8. bölüm

2 0 0
                                    

_________________________

Yaklaşık 3,5 ay geçmişti ve bende düşük tehlikesini atlatmak üzereydim. Bu süreç o kadar relax geçmişti ki.

İlk bir hafta Kaya evden çıkmama izin vermemişti ama bu süreçte sıkılmamam için hep yanımda durmuştu.

Sınama gecesi yapmıştık beraber, hatta bi seferinde Kaya çok tatlı bir tiyatro gösterisi hazırlamıştı.

Sonra evde sıkıldığım için Kaya beni arabayla gezdirmişti, ama ayağa falan kalkmama asla izin vermemişti her yere taşımıştı.

Annemler bir süre burada kalıp benimle ilgilensede, restoranı boş bırakmamak için sadece iki hafta kalmışlardı.

Onlar buradayken de Kaya ve ben çok hızlı bir nikah kıymıştık ama düğün yapamamıştık.

Annem hamile olmama çok kızdı sen daha kaç yaşındasın kızım kendin çocuksun diyip durdu ama sonra o da alıştı.

Bu gün cinsiyet öğrenecektik ve bende onun için hazırlanmıştım. Üzerime lacivert bir swetshirth altıma da siyah bir eşofman giyip dikkatlice salona doğru yürüdüm.

"Ben hazırım." Kaya benim sesimi duyması ile ayağa fırladı

"Güzelim neden kalktın?" Yanıma gelip bir elini belime sardı diğer eliylede elimi tuttu ve beni dikkatlice koltuğa oturttu

"Kaya saçmalama hastaneye gideceğiz ya." Dediğim cümle ile konuşmaya başladı.

"Evet ama bu senin benim yardımım olmadan kalkmanı değiştirmiyor." Dediğine güldüm.

"Hadi gel bakalım." Dedi ve yine dikkatlice kalkmama yardımcı oldu. Karnım daha o kadar büyümemiş sadece belirginleşmişti fakat Kaya sanki dokuz aylık hamileymişim gibi davranıyordu.

Arabanın kapısını açtı ve otur oturmama yardım etti sonra kendide oturdu ve bana döndü.

"Güzelim miden bulanırsa başın dönerse yada kendini kötü hissedersen söyle tamam mı." Kaya her arabaya bindiğimizde kurduğu cümleyi tekrar kurdu.

"Tamam sevgilim de beş dakika yol gösteriyor." Dedim haritayı göstererek.

"Olsun." Demesiyle bıyık altı gülerek tekrar önüme döndüm.

Hastaneye vardığımızda bekleme koltuklarına oturduk.

"Gökçe hanım, doktor bey sizi bekliyor." Asistanın konuşması ile ayağa kalktım ve Kaya ile beraber odaya girdik.

"Merhabalar." Doktorumuz Gülçin hanımla merhabalaşıp asıl konumuza geçtik.

"Sancılarınız devam ediyormu?" Gülçin Hanım hem karnıma soğuk jeli sürüp hemde bana sorular soruyordu.

"Evet ara ara devam ediyor ama azaldı." Başını salladı ve ultrason cihazını karnımda gezdirmeye başladı.

Kaşlarını çatınca korkuyla Kayanın kolunu tuttum. Bana cesaret verircesine göz kırptı.

"Bir sorun mu var?" Kaya doktora bir soru yöneltti.

"Bebeğin kesesini sıkıştıran bazı kisitler var ama korkulacak birşey yok, düşük tehlikesi kalmamış fakat bu kisitler büyürse erken doğum gerçekleşebilir." Korkuyla kayaya baktım..

"Nasıl yani?" Kaya korkuyla doktoru soru yağmuruna tuttu.

"Şimdilik bunları konuşmayalım bu durum yüzde beş ihtimal falan veriyor. Gelelim asıl meselemize. Cinsiyetini öğrenmek istermisiniz?" Heyecanla olumlu anlamda başımı salladım.

"O zaman sıkı durun... bebeğimiz...kız!" Doktorun kurduğu cümle ile gözümden bir damla yaş düştü.

"Ben dedim bak kızımız olacak!" Kaya heyecanla anlımdan öptü ve doktorun uzattığı ultrason fotoğraflarını aldi.

Kayayla hastaneden çıkıp evimize geçtik ben direk olarak yatağa uzanıp film izlemeye başladım ve orada öylece uyuya kalmıştım.

Gözlerimi araladığımda havanın karardığını gördüm. Dikkatlice yerimden doğrulup içeriyi kontrol ettim.

Kaya yoktu.

Bir kaç kez aramama rağmen açmamıştı. İyice panik olmuştum üzerime bir hırka geçirip evden çıktım merdivenlere yürümemle kayanın biriyle kavga ettiğini gördüm ve endişeyle adımlarımı hızlandırdım.

"Kaya!" Kaya hızla bana döndüğünde merdivenlerden iniyordum.

Kayanın karşısındaki adam tam kayaya bıçağı saplicakken bir çığlık çıktı dudaklarımdan.

Panikle hızlı yürüdüğümü fark etmemiştim ve merdivenlerde ayağım takıldı. Sadece merdivenlerden yuvarlanışımı ve kayanın koşarak yanıma gelmesini hatırlıyorum.

Bide son kez şunu duydum.

"Gökçe! Ambulans çağırın!"

Yazardan

Öylece yuvarlanmıştı Gökçe merdivenlerden. Ambulansa bindirip hastaneye getirdiler Gökçeyi.

Çok kanaması vardı ve baygındı.

"Gökçe aç gözlerini! Allah kahretsin! Hepsi benim suçum..."

Ameliyat haneye girmesine izin vermeden gökçeyi içeri aldılar.

Bebek daha çok küçüktü beş aylık bir bebek nasıl dünyaya gelebilirdi ki?

Doğumhanenin kapısında dört dönüyordu Kaya.

Gökçe ise içerde hayat ile yüzleşiyordu.

"Bebek ex doğdu..." Doktorun kurduğu bu cümle ikisinin de hayatını değiştirecekti.

Kayanın da Gökçe'nin de bu haberi öğrenmesi hiç iyi olmayacaktı.

"Ölüm saati 20.47"

Ameliyat bitmişti ama Kaya ve gokcede bitmişti.

Otomatik kapı açılınca Kaya ayağa fırlamıştı.

"Karım iyimi?"

Kayanın en merak ettiği şey şuan buydu.

"Gökçe hanım çok kan kaybetti, kolay bir ameliyatta geçirmedi zaten." Kaya doktoru can kulağıyla dinliyordu.

"Ameliyat sırasında bebeğin kalbi durdu ve malesef ex doğdu. Bebekten akan zehirli kan Gökçe hanımın iç organlarına yayılmış ve temiz kanı kirletmiş. Yani demek istediğim Gökçe hanımın durumu kritik. Şuanlık yoğun bakıma alıcaz zehirli kanın temizlenmesi için elimizden geleni yapıcaz." 

Kaya iyi hissetmiyordu hemde hiç iyi değildi. Hepsi kayanın suçuydu.

Bebek ölmüştü. Hemde doğmasına üç ay kalmıştı. Bebek odasını bile yapmışlardı.

Gökçe bu olanlardan sonra bir daha kayanın yüzüne bile bakmayabilirdi.

Ama şuan tek önemli olan Gökçenin durumuydu. 

Gözlerini kim bilir ne zaman açıcaktı...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 10 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Gönül DavasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin