Paint The Town Red

Bölüm 3

Selam millet uzun zaman olmuştu yazmayalı şimdi bu bölümü Shameless ile yazabilirim ve size de iyi okumalara dilerimm öpüldünüz.

----

Eve vardığımda arabayı parketmiş ve hızlıca elimdeki torbalar ile eve geçmiştim, karşımda olan Jin, Suga ve Bogum hyungla birlikte gülümserken dışarıdan gelen ses gülüşümü doldurmuştu..

Kapıya vardığımda derince iç çekmiştim, bir şeyler ters gidiyordu. Yavaşça kapının deliğinden baktığımda karşımda duran Bay Kim'i görünce yutkunmuş, hyunglarıma bir şey belli etmemeye çalışırken yavaşça onlara dönmüştüm. Gayet mutlulardı ve ellerinde ki kanlı şaraplardan yudumluyorlardı, kapıyı yavaşça açtığımda bana kaşları çatılmış ve yaralı bir Bay Kim görneyi tahmin etmemiştim. Yavaşça içeri girerken yutkunmuştum, kan kokusu cezbedici ve tanıdık gelirken onu buradan uzaklaştırma sinyalleri veriyordu beynim. Sonunda ağzımı açıp konuştum 'Bay Kim lütfen gidin burası o kadar sağlam değil..' beni umursamayıp kapının pervazına bedenini yaslarken derince iç çekmiştim ve içeriye tekrar bakmıştım. Jin hyung kendini kontrol etmekte zorlanıyor ve onu da Suga hyung zar zor tutuyordu, kısa süre önce bizim gibi yaşamaya başlamıştı Jin hyung bu durum onu zorluyordu.

Kısa sürede içeriye girip göz gezdiren Bay Kim'le iyice yutkunmuştum, Jin hyung, Suga hyungumdan kurtulup hızlıca Bay Kim'in üzerine atlarken resmen yere yıkmıştı kocaman adamı. Jin hyungu tutup kaldırırken kendisine gelmesi için tokat atmış ve bağırmıştım ' Kendine gel hyung, bununla baş edebilirsin. ' dediklerim ile derin derin iç çekerken Bay Kim'e ' sizi uyarmıştım. ' der gibi bakmıştım o sırada bana şaşkın şaşkın bakıyordu ve büyük ihtimal kolumdaki bilekliği görmüştü bundan dolayı sertçe yutkunup derince iç çekip hyunglarımı uyarır bir tonda konuşmuştum ' Hyunglarım gidebilirsiniz bugünlük parti bu kadar. ' bunu anlayan Suga hyung, Jin hyungun koluna girip hızlıca gitmişlerdi ardından ise Bogum hyung gitmişti. Onlar gittikten sonra Bay Kim'e destek olmak adına kolunun altına girmiş ve onu koltuğa oturtmuştum ' İnsan olduğunu düşünmüştüm seni küçük vampir. ' bunu demesiyle birlikte sırıtırken Bay Kim'in kolundaki yarayla ilgilenmeye başlamıştım yavaş yavaş ' İnsan değilim ne yazık ki Bay Kim. ' dediğimde sesim olduğundan kalın çıkmıştı, kan beni etkilerdi ve hayvansı iç güdülerimi ortaya çıkarırdı ki şuan zor dayanıyordum bile ' Bana Bay Kim deme Jeon. ' onu mırıldanmayla onaylarken sesindeki kalın tını etkileyiciydi.

Kısa sürede işim bittiğinde her şeyi toparlamıştım Taehyung için kalacak bir oda ayarlarken oturma odasında bıraktığım bilekliği umursamamıştım pek aşağı pijamalarımla inerken yorgunluktan ölen Taehyung olduğu yerde mayışmıştı resmen, onu yavaşça dürtükleyip uyanmasını sağlarken hazırladığım odaya götürmüştüm. Merdivenleri zor çıkıyordu, onu ne bu kadar etkilemiş olabilirdi? Merdivenler bitip odanın kapısı açıp içeriye girmiştik, yatağa uzandırıp üstünü örtmüş ve yavaşça ilerleyeceğim sırada bileğimi saran elle durmuştum ' Gitme Jeon.. ' öyle demesiyle içim ürperirken yavaşça iç çekmiştim. Gitmez ve onunla yatarsam kanını içerdim ya da başka bir şey yapardım ' Gitmem gerek Kim. ' kolumu o kadar sıkı tutuyordu ki kurtaramamıştım ve beni bir anda yatağa çekmesiyle üstüne çullanmıştım, yumuşak, sıkı ve kaslı bedeni harika.. kafayı yedirtirdi adama, fazla hoş kokuyordu. İtiraz etmezdim şuandan itibaren bana sıkıca sarılıp üstümüzü örterken ona sarılmamayı tercih etmiştim, yavaş yavaş kendimi uykuya bırakırken sabahı hiç düşünmemiştim bile.

•| Sabah

Yavaş yavaş kendime gelirken hissettiğim sıcak ve sert cisim ile kaşlarımı çatmış ve gözlerimi açmıştım, karşımda yarı çıplak uyuyan Taehyung'la birlikte bir karış ağzım açılırken yutkunmuştum. Resmen beni sarmalamıştı yılan gibi, zar zor kollarından kurtulup o da yavaş yavaş uyandığında kalın sesiyle bana 'günaydın' demişti. Sesi üzerimde bir hakimiyet kurarken sadece başım ile onaylayıp yatakta doğrulmuştum, üstüme beyaz tişörtümü geçirip kalkarken lavaboya varmıştım bile elimi yüzümü hızlıca yıkayıp alt kata inmiştim. Tatil günüm olduğu için aşırı rahattım iş yok, birisini çekme yok, yorgunluk yok ve en iyisi istediğim kadar yatıp dinlenebilir bu iki gün içerisinde, sofrayı hazırlayıp kendime de üç tane kan torbası çıkarırken yavaşça bir bardağa boşaltmıştım, aşağı inen Taehyung ile göz göze gelirken kaçmayı tercih etmiştim. Oturma odasına geçip bir film açmış ve filmi izlerken bardakta ki kandan yudumluyordum, kısa süre sonra mutfaktan gelen takırtılarla hızlıca mutfağa giderken gördüğüm manzarayla şaşırmıştım. Bulaşık makinesine kirli tabakları dizerken nasıl bu kadar gürültü çıkmıştı? 'İyi misiniz Bay Kim?' bana dönüp başını onaylarcasına sallarken burnunu çekmişti 'İyiyim Jungkook ama bana dışarıda Bay Kim deme lütfen.' onu onaylarcasına mırıltılar çıkartırken geri içeri geçmiştim, yumuşak deri koltuğumda kıçımı devirip yatarken filmin sonradan sıkıcı olmaya başlamasıyla birlikte iç çekmiştim. Bay Kim üst kata çıkıp tekrar dünkü kanlı gömleğini giyip aşağıya inmiş ve üzerine ceketini geçirmişti, onu hülyalı gözlerle izlerken Taehyung beni uyarmasa ağzımın hafif açık olduğunun farkında bile olmazdım. Yavaşça onu yol ederken kapının girişinde durup bana dönmüş ve ardından bir elini bileğime diğerini ise belime sarıp üzerimde hakimiyet kurması etkilemişti beni kalın ses tınısını tekrar duyarken gözlerim yüzünün her yerini talan etmişti 'Bir daha kurt kapan çiçeğini işe gelirken takma küçük vampir yoksa olacaklardan ben sorumlu değilim, anladın mı beni?' başımı olumluca sallarken boy farkı yüzünden başımı hafif kaldırmak zorunda kalıyordum. Ellerini bedenimden çekmiş ve ardından yakasını düzeltip evden giderken bedenimi saran soğuk havayla ürpermiştim, bu davranışı hoşuma giderken sadece arkasından baka kalmış ve kendime geldiğimde yavaş yavaş oturma odasına geçip tekrar yumuşak deri koltuğuma yatıp gözlerimi kapatmıştım.

~
Selam millet uzun zaman oldu umarım bu bölüm sizi mutlu eder (kötü yazdım ve beğenmedim 💀) neyse neyse asıl önemli olan şey ehem acaba yorum yapıp beğenir misiniz çikolatalarım?