4.BÖLÜM

471 34 9
                                    


-4. bölüm-

-Yazarın Anlatımından-

Pamir bebeğin ameliyattan çıkmasından sonra 1 hafta geçmişti. Bu sürede Gül Hanım oğlunun başından hiç ayrılmamıştı. Oğluna bir şey olacak diye çok korkuyordu.

Doktorlar Pamir bebeğin hayati tehlikeyi atlattığını söylemiş ve normal odaya almışlardı. Doktor en son Gül Hanıma Pamir bebeği uyandıracaklarını söylemişti. Tabii bunun yanında uyanınca olabilecek birkaç şeyden de bahsetmişti ama Gül Hanım oğlunun uyanacak olmasına o kadar sevinmişti ki doktorun dediklerini dinleyememişti.

Doktor odadan çıkmış Gül Hanım ise bir haftadır olduğu gibi yine odada minik oğlu ile yalnız kalmıştı. Oğlunun yanına gidip onunla konuşurken oğlunun elini sıktığını fark etti.

Sonunda beklediği şey gerçekleşmiş ve oğlu uyanmaya başlamıştı.

- Pamir Soylu'dan-

Büyük bir baş ağrısı ile gözlerimi açmaya çalışıyordum. Tam olarak nerede olduğunu anlamamıştım. Boğazımda kuruluk hissedince  "Su." diye mırıldanmıştım.

Bu sırada başımda haraketlilik hissetmiştim ve bir kadın naif sesi ile "Doktora haber verip geliyorum oğlum." demişti.

Bu ses bana tanıdık gelse de kim olduğunu bir türlü hatırlayamıyordum. Ben bir yandan kendime gelmeye çalıp bir yandan da kadının kim olduğunu düşünürken odaya doktor girmişti.

Bana bir kaç soru sorup test yapmışlardı. Ama bir sıkıntı vardı ben hala hiçbir şey hatırlayamıyordum.

Benimle konuşan naif sesli kadın ağlayarak doktorla birlikte odadan çıkmıştı. Ben de bu sırada etrafı ve kendimi incelemeye başlamıştım. Bir yandan da hatırlamaya çalışıyordum ama olmuyordu.

İçimdeki huzursuzluk da bu duruma eklenince daha fazla kendimi tutamamış ve ağlamaya başlamıştım. 

Kısa süre sonra odaya naif sesli kadın telaşla girmiş ve "Oğlum neden ağlıyorsun annecim?" demişti.

"Ben hiç bir şey hatırlamıyorum." demiştim. Daha doğrusu demeye çalışmıştım çünkü kelimeleri tam telaffuz edememiştim.

"Biliyorum bebeğim. Sorun değil. Ben senin yanındayım korkma tamam mı?" diyerek beni rahatlatmaya çalışmıştı. Açıkçası işe yaramıştı.

"Tamam." diye yanıtlamıştım onu ve yüzünü incelemeye başlamıştım. Söylemlerinden anladığım kadarı ile annem oluyordu.

Kafam hala karışıktı. Aklımda bir sürü soru vardı. Zamanla bunların cevaplarını bulmayı umarak ilaçların da etkisi ile uykuya daldım.

-Aynı zaman diliminde öteki dünya-

Baler ile ilgilenen melek karışmaması gereken bir şeye karıştığı için tanrı -Allah- onu huzuruna çağırmıştı. 

Normalde meleklerin insan hayatına karışması yasaktı. Hiçbir şekilde onlarla iletişime girmemeleri gerekiyordu. 

Aynı zamanda melekler bir kişi yeniden dünyaya gelecekse mutlaka onların hafızasını silmeliydi.

Bizim melek Balerin hafızasını silmemişti. Bu durumu bir şekilde saklamayı başarsa da en son Baler'e çarpacak arabayı durdurmaya çalışırken kontrolcü melekler tarafından yakalanmıştı.

"Ey melek, söyle bakalım neden benim emir ve yasaklarımı çiğnedin."

"Ey tanrım, ben de böyle olmasını istememiştim. Ancak o ruhun son dileği beni derinden etkiledi. Amacım size itaatsizlik yapmak değildi. Lütfen o ruhu bağışlayın."  

Melek başına gelecekleri kabullendiği için Baler'in bağışlanmasını istemişti. 

Tanrı "Madem bir ruh için benim emir ve yasaklarımı çiğnedin ben de seni onun gibi bir ruha dönüştürüyorum. Lakin eğer korumaya çalıştığın ruha bir şey olursa sana da aynı şeyler olacak." demişti.

Melek tanrıdan asla böyle bir şey beklemiyordu. Bir meleğin ruh olarak bir bedene sahip olması demek çok büyük bir acı demekti. Bu zamana kadar sadece bir melek ruh olarak bir bedene sahip olmuştu ve o da çok uzun zamanlar boyunca acı çekmişti ta ki tanrı onu affedene kadar.

Melek olacaklardan korksa da Baler'in ruhunu koruma fikri bu korkularının azalmasına neden oluyordu. 

Tanrı melekten cevap gelmeyince onun bu durumu kabullendiğini varsaymış ve kontrolcü meleklere gerekli emirleri vermişti. 

Bizim melek artık bir insan olarak yeniden dünyaya inecekti. Tıpkı Baler gibi yeniden doğacaktı ve bedeni yeteri büyüklüğe ulaştığında Baler'i bulup onu koruyacaktı.

———

Bölüm sonu

Herkese yeniden merhaba uzun zamandır bölüm yazamıyorum bunun için de sizden özür diliyorum. Umarım hikayemi okumaktan vazgeçmemişsinizdir. Bu bölüm biraz kısa oldu ama yeni bölümü en kısa sürede yayınlamaya çalışacağım.

Bir de minik bir şey söylemek istiyorum. Son sahneyi yazmak asla aklımda yoktu. Sadece ana karakterin konuştuğu ses bir anda kaybolmuş gibi olmasın diye olaya açıklık getirmek için yazmak istedim. 

Ayrıca mantık hataları olabilir çok da takılmamanızı rica ediyorum. 

Yorumlarınızı da bekliyorum.

Sonraki bölüme kadar hoşça kalın ❤️ 

*Bir sonraki bölümü perşembe yayınlayacağım*

BALERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin