TEACHER'S PET / Taekook

3. Bölüm: Kızıl

Kucağıma çektiğim kadının dudağıma bıraktığı sulu öpücük midemi ne kadar bulandırsa da tepki vermemiş, kesintisiz bir şekilde Jeongguk'a bakmaya devam etmiştim.

Yüzündeki sinirli bakışla bebek gibi duran çocuğa daha fazla dayanamadım ve kucağımdaki kadını kaldırarak viskimi kafaya diktikten sonra yanına bir deste para bırakarak dışarı çıktım.

Peşimden ayaklanan Gguk ile beraber sırıtarak kapıyı kapattım.

"Aah Bay Kiimm!"

Cilveli sesiyle yanıma yaklaşmış, aşağıdan kafasını yana eğmiş yüzüme bakıyordu.

"Canım."

Söylediğim şey onu şaşırtmış olacak ki duruşunu dikleştirdi ve gözlerini büyüttü.

"Nasılsınız efendiim?"

"İyiyim Gguk, sen nasılsın?"

"Bende iyiyiim! Şeey siz buraya neden geldiniz?"

Tek kaşımı kaldırarak;

"Gelemez miyim?"

"Ay şey yani böyle bir yere..."

Arkasından geçmeye çalışan adamı görmemle elimi koluna götürdüm ve onu kendime çektim, arkasına dönüp baktı ve adamı gördükten sonra gülümseyerek bana döndü.

Aramızdaki mesafe azaldığı için yüzüme bakmakta zorlanıyordu. Kafasını kaldırarak izlerken ağzını bir şey bulmuş gibi açtı.

"Aah şimdi anladım, sevgiliniz burada..!"

"Ne sevgilisi?"

"İçerideki kızıl sevgiliniz değil mi efendim?"

Sırıtarak cevapladım.

"Bilmem."

"Uuh hadi ama sır tutmakta iyiyimdiir, öğrencinize güvenebilirsinizz."

Yüzüne eğilerek baktım ve burnuna parmağımla dokundum.

"Öğrencime güveniyorum canım, asıl senin burada ne işin var? Yanına alıp da içeri girdiğin çocuk kim?"

Merak etmiştim, cevaplamalıydı. Her bir şeyi.

"Arkadaşım o, neden merak ediyorsunuuz?"

"Öylesine. Yerine git sen."

"Sizde o kızıl sevgilinizin yanına mı gideceksiniz yoksa Bay Kiim? Hadi amaa, bırakmayın beni."

"Gideceğim, Gguk ısrar yok."

Kapıyı araladım ve önden onun girmesini bekledim, arkasından içeri girmemle bar sandalyesine oturmuş duran adını bile bilmediğim kızıl saçlıyı görmemle gülümsedim.

Yalnızdı ve bu planım için kolaydı.

Jungkook yerine gittikten sonra kızı yanıma çağırdım ve oturduktan sonra konuşmaya başladım.

"Senden bir isteğim var."

Elleri yavaşça elbisesinin askısına uzandı, yapacağı şeyi anladığımda onu durdurmuş ve bizi izleyen Jungkook'a bakmıştım. İzlediğinden emin olduktan sonra askısıyla oynamaya başlamıştım.

"İstediğin bu değil mi yakışıklı?"

"Değildi, istediğim sahte flörtüm olman."

Gözleri büyüdü, elleriyle para işareti yaptı ve göz kırptı.

"Bedavaya olmaz tatlım, o sadece seninle sevişmek için olur. Aah sevişmek demişken keşke sevgilin taklidi yapsam da sevişseydik."

"Kes zırvalığı, eşcinselim ben. Paranı da istediğin kadar vereceğim. Yalnızca şu gördüğün çocuk yanımıza geldiğinde bana yakın davran, iki üç cümle söyle yeterli."