4

7 2 0
                                    

Chesterların evinin önüne gelmiştik. Evleri inanılmaz güzel bir yerdeydi. İnanılmaz büyük bir bahçeleri vardı. Ailesi hem saray gibi bir yerde hem de doğayla iç içe olsun istiyorlardı yani en azından hayalleri hep bu olmuştu.

"İstersen bahçede yemek yiyebiliriz daha yeni çimenleri biçtiler. Sen seversin o kokuyu"

Tebessüm ettim.

"Olur"

Kapının önünde duruyorduk. Chester anahtarı çıkardı ve kapıyı açtı. İçeri geçtim ve üstümdeki kabanı askılığa astım. Daha önce çok kere burda kaldığım için neredeyse her şeyi biliyordum. Chester merdivenleri çıkıyordu. Büyük ihtimalle odasına gidiyordu. Bu ilk defa ailesi olmadan birlikte kaldığımız bi zamandı. Ailesi Chester'a çok düşkündü o yüzden genelde yalnız kalmıyordu zaten. O yüzden de bizde hiç kalmamıştı. Kaç kere kavga etseydi de izin vermemişlerdi.
Bende çantamı alıp üst kata çıkmayı başladım. Odasına girdiğimde olduğum yere çivilendim. Hareket edemedim. ÜSTÜ ÇIPLAKTI. Ne kadar yakın arkadaş olsak da bilmiyorum bazı yönlerden belki de yeterince yakın değildik. Ya da böyle bir şey olursa arkadaş gibi davranamayacağımız içindir...

"AY ÖZÜR DİLERİM"

Kahkaha atmaya başladı. Gülüşü çok güzeldi. Utandığım için büyük ihtimalle yanaklarım kızarmıştı.

"HEY BEN GÜLMÜYORUM"

"Tamam tamam" dedi gülerek ve üstüne yatağın üstündeki tişörtü geçirdi. Altına da yeni bir eşofman geçirmişti. Neyse ki altını değiştirirken dalmadım.

"Ben duşa giricem"

"Tamam yerini biliyosun ben aşağı inip yemeği hazırlarım"

"Ne yapıcaksın"

"Özellikle istediğin bir şey var mı"

"Yok sanırım ya her şey olur aslında"

"Ben şöyle domates soslu makarna yapmayı planlıyordum ya da pesto soslu"

"Olur sana bırakıyorum seçimi"

"Tamamdır" dedi ve odadan çıktı.

Çantamı yatağının önündeki boşluğa koydum ve üstümdeki ceketi de yatağın üstüne bırakıp Chester'ın odasındaki banyoya girdim. Chester'da kaldığımda nedense onun banyosunu kullanıyordum ve gerçekten neden bilmiyorum. Bu evde duş aldığım ilk banyo olduğu içindir belki bilmiyorum.
Banyoya girdim ve havlu dolabından vücut havlusu ve bir tane saç havlusu aldım. Chester'ın odasında hem duş hem küvet vardı ve ben küvette duş almaya bayılırdım fakat şuan küvetle vakit kaybetmemeyi tercih ettim. Suyu açtım ve suyun ısınmasını beklerken üstümdekileri çıkardım.
Duşa girdim ve yıkanmaya başladım.

Duştan çıktım ve üstüme havluyu sardım. İçerisi buhar olduğundan hiçbir şey göremiyordum. Dışarı çıktım. Chester'ın dolabını açıp ordan bi tane tişört aldım ve kurulanıp giyinmeye başladım. Üst bulmak zor değildi ama alt bulmak zordu çünkü Chester'ın altları bana büyük geliyordu. Dolaptan bi tane lastikli şort buldum ve anında kapıp altıma geçirdim. Banyoya girip saçlarımı taradım ve aşağı indim.

Mutfak çok güzel kokuyordu. Domates kokusu nedense çok hoşuma gitmişti. İçeri girdim ve tezgahın başında makarnayı süzen Chester'ı gördüm.

"Mis gibi kokmuş" gülümsediğini hissettim.
Tezgahın karşısındaki adaya oturdum. Yüksekti ama zıplayıp otumuştum. Chester çoktan makarnayı tencereye geri almıştı. Makarna olduktan sonra sosla karıştırdı. Bunları yaparken onu dikkatle izliyordum. Bir süre sonra  çekmeceden bir tane çatal alıp makarnaya batırdı. Doladı ve arkasını döndü bana yaklaştı.

"Tat bakalım" Ağzımı açtım. Bana makarnayı yedirdi.

"Mhm tam sevdiğim gibi olmuş ellerine sağlık" dedim ve gülümsedim. O da gülümsedi ve geri dönüp ikimize birer tabak makarna koymaya başladı. Ben de adadan inip bardak çıkardım. Buzdolabından içecek çıkarıp bardaklara doldurdum. Sonra her şeyi alıp muhteşem arka bahçelerine gittik.

Chester x Y/NHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin