"Eee, sizin aranız nasıl?"
Genç kız yaklaşık yarım saat önce sipariş ettiği ve hâlâ bir yudum bile almadığı içeceğine bakıyordu. Gene aklına beynini işgal eden düşünceler takılmıştı.
Yuri parmağını şıklattı kızın gözlerinin önünde ve onu düşüncelerinden belli bir süre olsa bile uzaklaştırdı. Kafasını kaldırdı ve Yuri'ye baktı. "Ne diyordun?" dedi kendini toparlamaya çalışarak, arkadaşlarının yanında üzgün durmamalıydı. Yuri arkasına yaslandı ve karşısındaki arkadaşına baktı. "Diyorum ki aranız nasıl?"
Tek kaşını kaldırdı Aeri sorar bir şekilde. "Kiminle?"
Yuri göz devirdi. "Ryuuji ile." diye düzeltti kendini. Onun ismini duyunca beyninde şimşekler çakmış gibi hissetti. "Gayet iyi gidiyor." dedi gülümsemeye çalışarak. Artık canı acıyordu zorla gülümsemekten. Yalandı.
Hiçbir şey iyi gitmiyordu. Artık birlikte vakit geçirmiyorlar, yemek yemiyorlar hatta birbirlerinden alakasız olsalar bile aynı ortamda bulunmuyorlardı. Çünkü işin sonunda hep kavga ederek ve birbirlerini kırarak ayrılıyorlardı.
Yuri de gülümsedi ve bileğindeki saate baktı. Eşyalarını çantasına koyduktan sonra "Dersim var, şimdi gitmem lazım. Sonra görüşürüz." dedi ve Aeri'ye öpücük atıp kafeteryadan çıktı.
Yuri sonunda kafeteryadan çıktıktan sonra yüzündeki yalancı gülümsemeyi sildi ve yerine oldukça gerçek olan üzgün ifadesine tekrar büründü Aeri.
Ağlamamalıyım, diye geçirdi içinden genç kız. Burada olmaz.
Fakat gene gözleri ona ihanet etti ve damlalar yavaşça akmaya başladı. Siliyordu. Sildikçe daha çok akıyordu. Aptalım, tam bir aptalım.
Kafasını kollarının arasına aldı ve sessizce ağlamaya başladı genç kız. İzin vermemeliydi akmalarına. Kendi gözleri değil miydi? Evet. Öyleyse neden ona ihanet ediyorlardı?
Yavaş yavaş azalan göz yaşlarının durmasıyla omzuna bir elin konması bir olmuştu. Yavaşça kafasını kaldırdı ve elin sahibine baktı. Erika'ydı bu. Dersi bitmişti ve onunla birlikte Reika'nın da dersinin bitmesini bekliyordu.
Erika, Reika ve Aeri ev arkadaşıydı ve birbirlerini en çok tanıyan üçlüydüler. Her şeylerini bilirlerdi birbirlerinin fakat son zamanlarda Aeri sevgilisi ile yaşadığı problemler yüzünden kendini dış dünyadan daha çok soyutlamıştı. Ne kadar onların yanında normal davranıyor olsa da içinde kopan fırtnaların farkındaydı Erika ve Reika.
"Hoşgeldin!" dedi gülümseyerek arkadaşının boynuna sarılırken Aeri. Erika da aynı şekilde ona karşılık verdi ve "Hoşbuldum!" dedi onu daha çok sıkarken.
Aeri'nin gözlerine daha dikkatli baktı Erika ve ister istemez "Gene mi ağladın?" dedi hayal kırıklığıyla. Her gün fakülteye belki aralarını düzeltirler umuduyla giriyor fakat her seferinde arkadaşını daha çok parçalanmış halde buluyordu.
Aeri gözlerini kaçırdı ve sonunda önündeki içecekten bir yudum alabildi. Ağlamak kendini güçsüz hissetmesini sağlıyordu, bir de dışarıdaki insanlar fark ettiyse daha da güçsüz hissediyordu.
Erika derin bir nefes aldı ve elini Aeri'nin elinin üstüne koyup elini tuttu sıkıca.
"Kendine gel Aeri. Bir şeyleri kendi içinde yaşayarak çözemezsin..."
Kalbinin deli gibi attığını hissediyordu Aeri fakat cevap vermedi Erika'ya.
"Kendine yazık ediyorsun." diye devam ettirdi cümlesini Erika.
O sırada tam arkasından Erika'nın omzuna dolanan elin sahibi "Neden ediyormuş?" diye sordu ve yanağına öpücük kondurdu.
Ryuuji ve Ouzou masanın diğer boş sandalyelerine otururken Erika, Ryuuji'yi işaret etti ve "Tam da bu yüzden!" dedi. Ryuuji kaşlarını çattı. "Ben ne alaka?" dedi sinirli çıkan sesiyle. Göz devirdi Erika. "Çok alaka. Sürekli Aeri'yle kavga ediyorsun ve işin sonunda sürekli ilk adımı atan o oluyor. Söylesene tek taraflı bir aşk mı bu?"
Ryuuji kaşlarını çatarak Aeri'ye döndü ve "Aramızdaki olayları bir başkasına mı anlattın?" dedi. Aeri hiçbir şey demiyordu. Sadece bu ortamdan hızlıca uzaklaşmak istiyordu.
Onun yerine Erika cevap verdi. "Aranızda olan bir şey olmadığı için artık anlatması da sorun olmaz diye düşünüyorum?"
Daha fazla bu gerici ortamda kalmak istemediği için çantasını aldı ve sandalyeden kalktı fakat gitmesini engelleyen şey Ryuuji'nin koluydu. "Niye her zaman kaçıyorsun? Ne zaman beni ciddiye almayı planlıyorsun?" dedi sinirle. Sesi yükseliyordu ve bu Aeri'yi rahatsız ediyordu. Kulaklarını kapattı Aeri ve sessizce bir şarkı mırıldanmaya başladı. Sürekli böyle yapıyordu bir şeylerden kaçmaya çalışırken.
Ryuuji, Aeri'nin kulağını kapatan ellerini kolaylıkla kulağından çekti. "Bıktım senden Aeri! Her seferinde böyle kaçabileceğini mi sanıyorsun?"
En son dayanamadı genç kız ve bağırdı. "Yeter artık! Her zaman kaçıyorum çünkü aramızdaki ilişki zaten hasar görmüşken kopmasını istemiyorum, senin aksine değer veriyorum. Yüksek sesten ve kavgadan nefret ettiğimi biliyorsun fakat her seferinde bunları yapıyorsun, bana verdiğin değer bu kadar mı? Yeter Aeri, umrunda değilim Aeri, bıktım senden Aeri..." dedikten sonra derin bir nefes aldı genç kız ve "Asıl ben senden bıktım!" diyerek bağırdı. Sesinin bütün kafeteryada yankılandığına yemin edebilirdi. Her zaman sesinin güzel tınısı şarkı söyleyerek duyulurken şimdi bıkmışlık ve birikmişlikle bağırıyordu.
Göz yaşları birer birer boşalıyordu yanağına. Elinin tersiyle silse de durmuyor, sildiklerinin yerine yenisi geliyordu. Siktir, diye mırıldandı.
Erika arkasından Aeri'nin elini tutuyordu ona güç verircesine fakat ne kadar işe yaradığı tartışılırdı. Asıl ona güç veren kişi şimdi ona bağırıyor, çağırıyordu.
Ryuuji şaşkın bir şekilde Aeri'nin gözlerine bakıyordu. Ondan böyle bir cevap beklememişti.
Genç kız gözlerini kapattı ve derin bir nefes aldı. Gülümsemeye çalışarak gözlerini açtı ve karşısındaki oğlanın gözlerinin içine bakarken "Ayrılalım." dedi.
Karşısındaki oğlan beyninde şimşeklerin çaktığını hissetti. O, ayrılmak istemiyordu fakat şimdi sevdiği kız ona ayrılmak istediğini söylüyordu.
Neden, demek için dudaklarını araladı fakat Aeri onun konuşmasını beklemeden oradan uzaklaştı.
Erika son kez Ryuuji'ye tekrar baktı ve "Umarım birbirinizi bu hale getirdiğinize pişman olmazsınız." diyerek o da oradan uzaklaştı.
•
KAC YIL GECTI ARADAN AYRI AYRI BITSIN ARTIK BU HASRET BULUSALIM GAYRI
su sarki eremika temsili
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Crazy Stupid Love, Ryuuaeri
Fanfic"Dağınık duygularımız yavaş yavaş bizi birbirimizden uzaklaştırıyor. Çalkantılı ruh haline ayak uydurmak istemiyorum."