BALER

5.BÖLÜM

-5. Bölüm-

On bir yıl sonra Pamir (Baler) on yedi yaşında

-Yazarın anlatımından-

Kazadan sonra Pamir hiçbir şeyi hatırlayamadı. Gül Hanım geçen sürede Pamir'in hep yanında oldu. Bir şeyler hatırlaması için elinden geleni yaptı. Ama Pamir hiç hatırlayamadı.

Tabii bu sürede Turgut'un alkolü, şiddeti hiç bitmedi. Sürekli olarak Pamir'den bir şeyler isteyip isteklerini yerine getiremeyince de şiddet uyguluyordu.

Gül Hanım her ne kadar oğlunu korumaya çalışsa da bir Turgut'a engel olamıyordu. Hatta bazen kendisi de bu şiddete maruz kalıyordu.

Pamir sırf annesi zarar görmesin diye istemese bile Turgut'un dediği her şeyi yerine getiriyordu.

Çalışmaya başlamıştı ve kazandığı parayla bu adamdan kurtulmaya çalışıyordu ama Turgut yine Turgutluğunu yapıp elindeki paraya da el koyuyordu.

Bu arada Pamir büyüdüğü gibi Turgut'un öz oğlu da büyümüştü. Turgut, oğlu on üç yaşına bastığında ona gerçek babasının kendisi olduğunu söylemişti.

Aklında olan intikam planından da bahsetmiş ve yavaş yavaş kimseye bir şey hissettirmeden Soylu ailesini bitirmesini istemişti.

Çocuk başta inanmayıp kabul etmese de Turgut tabii ki de bir şekilde onu ikna etmeyi başarmıştı.

Oğlunun güvenini kazanmış ve daha sonrasında ise gerçek bir baba oğul ilişkisine sahip olmuşlardı. Sonrasında ise çocuğun ilk yaptığı iş ismini değiştirmek olmuştu.

Tabii bu karara Soylu ailesi başta karşı çıkmıştı ama oğulları çok fazla isteyince ve onu sevdiklerinden kabullenmeyi seçmişlerdi. Böylece çocuğun adı artık Pamir Soylu değil Burak Soylu olmuştu.

Pamir (Burak) adı değiştikten sonra yavaş yavaş intikam planlarına başlamıştı. İlk kurbanı olarak da kendinden iki yaş küçük kardeşi Bulut'u seçmişti.

Ama bilmediği bir şey vardı. Bulut babasıyla Burak'ın telefon konuşmasına şahit olmuş ve Burak'ın gerçek abisi olmadığını örenmişti.

Hem kendisine vermiş olduğu zarardan dolayı hem de onun gerçek abisi olmadığını bildiğinden ondan ekstra uzak duruyordu.

Bu durum ailenin dikkatini çekse de Bulut'un ergenliğine veriyorlardı.

Pamir'in üçüzleri ve abileri için de hemen hemen durum aynıydı. Burak onlara zarar veriyordu ama Leyla Hanım ve Yaşar Bey'i manipüle etmeyi iyi başardığı için hiçbir zaman suçlu bulunmuyordu.

Tabii bu durum Soylu kardeşlerinin anne ve babalarıyla aralarının bozulmasına neden olmuştu. Büyük olan abiler evi terk etmiş ve evde anne ve babalarıyla birlikte en küçük abi olan Vefa, evdeki tek kız kardeş olan Deniz, üçüzler ve Bulut kalmıştı.

- Pamir'in (Baler) anlatımından-

Sabah alarmın sesi ile uyanmıştım. Bugün kendimi ekstra bir yorgun hissediyordum. Ama ne kadar yorgun olsam da çalışmak zorundaydım.

Hemen yataktan kalkıp elimi yüzümü yıkadım ve üstümü değiştirip aşağı indim.

Annem kahvaltı hazırlıyordu. Çok ses çıkarmamaya dikkat ederek "Günaydın sultanım." dedim ve yanağına sulu bir öpücük kondurdum.

"Günaydın deli oğlan." demiş ve o da benim gibi yanağıma öpücük kondurmuştu.

Çayları koyduktan sonra birlikte güzel bir kahvaltı yapmıştık. Kahvaltıdan sonra annemle vedalaşmış ve iş için yola koyulmuştum.

Bugün şanslı günümde olmalıydım. Çünkü Turgut denen baba müsveddesi ile karşılaşmamıştım.

Bunun mutluğu ile çalıştığım restoranda varmış ve önlüğümü giydikten sonra müşteriler ile ilgilenmeye başlamıştım.

Saat daha erken olduğundan pek müşteri yoktu. Bugün şansım yerindeydi ve ne istersem oluyordu. Ancak her iyi giden şeyin ardından kötü bir olay yaşamadan günü kapatamadığım için içimden bugünü olaysız kapatmayı dilemiştim.

Saatler akşam sekizi gösterdiğinde bugünün cumartesi olmasından dolayı mekân epey kalabalıktı. Çalışanlar o masadan o masaya koşturuyorlardı. Aynı benim gibi...

"Pamir masa sekizin siparişlerini al." diye seslenen Vedat abi ile masa sekize doğru ilerlemiştim.

Vedat abi benim bu işe girmemde çok yardımcı olmuştu. Kendisi burada bizleri yönetiyordu. İyi kalpli ve halden anlayan bir adamdı.

Sekiz numaralı masaya vardığımda "Hoş geldiniz. Ne alırdınız?" diye sormuştum kafamı kaldırmadan.

"Ben sanırım salata yiyeceğim. Çocuklar siz karar verdiniz mi?"

Konuşan kadının sesi bana bir yerden tanıdık gelmişti. Nereden tanıdığımı belki hatırlarım diye kafamı kaldırdığımda kadının yüzünü görmüştüm.

Kadınla göz göze geldiğimizde başıma giren ağrıyla yerimde sarsılmıştım. Neden böyle olduğunu anlamaya çalışırken gözümün önüne gelen görüntüler pek de yardım etmiyordu açıkçası.

Arkadan kadının bana "İyi misiniz?" diyen sesi ve ardın bu sesin yardım çığlığına dönüşmesi neredeyse aynı zamanda olmuştu.

Kadının yardım çağrısı ile bilincim kapanmış ve kâbus olmasını dilediğim gerçeklerle baş başa kalmıştım.

———

Bölüm sonu

Herkese yeniden merhabalar. Hikâyede biraz değişikliğe girmeye karar verdim. İlk 4 bölümde minik değişikler yaptım ama bu bölüm ve sonraki bölümlerde ciddi değişikler yapıp olayları daha gerçekçi ve sakin bir şekilde yazdım.

Umarım hikâyenin bu halini de beğenirsiniz.

Sonraki bölüme kadar hoşça kalın ❤️

*Diğer bölümleri gelecek haftadan itibaren yayınlayacağım*