Ben Yeşim, Yeşim Kaya. Kendimi bildim bileli annemin psikolojik baskısı, babamın bana defalarca bayılana kadar vurmaları, annemin babama vurmaması için yalvaran çığlıklar ile büyüdüm, hâ tabii birde babamın vücudumda açtığı morlular ve yaralar, tabii buna büyümek denirse.
İkiside sosyetenin iki varlıklı ailelerinden gelen köklü aileler, tabiikide tahmin edersinizki ikiside dışarıda mutlu aile tablosu sergiliyorlar. Babamın işlerini yürütmesi için İstanbul'dan İzmir'e taşındık. Şuan ise 'Tokol Koleji' ile bakışıyorum.
Bakışmam bittiğinde hızlı adımlarla okulun içine girdim ve müdürün odasını aramaya koyuldum. Neden mi? Çünkü İlham Kaya öyle emretti. Evet o bahsettiğim iğrenç adam olan babam.
Bide sınıfımı öğrenmek için tabiikide, o müdürün saçma sapan nasihatlarını dinlemicektim elbette. Müdür'ün odasını gördüğümde önce müdürün ismine baktım 'Korkmaz Tokol' yazıyordu. Kapıyı iki defa tıklatıp içeri girdim. Beni açık kahverengi büyük bir ofis masası karşıladı. Kapıyı kapatmadan odaya bir iki adım attım ve etrafa baktım fakat kimse odadada yoktu bende adımlarımı geri çekerek kapıyı kapattım ve arkamı döndüm.
Arkamı döndüğümde masmavi bir çift göze rastladım. Uzun açık kahverengi saçları vardı. Kısa bir göz göze gelmemiz ile birlikte bakışlarımı yanındaki orta yaşlardaki hafif kel arka saçları gri, hafif göbekli ela gözlü ve ela özlerinin üstüne gözlük yerleştirmiş ve jilet gibi bir takım elbise giyen adama çevirmiştim.
Göz göze gelerek bana karşı kaşlarını çattı ve konuşmaya başladı "Buyur kızım. Birşey mi oldu?" hafif bir tebessüm ederek dudaklarımı araladım ve konuştum "Ben Yeşim. Yeşim Kaya" kaşlarını daha çok çatmıştı. Ne bekliyordum ki sanki adam benim soyadımla kim olduğumu nerden bilebilirdi ki.
Derin bir nefes alarak o iğrenç adamın ismini de söylemem gerektiğini düşündüm. Derin bir nefes alarak "İlham Kaya'nın kızıyım." dedim. Adam kocaman bir gülümsemeyle elini bana uzattı ve konuşmaya başladı. "Bende Kormaz Tokol. Hoşgeldin güzel kızım. Seni bekliyordum bende. Gözüm yollarda kalmıştı." hafif bir gülümseme ile elimi uzattım ve hafif bir şeklide el sıkıştık. Önüme geçip kapıyı açtı ve beni odasına davet etti. Adım atarak içeri girdim. "Otur kızım." hiçbirşey demeden gösterdiği masaya oturdum.
Karşımada mavi gözlü çocuk oturdu. Açık kahverengi uzun saçları, hatları fazlasıyla belli olan bir yüze sahipti, geniş omuzları dar okul formasıyla epeyce dikkat çekiyordu.
"Nasılsın güzel kızım?" kafamı çevirdiğimde gülümseyerek "İyiyim siz nasılsınız efendim?" bana aynı içtenlik dolu bir gülümseme ile "İyi diyelim de iyi olsun öyle değil mi?" olumlu anlamda başımı salladım. "Ben İlham'da gelir diye düşünmüştüm biricik kızını nasıl tek gönderdi." kirpiklerim titredi, ellerim terledi. 'Biricik kızı mı?' aynen biricik kızıydım ben onun, her gece vücudumun ayrı yerinde morluk olan biricik kızıyım. Zoraki bir gülümseme ile cevap verdim. "İşleri yoğunmuş. Öyle söyledi." uzun tırnaklarıma avuç içlerime batırdığım için yüksek ihtimal avuç içlerimde hilal deseni oluşmuştu.
"Anladım kızım." başını karşımdaki çocuğa çevirince konuşmaya başladı "Buda benim oğlum Vural. Vural Oğlum hatırlıyo musun? Üç yıl öncesine kadar bir Kayalar holdinge ortak olmuştum."
İsminin Vural olduğunu öğrendiğim çocuk kaşlarını çatıp, iki saniye sonra sağ kaşını yukaru kaldırdı ve konuşmaya başladı.
"Evet hatırladım."
"İşte o holdinge yaptığım ortaklık bu güzel kızın babasıydı."Vural olumlu anlamda başını salladı. Müdür bana dönerek "Senin sınıfını söyleyiyimde sınıfına git kızım. Ders başlıcak birazdan." bilgisayar'dan bir kaç tuşa bastı ve bana döndü. "12/A, üst katta kızım." gülümseyerek "Teşekkür ederim." ayağa kalktım tam adım atıp ilerleyecektimki "Yeşim kızım bekle." arkamı döndüm "Oğlum seninle müsait bir zamanda tekrar konuşuruz. Bugün Yeşim'le ilgilenir misin? Eski ortağımın ve yakın arkadaşlarımdan birinin kızına mahçup olmayalım. Bugün Yeşim'e okulu gezdir. Hatta birlikte gidin sınıfa aynı sınıftasınız ne de olsa." dudaklarımı aralayark konuşmaya başladım "Çok teşekkür ederim ama gerek yok." gözlüğünü çıkararak "Yok kızım estafirullah. Hadi oğlum."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
HANÇER
Roman d'amourSevginin ne olduğunu bilmeyen bir kız. Tüm hayallerini gerçekleştirmek isteyen bir adam ve ne olursa olsun kendini yenip sevgiyi bilmeyen kıza sevgi ile birlikte aşkı öğretir...