Gölge'nin Gölgesi

(1)

İzdimaç yaptırmış bunun sonucu yorularak odama gelmiştim , ayaklarımı sallandırarak sandalyemde arkama yaslanırken kapının sesi duyuldu. "Gel!" kapı açıldığın da içeriye timimden olan bir teğmen girdi . "Asuman Kaya / Ankara Emret Komutanım!" başımı salladım yavaşça "Rahat asker" eliyle kapıyı işaret etti Asuman "Albay sizi emretti komutanım" derin bir nefes alarak ayağa kalktım üniformamı düzelterek kapıya ilerledim , Asuman'ın kolunu sıvazlayarak gülümsedim "Tamamdır ben giderim sende yemekhaneye dön" başını sallayarak odadan çıktığin da boy aynamdan kendime baktım ardından odadan çıkarak kendimden emin bir şekilde gür adımlarla albayın odasına ilerledim.

Kapıyı tıklar tıklamaz "Gel!" emiri duyuldu , kapıyı açıp içeriye girer girmez hazır ola geçerek tekmil verdim "Akşın Atasoy / İstanbul emret komutanım!" eliyle koltuğu işaret etti "Rahat asker , gel buraya otur" koltuğa hızlı adımlarla ilerleyerek oturdum.

"Türk karşıtı olan bir kişinin savaş amacıyla kurduğu bir köy keşfedildi , köy de sivillerle beraber toplam 30 kişi var ama asıl önemli olan köyü kuran kişi." derin bir nefes aldı "uzun zamandır aradığımız ve seni 2 operasyon önce bacağından vuran Cemil , köye sivil bir şekilde gitmelisin Cemil'in dosyalarını almalısın eğer fark edilirsen köyde bir savaş çıkabilir"

ellerini masaya koyarak sandalyesini geri itti ve ayağa kalktı , onun kalkması ile ben de ayağa kalktım.

"Köye git , Dosyaları al , sivillere zarar verme , ne bir yara ne bir sıyırık almadan buraya geri gel evlat" başımı salladım "Emredersiniz komutanım!" gülümsedi "Helikopter birazdan gelecek , bahçeye çıkarak beklemede kal"

Emiri almam üzerine hızla odadan çıkarak kendi odama ilerledim , şarjda ki telefonu almam gibi toplu mesaja tıklayarak annemi , teyzemi , kardeşimi ve yeğenlerimi seçtim.

hakkınızı helal edin operasyon var gitmem gerekiyor , sizi seviyorum.

Telefonu bıraktığım gibi odadan fırlayarak bahçeye ilerledim , 2 operasyon önce Jandarma Komando Özel Asayiş (JÖAK) ile sınırlardan ülkemize gelmeye çalışan tekneyi sivillere her hangi bir zarar vermeden etkisiz hâle getirirken bacağımdan vurulmuştum . Beni vuran Cemil şimdi ise tekrar buraya gelebilmek için birilerini kandırarak bizi kötülemiş ve köy kurmuştu.

Helikoptere ilerlemem ile hızla helikoptere bindim , üniformalarımı çıkartarak bana verilen eski köylü kıyafetlerini giydim , helikopteri süren zaten erkek olsa bile asla bana bakmıyordu . Timimden 3 Teğmenin de binmesi ile onlara baktım. Hepsi sırayla tekmil verdi.

"Burcu Parla / Samsun emret komutanım"
"Leyla Bilir / İstanbul emret komutanım"
"Dora Şöhret / Ankara emret komutanım"

"Rahat asker" diyerek onlara rahat emirini verdikten sonra devam ettim "Köye sizde geliyor musunuz?"  Burcu "Hayır" diyerek cevap verdi fakat Dora devam ettirdi "Geliyoruz ama sadece olası bir savaş başlatma durumunda aktif olarak katılacağız size komutanım" başımı salladım.

•
•
•

Helikopter sabit durduğun da ve biraz alçaldığin da "Komutanim geldik" demeleri ile hemen kapıya ilerledim kapıyı açtıktan sonra Burcu , Leyla , Dora ve pilotumuza baktım "Hakkınızı helal edin" hepsi bir an da cevapladı "Helal olsun komutanım" Helikopterden atlar atlamaz hemen dürbünümü çıkarttım , epey yürümem gerekecekti.

Yolu yürümeye devam ederken duyduğum ses ile durdum "Kimsin , necisen ?" Derin bir nefes aldım "Benem adım Zehra ! Öksüz ve yetimin!" Adam daha da bana yaklaştı "Kim öldürdü aileni?" tiksinerek adama baktım "Türkler!" Gülümsedi "Köyümüze hoş geldin" kolunu omuzuma atarak beni köye götürdü ardından bir çadıra soktu , çadıra girer girmez gördüğüm yüz ile gözlerim parladı.