Asker ve Doktor

19 3 4
                                    

-ABİ ABİ!!

-Ne bağırıyorsun Haz- lan yoksa açıklandı mı?

-EVET EVETT

-Ee nereyi kazanmışsın?

-MARDİN'İ

-Görüyor musun Allah'ın hikmetini aynı yere gidiyoruz!

-Ama abi bi sıkıntı var
Dedim ağzımla geveleyerek

-Ne?

-Sen kızıltepe de ben de merkezdeyim

-E ne güzel işte!

-Abi Allah rızası için neresi güzel? Yine ayrı düşeceğiz

-Sen dua et ki Mardin'e geldin. Adamlar raporunu okuyup kabul etmeseler di kim bilir nereye gidiyordun

-Of abi of

-Üfleme bana geç eşyalarını hazırla da ikimize bilet alayım

Gözlerimi devirerek bilgisayarın başından kalktım. Tıpkı abimin dediği gibi valizimi hazırlamaya başladım. Kıyafetlerimi valizime tıkıştırırken içeriden abim birisiyle konuşuyordu. Valizimi hazır ettikten sonra odanın köşesine yerleştirdim. Sonra abimin yanına gittim koltuğa oturdum ve abimi dinlemeye başladım.

-Evet evet, Merkez ve Kızıltepe olacak

-Tarih neydi bir daha söyler misiniz?

-Anladım anladım iyi günler

diyerek telefonu kapattı.

-Yarın yola çıkıyoruz haberin olsun

-Ney hemen mi gideceğiz?

-1 ay sonra gitmek ister misin?

-Yok yok

-İyi o zaman sus!

Gözlerimi devirdim. Tekrardan odama geçtim. Bir an masamın üzerinde duran bir fotoğrafa kaydı gözüm

Babam ve annem...

Masaya yaklaşarak fotoğrafı elime aldım. Fotoğrafa bakınca babam çok genç annem de dünyalar güzeli "Maşşallah" dedim kendi kendime. Bizi bu kadar erken bırakmaları üzücüydü ama ikisi de şehit olmuştu (Bilgi; Doğumda veya lohusa döneminde ölen kadınlarda şehit olarak anılır.)

Fotoğrafı iyice inceledikten sonra fotoğrafı güzelce çantama yerleştirdim. Zarar görmesini istemiyordum. Heyecandan içim içime sığmıyordu. Sonunda istediğim mesleğe kavuşuyordum. Odada halay çekmeye başlayacakken abim içeriye girdi. Mavi gözlerini kısarak bana baktı.

-Ne yapıyorsun burda Hazal?

-Şey, hiiç..

-Gördüm merak etme

dedi. Eline telefonunu aldı ve bir şarkı açtı. Aslında şarkı denmezdi de. Abim resmen halay müziği açtı hem de en sevdiğim "Gümüşhane kızları" bir anlık şaşkınlıkla abime baktım eline bir peçete aldı ve kafasıyla gel işareti yaptı. Bi dakika yanlış mı görüyordum yoksa abim benle halay mı çekecekti. Kırk yıl düşünsem böyle bir ana şahid olacağım aklıma gelmezdi.

-Kız senle de birşey yapılmıyor gelsene!

Gözlerimi kısarak

-Sen böyle şeyler bilir miydin?

-E biz de biliyoruz diğerleriyle hergü- ... çalışıyoruz yani spor yapıyoruz

Baya sesli bi kahkaha attım

-Ay abi Allah iyiliğini versin hadi bak beni ikna ettin

Sonra abimin elini tuttum odayı belki de 40 kez döndük. Ayaklarım da ferman kalmadı cidden. Bu oğlanın ne güzel huyu varmış. Valla benden güzel oynuyor. Bunu düğünlerde kıvıran kız diye millete yediririz. Gülmemek için dudaklarımı ısırmaya başladım. Abim ise keyfindeydi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 26 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Şehidimin Kızıl Bayrağı                      Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin