-11-

23 7 2
                                    

11. Bölüm İyi Okumalar...

.

“Sen, Aklım ve Kalbim Arasında Kalan En Güzel Çaresizliğimsin”
.

Yerde yatan Fırat'a doğru hareketlendim. " Ne oldu sana bu kanlar ne?"

Tişörtünü kaldırdı ve yarasını gösterdi. - benim vurduğum yer- kanıyordu.

Eli ile yaraya baskı yaptı. Az önce düştüğü yerden kalmaya kendini zorladı ama başaramamıştı.

Ona destek olup doğrulmasını sağladım. "Tampon yapmak için bir şeyler getireyim. Bekle biraz."

Mutfağa girdim çekmeceleri karıştırdım. Temiz bir kaç bez elime aldım. Tekrar mutfaktan koridora çıktım. Gözüme vestiyerde duran araba anahtarı takıldı.

Bu adam abimi öldürmüştü.

Elimdeki bezleri vestiyerin üzerine koydum.

Affedilir şeyler değildi. İlahi adalet, benim yaraladığım kurşun yarası yüzünden bu hâle gelmişti. Belkide kader bunu istiyordu.

Acı çekerek ölmesini...

İntikamı mı almış olacaktım.

Ne olursa olsun cezasını çekiyordu, bize yaşattıklarının cesasını...

Uzandım, vestiyerden araba anahtarını ve çantamı aldım, çiftlik evinden çıktım.

Fırat'ın arabasına binip çalıştırdım. Çiflik evinin sınırlarından çıkıp şehre doğru arabayı sürdüm.

Bunu hak etmişti.

Kendi sonunu kendi eli ile çizdi ben sadece aracıydım. Aklından geçirende bunu çizende oydu. Ben sadece bu resimde kalem görevi görüyordum.

Çiftlikten uzaklaşalı ne kadar olmuştu. 5 dakika, 10 dakika.

Yüzümde hissettiğim ısaklık neydi benim?

Ağlıyor muydum?

İntikamını almak üzeresin Dilan! Pes etme en fazla birkaç saate bitmiş olacak her şey. Dayan!

Gözyaşlarım hızlandığını ve çoğaldığını hissediyordum.

Ona acıyor muydum?

Kendini bırakma Dilan!

Dayan!

Dayan!

Lütfen...

Arabayı ani fren ile durdurdum, geriye döndüm.

Ben bunu yapamazdım. Ben bu değildim!

Aklıma ilk gelen isim Azad olmuştu. Onu aradım bu sırada ise geldiğim yolu geri dönüyordum

" Efendim Dilan!" Telefonu açmıştı

" Azad acil yardımına ihtiyacım var!"

" Ne oldu?" Sesi endişeli geliyordu.

" Fırat'ın kanaması var, sanırım dikişleri patlamış."

"Ne! Nasıl şuan? Kanama az mı çok mu? Bilinç durumu nasıl? Nerdesiniz ?" Sesi hâla endişeli çıkıyordu. Fırat için mi endişelenmişti.

" Çiflik evindeyiz."

" Fırat ne durumda?"

" Bilmiyorum... Yanımda değil şuan."

" Çiflik evindeyiz dedin, o zaman o nerede?"

" Azad... Ben onu çiflik evinde öylece bırakıp kaçtım." Kelimeleler ağzımdan çıkmıyordu. Utanıyorum kendimden.

İNTİKAM'IN GÖLGESİNDE AŞK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin