Paint The Town Red

Bölüm 4

Ellerini bedenimden çekmiş ve ardından yakasını düzeltip evden giderken bedenimi saran soğuk havayla ürpermiştim, bu davranışı hoşuma giderken sadece arkasından baka kalmış ve kendime geldiğimde yavaş yavaş oturma odasına geçip tekrar yumuşak deri koltuğuma yatıp gözlerimi kapatmıştım.

Jungkook'tan

Altında olduğum bedenin içime yavaş ve bir o kadar sert vuruşlarıyla inlerken kendimden geçiyordum resmen, çenemin altında olan büyük eli ve ince elimi kavrayan o eliyle mest oluyordum. Kulağıma doğru ılık nefesini üfleyip hırlarcasına inlerken yeterince tahrik olmam yetmiyordu da bu duruma da tahrik oluyordum, kasıklarımın üzerinde tepinen filler ayrı boyutlar yaratıyordu benim için.

Kalçamı ona doğru itip vuruşunu ortada karşılarken bundan zevk almıştım, çenemin altında duran eliyle ellerimi arkada kavramıştı ve belimde bulunan eli kalçama tokatlar atıyordu her tokat attığında kalça yanaklarım sallanıyor bu yetmezmiş gibi aynı sertlikte içime vuruş yapıyordu. İçimde olan penisinin damarlarına kadar hissederken Bay Kim'in adını hayıflanmıştım ve onun hafif kalın sesiyle gülüşü kulağımda yankılanıp "adımı inlerken ne güzel kullanıyorsun Jeon." evet evet bunu demişti beni boşaltacak bir ses tonunda.

Beni kucağına alıp sektirmeye başlarken içime öyle sert vuruşlar yapıyordu ki dışardan penisinin nerede olduğu belli oluyordu ve bilerek oraya bastırıyordu benim inadıma "yapmayın lütfen ahh.." ağzımdan çıkan inlemeyle lafım yarım kalmıştı ve Taehyung sırıtarak tekrar penisinin belli olduğu yere bastırırken tekrar inlemiştim, bir eli penisimi bulurken diğer eliyle ensemden baskı yaparak beni kasıklarının üstünde zıplatıyordu. Kısa sürede eline, karnına ve göğüslerine doğru boşalırken deliğimi kasmış, gözlerim geriye doğru kaymış, dilimi çıkarmış ve bedenim boşalmanın verdiği hazla titremeye başlamıştı bile. Bedenin onun üstünde titrerken resmen boynuna kedi misali sokulmuştum ağzımı aralayıp dişlerimi sürterken saçlarımdan çekiştirip kehribar gözlerine bakmamı sağlamıştı "eğer kanımı çok istiyorsan bunu beni boşaltmak ile başlayabilirsin arsız vampir." dediğiyle birlikte başımı sallarken ellerimi boynuna atmıştım.

Taehyung hiçbir şeye karışmıyordu, sadece dolgun kalça yanaklarıma tokat atıyor ve elini geri çarşafa koyup sıkıyordu, bende onu sırtımı dönmüş bacaklarından destek alıyordum. Deliğim seğiriyordu resmen ve içim titriyordu elimde olmadan deliğimi kasıp penisinin tamamen üstüne oturup onu tamamen sararken hafifçe kasıklarında daireler çizmeye başlamıştım. Penisi içimde seğiriyordu çoğu kez ve damarlarını net hissediyordum "oh, siktir neredeyse boşalacağım oğlum." demesiyle kalçama tekrar vurmasıyla bedenime titreşim verilmiş gibi kendimi tamamen kasmıştım ve kendimi geriye atmıştım. İçime yavaş yavaş akıttığı ılık menileriyle hafifçe inlerken geri önümü ona doğru dönmüş boynuna sokulmuştum, ne yapacağımı anlamış gibi bana boynunu sunmuştu ve dişlerimi boynuna geçirip kanını içmeye başlamıştım.

Sırtımı okşayıp beni sakinleştirmeye çalışırken içimden çıkmamıştı bile yavaşça elleri kalçama gidip beni kaldırmıştı ve penisini içimden çıkardığında kısıkça inlemiştim, yorgun değildim daha yeni kan içtiğim için enerjiktim ve bu enerjiyle yüzünü sürmek istiyordum. Bedenini yavaşça yatağa yatırıp ona arkamı dönmüştüm yavaşça yüzüne ilerlerken ne yapacağımı anlamış olacak ki kendine doğru çekmişti...

Yerimden sıçrayıp kendime gelirken gördüğüm rüyayı tekrar göz önünde bulundurmak durumunda kaldım koltukta uyuya kalmıştım, boynum tutulmuştu. Kalkacağım sırada altımda hissettiğim ıslaklıkla küfür etmiştim, gördüğüm rüya beni etkilemişti ve bu da haliyle boşalmama sebep olmuştu. Yukarı odama mızırdana mızırdana çıkıp üstümdeki her şeyi yıkamaya atmış hemen ardından duşa girmiştim duşumu alıp çıkmış belime de havlumu sarmıştım, giyinme odamdan kıyafetlerimi alıp giyinmiştim.

Evden hızlıca çıkarken hiçbir eşyam eksik değildi, şirkette herkesi selamlayıp bana verilen odama geçmiştim. İşlerimi hallederken Bay Kim'in çıkmaması için dua ediyordum yoksa aklımda olan rüya canlansın istemiyordum, bir delta kurtla bir safkan vampir çiftleşse ne olur diye düşünmeden edememiştim. Odamın tam karşısı Bay Kim'in odasına bakıyordu ve onu görmemek için bütün perdeleri kapatmıştım.

Öğlen molasına girdiğimizde kendime kafeteryadan acı kahve alırken o kadar dalgındım ki yanımda duran Bay Kim konuşmaya başladığında yerimden sıçramıştım "Perdeleri kapatmışsın, bir şey mi oldu?" sorduğu soruyla ona dönüp gözlerinin içine bakarak konuşmaya başlamıştım "Hayır Bay Kim, olmadı." diyerek hızlıca orayı terk etmiştim onun yüzünü her saniye gördükçe adamla olduğumuz rüya geliyordu ve kasıklarım resmen titreşiyordu kendime gelemiyordum, balkon tarafına oturup bir yandan avı kahvemi yudumlayıp diğer yandan sandiviçimi yiyordum.

Tamam Bay Kim'le akşam mesaisine kalmıştım ve bu iyi değildi bana zorla perdeleri açtırıp ne yapıp ne ettiğimden çok beni izlediğini hissediyordum, kravatımı gevşetip kasılan bedenimi gevşetmiştim kütleterek. Neredeyse az vaktim kalmıştı mesaimin bitmesine dosyalarla işim bitmiş düzenlemiş her şeyi bilgisayara aktarmış ve ekstra olarak gözden geçirmiştim. Bay Kim beni odasına çağırırken yutkunmuştum yavaşça yerimden kalkıp odamdan çıkmıştım, beni kapıda karşılamasını beklemiyordum kapıyı açıp beni içeri çekerken elini belime sarıp geri kapıya çarpmıştı bedenimi ne olduğunu anlayamazken "Benden kaçıyorsun Jeon, sana kaç defa dedim yalnızken Bay Kim kelimesini söyleme diye? Ve sen bunu umursamayıp bugün çoğu kez dedin." dediğinde sertçe yutkunmuştum işte şimdi kurtar kurtarabilirsen o kuyruğu Jeon. Kokusunu ağırlaşırken ciğerlerim resmen o ağır kokuyla dolmuştu, yavaşça belimden tutup kendine çekerken başımı geride tutuyordum, eğer dibine girersem kendime hakim olamazdım ki şuan bile nefes alışverişim hızlanıyordu, kalbim aşırı hızlı atıyordu. Benden geri çekildiğinde çaresiz gözlerle bana bakıyor gibiydi "Özür dilerim, ben böyle yapmak istememiştim sadece birkaç gün izin veriyorum sana Jeon ve kızgınlığımda buralarda dolanma yoksa burada olursa o bambi gibi masum gözlerin seni kurtarmaya yetmez." dedikleriyle nutkum tutulurken ağzım bir karış açık kalmıştı baş parmağı alt dudağımı okşarken tekrar yutkunmak için dudaklarımı kapatmış ve hafifçe onun parmağını emmiştim ki bu durumda gözleri sabır dilercesine seğirmişti "Unutmadan Jeon zihnini okuyabilir ve kurcalayabilirim." dediğiyle iyice telaşlanırken içimden koca bir siktir çekip geri çekilerek odasından çıkıp kapıyı kapatmıştım.

Yolda giderken zihnimimi okumuştu diye düşünmeden edememiştim, götüm tutuşmuştu resmen. Birkaç gün kafa dinleyecek ve gezecektim sonuçta izinim vardı kafam rahattı..

♪

Ben geldim evt evt, uzun zaman olmuştu, özlendik mi? Keşke okunsa ficim 🥺🥺 neyse cok konustum.

SİZİ SEBİYORUM VE KENDİNİZE DİKKAT EDİN (Yakinda biter bu ficte falan)