12. Bölüm: Parti

6.9K 531 651
                                    




Bana getirdiği sıcak kahveden sonra boğazım biraz daha olsa iyileştiğinde oturduğum koltuğun önüne eğilmişti ve yüzümü inceliyordu. Kahvemden son yudumuda aldıktan sonra önümde oturan Taehyung'a baktım.

"Sarılmak istiyorum."

Yüzüme bakmayı kesmiş ve yavaşça ayaklanarak kahve bardağımı aldıktan sonra masaya bırakmıştı, beni kucağına çekerek koltuğa oturduğunda ellerim her zamanki yerini almış ve onun boynuna yaslanmıştım.

"Jeongguk, bir daha asla sen istemeden böyle şeylere kalkışmayacağım bir tanem."

Kafamı boynundan kaldırdım ve söylediği cümle sonrasında yüzüne baktım.

"Ben özür dilerim, biraz daha dayanmalıydım ama boğazım çok acıyordu."

"Hayır yavrum özür dileme, hatalı olan bendim."

Ortamın sessizliğini bozan şey karnımın gurultusu olduğunda deli gibi utanarak ellerimi yüzüme kapattım. Taehyung ise hafifçe sırıtmış ve ciddi ifadesini tekrar takınarak beni kucağından indirdikten sonra koltuktan kalkmıştı.

"Gel, eve geçelim de yemek söyleyeyim güzel bebeğime."

"Uuf hep bebek diyorsuun."

"Başka ne diyeyim bebeğim?"

"Sevgilim de..."

"Sevgilim, bebeğim demek hoşuma gidiyor ama. Küçücüksün."

Kaşlarımı çatarak yüzüne baktım, o da hızlıca yaklaştı ve birbirine bastırdığım dudaklarımı öptü. Ellerimi tuttuktan sonra kapıya yöneldi ve merdivenlerden inerek okuldan çıktık. Park halinde olan siyah Range Rover'a doğru ilerlerken hâlâ elimi tutmaya devam ediyordu. Diğer elinde ise araba anahtarı ve çantam olduğundan biraz rahatsız hissetsemde ses etmedim ve kapı açıldaktan sonra arabaya bindim.

...

Eve geldiğimizde o çoktan siparişi vermişti. Beni kucağına almış, romantik bir film açtıktan sonra yemeği beklemeye başlamıştık.

"Rahat dursana Jeongguk."

"Ya kolunu çeker misin altımdan."

İki elini de havaya kaldırdı ve yüzüme bakarak sırıttı.

"Altındaki şey kolum değil ki yavrum."

Yüzümün tam şu anda kızarmasından dolayı domatese falan benzediğime yemin edebilecek hale geldiğimde Bay Kim beklenmedik bir şekilde uzandığı koltukta beni altına alacak şekilde döndüğünde irkilmiştim. Hâlâ sıcaklığını hissettiğim yanaklarım ile yüzüne bakarken o ise dudaklarını kulağıma yaklaştırdı ve tahrik edici bir sesle.

"Canım seni çekti Gguk, yemekten önce seni yemeliyim."

Ses tonundan sonra söylediği laflar da beni heyecanlandırdığında ona cevap vermek yerine az önceki utancımın üzerine beklemeden dudaklarına kapandım. Sanki bunu bekliyormuş gibi hiç şaşırmadan alt dudağımı emerek karşılık verdiğinde ellerim otomatik olarak ensesine çıktı.

Belim ve kalçam arasında gezdirdiği parmakları da kasılmama sebep olurken dudaklarımdan ayrılıp boynumu yaklaştı, önce sıcak nefeslerini hissettikten sonra bir anda araya giren diliyle çenemi indirmek istedim. Elleri hızlıca yukarı çıkarak beni durdurdu ve bir süre çenemde bekleyerek orayı okşadı.

Boynumu neredeyse yiyip bitirecek hale geldiğinde ellerini yavaşça çenemden indirip kasıklarıma doğru ilerletti, hissettiğim anda ağzımdan çıkan mırıltılara engel olamadan sıradaki adımını merakla bekledim. Eşofmanımın lastiğinin altına parmaklarını sokmuş ve iç çamaşırıma kadar gelmişti.

TEACHER'S PET / TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin