu muhteşem yapraklarla vakit geçiriyordu. Bu etrafta koşturan kişiden ötürü etrafta yarım kalan yahut yanlış yapılan bir iş mi oldu düşüncesiyle telaşa kapıldı.
Yaşlı adam aciliyeti olan şahsı görmek için etrafa dağılan yapraklardan gözlerini aldı ve başını kaldırdı. Uzun zamandır görmediği Sarayın hanımıydı. Üzerindeki kıyafetlerden ötürü zar zor tanıyabilmişti ve genç hanımın bu tutumuna anlam verememişti.
"Hey neden o kıyafetlerle çıkıyorsun?"
Genç kadının dönüp bakmaması yaşlı adamın tekrar seslenmesine yol açtı.
"O üzerindekilerle nereye koşuyorsun?"
Sesini küçüklüğünden beri tanıdığı Ehliye ulaştırdığına emindi ama genç hanımın duymazdan gelmesi yaşlı adamın merakına eklendi. Elindeki toplayıcıyı yere attı ve saraydakileri bilgilendirdikten sonra genç kadının uçan aracını aldı. Saraydaki araçların çoğu kraliyete gitmişti ve Ehlinin bu telaşına rağmen aracını kullanmaması...
Göz açıp kapayıncaya kadar yaşlı adam kafeye gelmişti. İçeri adım attığında tanıdık birkaç yüzün tartışmayı andırırcasına konuştuklarını fark ettiğinde fırsattan istifade biraz soluklandı.
Kafenin sahibi yolu kapatan kalabalığa bakıp iç geçirdi. Elindeki işi bırakıp yanlarına vardığında kalabalığa sebep olan Genç Kız gözlerinin içine bakıp yaşlı kadına sokuldu. Restoranda bulunan herkese söylediklerini tekrarladı. "Ehli buradan ne zaman ayrıldı?Nasıl ayrıldı?" Yaşlı kadın "Neden bu kalabalığı oluşturdun anlamıyorum senin yanına varmış olması gerekti. Çok geçmedi biraz önce yolladım" diyerek bi azar çekti. Genç kız Ehli'nin yardımcısıydı. Son birkaç haftadır hanımıyla pek görüşemiyor onunla pek iletişim kuramıyordu. Ama bugün için anlaşmışlardı. Ehli Bradley'e söz vermişti, eşleşeceklerdi. Genç kız ise hanımını hazırlayacaktı. Lakin Genç Kadını bir türlü bulamıyordu. Gidebileceği tüm yerleri aramış son ümit buraya gelmişti."Ulaşamıyorum kend-" Yaşlı kadın yorgun görünen genç kızın sözünü kesti ve teselli etmek istese de"Gerçi şöyle bir düşününce hazırlanmak gibi pek bir gayesi yok gibi görünüyordu." dedi.
Saray sorumlusu konunun Ehli ile olduğunu fark ettiğinde toparladığı nefesiyle söze atıldı,
"Şimdi ayrıldı saraydan. Daha önce görmediğim kıyafetlerin içerisinde aceleyle çıktı. Geç olmadan kraliyet varisine de haber vermem gerek" diyerek gerisingeri zar zor araca bindi. Gördüğü topluluk yaşlı adamı telaşı konusunda haklı olduğu sonucuna ulaştırdı.
Genç Kız yaşlı adamın Ehli'nin aracına bindiğini fark ettiğinde "Tabii ya" diyerek fısıldadı. O kıyafetleri giymişse durum kontrolü için sınırda olmalıydı.
![](https://img.wattpad.com/cover/368227731-288-k134005.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EVCİLİK SERİSİ 1
FantasyKendini başka bir dünyada olduğuna inandıran bir kadın, Sevdiği kadının hatıralarına kavuşması için her yola başvuran bir adam, Ve her şeyin farkında olan bir ejderha...