Astera'nın dilinden;
Burası çok güzel bir yerdi. Denizin maviliği göz kamaştırıyordu .
Köprünün altını gezdikten sonra dışarı çıktım. Yürüyordum ayaklarım kopacak gibi olmuştu artık. Treni kaçırırsam son tren olduğundan geri dönemezdim.
Geldim ki kaçırmadım diye sevinirken halsiz ayağım yüzünden yere çakıldım.
Ayağa kalkıyordum ki . Bir oğlanın " ay aksi son dakika kaçırdık napıcaz anne" dediğini duydum. Moralimi bozmadan ayağa kalkıp baktım ve aynı otobüsün olmadığını gördüm koşarak bindim ve çocuğa dil çıkararak yerime oturdum. Çocuk büyük ihtimalle yüzü bozulmuş şekilde annesine şikayet ediyordur ama umrumda değildi. Yolda yine müzik dinleyecektim ki . Yolun ortasında kaldık. Neden bilmiyorum ama adam ajanları çağırın onlar daha iyi kurtarır dediğini duydum kimdi bu ajanlar hangilerinden bahsediyorlardı. İnşallah yakanlanmadan buradan kurtulabilirdim. Yaklaşık olarak 2 saat geçmişti. Halla gelen giden gözükmüyordu. Uyumaya karar veriryordum ki.
İnsanlar yardım istiyormuş gibi bana bakıyorlardı . Benim psikopat olduğumu bilmiyorlardı. Ben insan öldürdüğümü hatırlıyorum sadece kimi öldürdüğümü unutuyordum. Psikopatım evet haklılar öyleydim.
Kapılar açılmıyordu . Tek seçenek camları kurmaktı. Bilmiyorum ama içimdeki ses olanları kurtarmamı söylüyordu. Bende öyle yaptım. Yumruğumu siktim ve tam cama vuruyordum ki. Aklıma bir şey geldi.
Sonra vurmaya tekrar koyuldum ki birinisinin eline vurdum." Of acıdı be" diye drew di Zeyd'in arkadaşıydı onlar da mı trende kalmışlardı. Ve bir baktım kapı kırılmıştı. Tekme izleri duruyordu . İçeri giren Zeyd'in saçlarını oynayarak geldiğini gördüm. Havalı olduğunu sanıyordu ama değildi." Daha kız vuruşundan elin açıyorsa vay haline"
Diyen Zeyd di.