8

111 16 17
                                    

Soobin:
Dışarısı gerçekten soğukmuş sanırım.

Yeonjun:
*güldü*

Soobin:
Montumu nereye koyayım?

Yeonjun:
Ben alayım, sen içeri geç zaten biliyorsun salonun yerini.

Soobin:
Bardaklar nerede? Ben alırım.

Yeonjun:
Tezgahın üstündeki orta dolaptalar.

Soobin:
Tamamdır, buldum.

Yeonjun:
Gambe!!

Soobin:
Gambe..

Yeonjun:
Tekrar özür dilerim.

Soobin:
Özür dilemen ne zaman bitecek?

Yeonjun:
Ama hatalıyım.

Soobin:
O zaman özür dilemeyi bırakıp telafi etmeye çalış, özür dilemen hiç bir şeyi değiştirmez.

Yeonjun:
Haklısın öz...

Tam özür dileyeceği sırada Soobin bakışlarını, karşısında oturan Yeonjuna dikti.

Soobin:
Kim kazandırdı sana bu lanet alışkanlığı?

Yeonjun:
Boşversene, Gambe.

Soobin:
Gambe!

Biraz daha içtikten sonra Yeonjun kaldıramayıp sarhoş oldu, Soobin'se biraz daha iyiydi.

Yeonjun:
Hadi bir sırrımızı söyleyelim?
*sarhoş olduğu için çok anlaşılmıyor*

Soobin:
Ne

Yeonjun:
*güldü*
Sır diyorum.. Hadi bir sırrımızı paylaşalım.

Soobin:
Ah anladım, bilmem ki.

Yeonjun:
Kulağına söyleyeceğim buraya gel.

Soobin:
Ne?

Soobin onu anlamayınca, Yeonjun ayağa kalkıp ona yaklaştı. Eğildi ve kulağına;

Yeonjun:
Tekrar aşık olmaktan çok korkuyorum.

Soobin'de çok korkuyordu. Birine bağlanmaktan, onun hakkında düşünmekten, sürekli merakta kalmaktan. Bir an duraksadı, bakışlarını Yeonjuna çevirecekti ki o hala çok yakındaydı. Kafasını çevirmek için hafifçe oynattı ama Yeonjun iki elinide onun yanaklarına koyarak kendisine doğru çevirdi. Alnını, alnına dayadı.

Yeonjun:
Ama gözlerindeki parlayan yıldızlar,
*karnını göstererek*
burada garip bir karın ağrısı oluşturuyor.

Soobin yine şaşkın parıldayan gözlerle bakıyordu. Kendine hakim olmaya çalışıyordu, o gerçekten sarhoştu.

Yeonjun:
*Gülümsedi*
Geri gelmiş.. Yıldızlarım geri gelmiş.

Soobin, Yeonjun'un ellerini yüzünden çekerek yanındaki bardağı kafasına dikti. Bir şeyler oluyordu..

ı'm with you, yeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin