sınavlar dozer gibi girdi hic aktif olamadım hâlâ da sınav var imdat
(Luffy'nin gözünden)
Sabah uyandığımda Trao yorgansız bir şekilde yatıyordu bende çaktırmadan üstünü örtüp geri uyuma taklidi yapacaktım. Uyanmıştı ama ben hâlâ taklit yapıyordum sırıttığını hissettim ve bende istemsizce sırıttım. Gözümü ufaktan açmak istedim ama açtığım gibi iki tane açık gözle karşılaşınca ufak bir çığlık atıp hemen ardından bayılma taklidi yaptım.
Ama taklit olduğunu zaten Trao biliyordu ve bende ciddi kalamıyordum. Bir anda büyük bir gülme sesi geldi. Kimden geldiğini anlamıştım zaten odada iki kişiydik. Gözümü açıp döndüğümde Trao kıpkırmızı şekilde gülüyordu. Fakat gülmek miydi yardım çığlıkları mı anlamadım. Yanlış duymadıysam "Lu-... YARD... HÆ- gülmek...ten nef- alamıyo-... OÇHH" diyor gibiydi. Herhalde günaydın sevgilim diyordu.
"Sana da günaydın Trao" diyip yataktan kalktım. Lavaboya girdiğimde Trao galiba azcık ama bilmiyorum azıcık kitlenmişti bana. Bir süre sonra Lavabodan çıktım.
Kapıyı açtığımda karşımda karşımda 1.90 boylu, saçları dağınık, yakışıklı mı yakışıklı, kaslı mı kaslı Trao'yu gördüm ama tek sorun kıpkırmızı olmasıydı. Gece görsem hortlak, karabasan sanıp terlik atıp tahta kaşıkla kovalardım. Aldırış etmeyip sarıldım ve salona gittim. Oturdum ve "ET" diye bağırdım. Hemen ardından 100 km öteden "SABAH SABAH NE ETİ" diye sesimi bastırabilecek kadar yüksek sesle cevap aldım.
"OF TRAO BIKTIM ARTIK ZEYTİN PEYNİRDEN ET İSTİYORUM" dedim. "Kavurmalı yumurta yapayım mı" diye sordu Trao normal bir sesle. hm-hm diyip televizyonu açtım. Karşıma bir reklam çıktı ve reklam giyim reklamıydı. Hemencecik "TRRRRAO BAK BURDA İNDİRİM VARMIŞŞ GİDELİM HEMEN KIYAFET ALALIM" diye seslendim. "Neredekinde indirim varmış" diye sorduğu sorusuna "Zenusha da ki mağazasında" dedim.
En sonunda salona geldi ve "şimdi yapayım mı yumurtayı yoksa-" derken "ŞİMDİ" diyerek sözünü kestim. "Pfff biliyor musun çok üşendim şu anda" dedi. "Ya ama acıktım Trao uf" diyip yüzümü ekşittim. "İyi tamam yapıyorum ama sen o sırada giyeceklerimizi hazırla bari" diyip beni dürttü. "İyi tamam be yaparım" diyip böbürlenerek kalktım. Odaya gittiğimde tektim ve tek başıma konuşmaya başladım.
"Bunlar nasıl kıyafet Allah aşkına ya hepsi pantolon bunların sanarsın kıyafet almıyoruz" diyip bir pantolon ve bir atlet çıkardım. "Tişörtü de kendisi seçsin banane" diyip kendi kıyafetlerime döndüm. Bir süre sonra Trao yanıma gelip "ne seçtin bana" dedi. "Bir atlet ve pantolon çıkardım tişörtünü kendin seçersin diye düşündüm" dedim. "E iyide tişört çıkartmışsın" dedi eline atleti alıp. "Nasıl ya atlet değil mi o" dediğimde gülüp giyinmek için soyundu.
Dövmeleri acayip havalı ve güzeldi ayrıca çok kaslıydı kısacası çok yakışıklıydı gözüm dalmıştı ki yanıma gelip "Bakıyorumda ekmeğindesin hm" dedi. Kızardım ve "ne alaka ya aynaya bakıyordum ben" dedim. Sırıtıp üstünü giyindi ve giyindiğinde jeton kafama düştü. "HEEEEEEE BU BUNLARDAN atlet tişört mü bunlar?" dediğimde "He atlet tişört" dedi. Küçük bir yumruk atıp "Ya ben böyle giyinmediğim için bilmiyorum Allah Allah nolmuş sanki" dedim. Son hali böyle gözüküyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(mavili zımbırtının adını unuttum neyse o yok iste)
Aslında bu atlet tişört güzel gözüküyordu Trao'nun fiziği bunu çok iyi taşımıştı. Ben hâlâ hazırlamamıştım kendiminkileri ve hatıladım ki kavurmalı yumurtayı unuttuk. "TRAO YUMURTAYI YEMEDİK DAHA NEDEN GİYİNDİM ÜSTÜNE DÖKÜLÜRSE NOLCAK" diye bağırdım. "Aa evet neyse dökülürse değişirim zaten" dedi sakince. "Ama ya dökülürse" dedim. "Dökmem niye dökeyim bebek miyim ben? Hem neden bu kadar çok stres oldun dökülür diye" dedi ve bahane düşündüm. Bu atletli tişörtü değişmesini istemiyordum ona çok yakışmıştı ve çok iyi gözüküyordu.
"Eee çünkü senin tüm tişörtlü atletlerin ve tişörtlerin yıkanıyor üstün çıplak çıkcak halde değilsin herhalde" dedim utanarak. Neden utandım bilmiyorum sanki 7 kat yabancımda hiç çıplak görmemişim gibi. "Luffy-ya makine çalışmıyor bile" dedi hafif gülerek "Neden dökülmesini istemiyorsun" dedi ve bu sefer kendimi tutamayıp. "Çünkü bu atletli tişört sana çok yakışmış ve gözlerimi alamıyorum" dedim heyecanla. Sakince gülüp "Hmm öyle mi" dedi cekici bir suratla yani bana çok cekici gelmişti ve ardından "peki o zaman hep bundan giyeceğim Luffy-ya" dedi.
Kızardım. Ama yumurtaya doğru koştum ve hemen tabaklara koyup Trao'yu çağırdım. Yemeğe başladık ve ben yine 3 saniyede bitirdim ama Trao artık buna alışmıştı ki bir tabak daha koydu bana. "A a bu nerden çıktı diyetteyim ben oturmadan önce kendime söz verdim" dedim ve gülüp "Ama hiç öyle durmuyorsun tabağı yarıladın" dedi. Haklıydı. "Hem neden diyettesin gayet harika bir fiziğin ve vücudun var" dediğinde sanki umursamamış gibi yapmaya çalışsamda utangaç smile attım. "Seni orda olsam var ya seni var ya... neyse" dedi ve onu dümdüz bir suratla dinledim.
"YA TRAO NE DİYORSUN YAA" dedim ve yemek boğazıma takıldı öksürmeye başladım. "Ay Luffy sanki yapmadığım şey neyse helal helal yavaş ye azcık" dedi. " Sanki hızlı yediğimden mi öksürüyorum be" diye kızgın bir cevap verdim. "İyi öyle olsun ama korktun gibi geldi bana" diyip sofradan ayrıldık.
• • • • • • • bayadır atamadım(yaşlandınız) ama napiyim cok sınav zırt pırt vardı neyse yarın atarım bide magaza ismi bulamadım aq neyse seviyorum sizi👩🏼🦯
