Okula sahil yolundan gitmeye karar kılmıştım. Dersin başlamasına otuz beş dakika vardı. O yüzden düşünerek denizin dalga sesleriyle yol boyu ilerliyordum.
Kafam epey karışmıştı İlham beni karşısına alıp hiçbir zaman konuşmamıştı. Şimdi birden bire ne değişmişti de benimle konuşma kararı almıştı. Hemde ciddi! İlginç.
Sahil yolundan ayrılıp okul yoluna doğru ilerlemeye başlamıştım. Beş dakikalık bir yürüyüşten sonra okulun önündeydim. Okul bahçesine girip merdivenlere adımı atacağım sırada ismime seslenildiğini duydum.
"Yeşimm burdayıımm." iki kollarını da bana açmış sıkıca sarılan Nur'du tabikide.
"Günaydınn, çimen gözlümm." burnumdan eğlendiğimi belli eder bir ses çıkardım. Telefonumu elime alıp ekranı açtım ve Nur'a saati göstererek konuşmaya başladım.
"Bana gün aymadı yanlız." dedim.
"Aaaayhh çık şu depresyondan. Bu saatler enn verimli saatler güzellik. Ayrıca parlıyorsun, fark etmedim sanma." işaret parmağıyla ileri geri yaparak konuşmuştu.
"Hadi sınıfa çıkalım." dedim ve Nur'un koluma girmesi için kolumu yukarı kaldırdım. Nur'da bana ayak uydurarak koluma girerek sınıfa çıkmaya başladık.Sınıfa çıktımızda sırama çantamı koyarak kendimi de sandalyeye atmıştım.
"Yavaş kanka yavaş. Atom bombası gibi düştün." kıkırdayarak konuşmuştu. Bu haline bende gülmüştüm.Dersin başlamasına beş dakika vardı. Nur'un kolunu tutup;
"Sana bir şey anlatmam lazım Nur." dedim.
"Söyle kanka, dinliyorum." Nur ciddileşerek bana döndü. Tam konuşacakken Doruk Nur'un arkasından boynuna öpücük kondurup;
"Günaydınn sevgilim." dedi Doruk. Nur'un açık kahverengi gözleri parladı;
"Günaydın bitanemm." diyerek gülümsedi.Doruk arka sıraya geçti peşinden Vural'da sıraya geçip ikisi de oturdu. Nur kolumu çekiştirip;
"Anlat dinliyorum." Nur'a 'Sen ciddi misin?' bakışı attım.
"Değilim tabikiide tenefüste konuşuruz. Mucuk." dudaklarını ellerine koyup bana doğru üfledi.Birinci dersin yarısından fazlası geçmişti ama ben bir türlü dikkatimi veremiyordum. Aklım İlham'ın ne diyeceğine takılmış durumda. Peki o hali, o ayrı bir konuydu. Ne olmuştu da İlham bu hale gelmişti. Bir şeyler dönüyordu, acaba ne?
"Dünya'dan Yeşim'e, Dünya'dan Yeşim'e. Orda mısın?"
"Sence burda mı Nur? Sence bu kız şuan burda mı?" Atlas,
"Ya sen bir sus! Sabah sabah sınıyor musun oğlum beni?" Nur,
Atlas yalandan bir gücenmeyle ve sağ elini sol göğsüne koyarak;
"Aşk olsun ama Nur kalbimi kırıyorsun." Atlas'ın bu haline gülmüştüm. Gerçekten komik bir çocuktu.
"Baaakk espirim'e güldü." Atlas, Nur'a aptal aptal sırıtmaya başladı.
"Ya Atlas ben senin.."İkisine de garip garip bakmaya başladım. Bakışlarımı fark eden Nur; "Şimdi şöyle, sen bana cevap vermeyince ben merak ettim. Ben merak edince, Doruk'a söyledim. E haliyle Vural ve lanet Atlas da geldi. Sonra seni bir türlü daldığın düşüncelerden ben kaldıramadım. Sonra Atlas devreye girdi. Sende onun espirisi'ne gülünce kendini bir halt sandı göt." Nur o kadar hızlı konuşuyordu ki devamını dinlemeyi bıraktım.
Nur sözünü bitirene kadar zil çalmış hoca gelmişti. Ki zaten hoca gelince sunmuştu. Bana derste özür dileyerek baksana onu parçalayacakmış gibi bakıyordum. Cidden arkadaşıma da derdimi anlatamıyordum.
Fizik hocası derse geçmiş ders anlatırken kendimi iyice kötü hissetmeye başlamıştım. İlaç saatim geçmişti, kendimle mücadele ediyordum ilaçsız durmam gerekiyordu 'normal insanlar gibi' her kötü hissettiğimde ağzıma bir ilaç atamazdım.
Elime aldığım kalemle önümde duran defterin boş sayfalarını karalıyordum. Nur elimdeki kalemi alıp;
"Ya manyak mısın nesin? Dersini dinlesene?"
"Sen dinle dersini. Benim keyfim yok."
"Ya Yeşim düşürme suratını. Hem bak şurda zilin çalmasına ne kalmış. Hem diğer ders boş. Şu raporu hoca var ya yine onunla iki saat. Kantine iner kahve alırız, söz kahveler benden."
"Yanında çikolata varmı?" diyerek takıldım.
"Ya delii sen istersinde olmazmıı?" Nur birden bana sarılıdı. Bu durum hocanın hoşuna gitmeyecek ki;
"Sakin mi olsanız arka taraftaki kızlar?" diyerek bizi uyardı.
"Evet hocam dikkatim dağıldı hep. Hiçbir şey anlamadım." bunu söyleyen Atlas'tı.
Nur sessizce söylenmeye başladı;
"Elbet elime düşersin be Atlas. Elbet."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
HANÇER
RomanceSevginin ne olduğunu bilmeyen bir kız. Tüm hayallerini gerçekleştirmek isteyen bir adam ve ne olursa olsun kendini yenip sevgiyi bilmeyen kıza sevgi ile birlikte aşkı öğretir...