12. Bölüm

488 72 82
                                    

- Evet son olarak şurayı da dikersem tamamdır. Canın acıyor mu?

Hande Zehra'yı hayran hayran izlerken sorduğu soru ile kendine geldi.

- Yok acımıyor.

Zehra işini bitirdikten sonra yaranın bir alt bölgesine öpücük kondurup ayağa kalktı.

- Hande bundan sonra çok dikkat etmelisin. Burhan denen o şerefsizi yakalandınız zaten bir kaç hafta dinlen, göreve çıkma.

- Ama Zehra..

Zehra kaşlarını çattı.

- Aması falan yok Hande. Yaşadığım olaydan dolayı bana da bir hafta kadar izin verdiler. Seninle birlikte kalacağım.

- Zehra ben çocuk muyum ya.. Hem senin de dinlenmen gerekiyor.

- Ben sana bakarken dinlenirim hadi kalk gidiyoruz.

Hande yataktan atlayarak indiğinde Zehra onun koluna vurdu.

- Ya ben sana az önce demedim mi dikkat et diye!

- Özür dilerim unuttum ya..

- Düş önüme Hande!!

Hande ve Zehra, Zehra'nın odasından çıkıp hastanenin lobisine doğru yürümeye başladı. Lobiye geldiklerinde Cansu, Elif, Ebrar ve Yulia'yı bir arada gördüler.

- Hande bakıyorum çok uzaksın Zehra'dan.

Hande Ebrar'ın bu dediğine göz devirdi.

- Ne saçmalıyorsun sen Ebrar?

- Çok sevgili Handen anlatır sana.

- Eve geçince anlatırım.

Zehra sadece başını salladı.

- Elif benim arabanın anahtarını versene biz çıkıyoruz.

Elif çantasından Hande'nin anahtarını çıkartıp Hande'ye uzattı.

- Dikkat edin kendinize. Hande bir ihtiyacın olursa ara mutlaka.

- Tamam Elom haber veririm sana.

- Hande iyi bak kardeşime tekrar kaybolursa çekeceğin var benden.

- Emin ol Cansu ben onun yanında olduğum sürece saçının tek bir teline bile zarar gelmeyecek.

- Umarım öyle olur.

Ebrar'ın yanında oturan Yulia ayağa kalkıp Zehra'ya elini uzattı.

- Ben Yulia. Ebrar'ın flört.

Zehra uzanıp Yulia'nın elini sıktı.

- Bende Zehra tanıştığımıza çok memnun oldum.

- Bende.

İkili kızlara el sallayıp hastaneden çıktı.

*

Otoparka doğru ilerlerken Hande kafasını Zehra'nın omuzuna yasladı.

- O kadar yorgunum ki eve gidip hemen uyumak istiyorum.

- Oyyy kıyamam ben sanaa. Eve gidince koynumda uyuturum ben seni.

Hande'nin gözleri şaşkınlıkla açıldı. Kafasını kaldırıp Zehra'ya baktı.

- Sen ciddi misin?

- Hayır Hande sadece ayılman için söyledim.

Hande dudaklarını büzerek daha hızlı yürümeye başladı.

- Ayıp ya gerçekten ayıp.

- Hande yavaş yürü yaran daha hassas.

- İnşallah yaram açılırda siz beni hastaneye yetiştirmeden ölürüm.

Zehra hızlanarak Hande'nin kolunu tutup onu durdurdu. Hande Zehra'ya baktığında gözlerinin dolu olduğunu gördü. Hande şaka yapmıştı ama sanırım Zehra bunu ciddiye aldı.

- Bana bak Baladın bir daha sakın ama sakın ağzından ölüm kelimesi çıkmasın!!

Hande'nin tuttuğu kolunu daha çok sıktı.

- Duydun mu beni!?

- Duydum, duydum Zehra ama kolumu sıkmayı bıraksan çok acıyor.

Zehra'nın gözleri bir an korkuyla açıldı. Elini hemen Hande'nin kolundan çekti.

- Ben gerçekten çok özür dilerim. İsteyerek yaptığım birşey değildi.

- Sorun yok Zehra. İyiyim ben.

Zehra'nın yeşil gözlerinden yaşlar süzülmeye başlayınca Hande onu kendine çekip sıkıca sarıldı. Zehra da aynı şekilde kollarını Hande'nin boynuna sardı.

- Son kez yanımda ağlamana izin veriyorum Güneş. Bir daha yanımda ağlamanı istemiyorum. Anlaştık mı?

- Anlaştık.

Hande geri çekilip iki elini Zehra'nın yanaklarına koydu.

- Bak bakayım bana.

Zehra kafasını kaldırıp Hande'ye baktı. Hande yavaş bir şekilde Zehra'nın gözünde ki yaşları temizledi. Ardından Zehra'nın iki yanağına da öpücük kondurup geri çekildi.

- Hadi eve gidelim ikimizde çok yorgunuz.

Zehra başıyla Hande'yi onayladı. Yol boyunca hiçbir şey konuşmadan eve gittiler. Binanın önüne geldiklerinde Hande Zehra'ya döndü. Uyuduğunu görünce gülümsedi. Zehra'yı uyandırmaya kıyamadığı için kucağına alıp eve çıkardı. Kapıyı zorla açtıktan sonra Zehra'yı kendi yatağına bıraktı. Zehra'nın üstünü örtüp duşa girdi. Kısa bir duşun ardından giyinip banyodan çıktı. Zehra'nın hala uyuduğunu görünce saçlarına bir öpücük kondurup mutfağa geçti. Müzik eşliğinde yemek hazırlarken arkasından biri ona sıkıca sarıldı.

- Ne hazırlıyorsun bakalım?

- Ooo Zehra hanım sonunda uyanabilmişsiniz.

Zehra Hande'nin bir yanağına öpücük kondurup geri çekildi.

- Siz bana uykucu mu demek istiyorsunuz Hande hanım??

- Estağfurullah canım ne haddime.

Zehra Hande'ye gülüp masaya oturdu. Hande makarna sosunun altını kısıp Zehra'ya arkadan sarıldı.

- Güzelim benim şimdi yemeğimizi yiyelim sonra da film izleyelim olur mu?

- Olur canım.

İkili yemeklerini yedikten sonra film izlemeye başladılar. Filmin ortalarına doğru Hande, Zehra'nın kucağında uyuya kaldı. Zehra Hande'nin kafasına bir öpücük kondurup yanlarında bulunan pikeyi Hande'nin üstüne örttü. Hande'yi izlerken Zehra da koltukta uyuya kaldı.

***
Buraya ufak çerezlik bir bölüm bırakıyorum iyi okumalarrr..

Kalp Hırsızı/ HanZehHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin