4. Bölüm: Utanç

9.7K 772 1.4K
                                    





Telefonumu almış mesajlarımı okuyordu, yardımcı odasının siyah teması daha da tedirgin olmama sebep verirken yalnızca başımı eğmiş karşımdaki adamın tepkisini bekliyordum.

"Jeongguk, arkadaşlarınla konuşmaların saçmalık. Aşkımlar, canımlar havada uçuşuyor. Kim bu lavuklar okuldan mı?"

Başımla onayladım sadece son cümlesini, diğerlerine cevap verecek yüzüm yoktu. Çok kızacaktı bana herhalde o yüzden kendimi hazırlıyordum.

"Kaldır başını, yüzüme bak."

Sert çıkmıştı sesi, korkuyordum.

"Penisimin şiştiğini biliyorsun madem, neden şiştiğini de öğrenmek ister misin?"

Elini çenemden indirmeden konuştu, eğemiyordum yüzümü ondan dolayı. Dudaklarımı ısırmaya başladığımda çenemdeki uzun parmakları dudağıma uzandı ve okşamaya başladı.

"Soru soruyorum, uslu olursan ceza vermeyeceğim."

"Utandım..."

Çekici bir şekilde kaşlarını kaldırıyordu, dediğim şeyden sonra bir anda yüzünde bir gülücük belirdi.

"Sikimin boyu hakkında konuşurken utanmadın."

"Ben o zama-" sözümü tamamlayamadım.

Dudağımdaki parmakları yerinde durmamış, baş parmağını dilimin üzerine yollamıştı. Ani bir refleks ile ağzımı kapatarak yutkundum ve baş parmağını emiyor gibi oldum.

Kafamı geri çekmeye çalıştım ancak arkamdaki duvara çarpmamla beraber ağzımı aralayarak inledim.

"Siktir, bak buydu. O merak ettiğin penisimin kalkma sebebi."

Parmağını ağzımdan çekti ve beklemediğim bir şekilde dudaklarından içeri yolladı, emip yutkundu ve ıslaklığı umursamadan telefonumu tekrar tuttu.

"Engellediğim oğlanların engelini kaldırma."

Yüzüm utançtan kıpkırmızı olmuştu, az önce ağzımda olan parmağına bakakalmıştım öylece.

Bu sefer de Bay Kim'in telefonuna bir bildirim bombardımanı geldiğinde arkasını dönerek masadan aldı. Açtığı gibi küfür ettiğinde bir sorun olduğunu anlamıştım ama ses etmedim ve beklemeye devam ettim.

Birini aramaya başladı, telefon kulağındayken bana dönerek.

"Benimle geliyorsun." Dedi.

Elimden tuttu ve peşinden sürekledi telefonda konuşurken.

Yalnızca onun söylediklerini duydum ve saçmalamış gibiydi.

"Alo."
"İşim vardı bakamadım, seni ilgilendirmez."
"Kıskandırmak içindi isteğim, gerçek değil."
"Evet öyle, seni mi seveceğim birde?"
"Kızıl, ismin ne bilmiyorum."
"Her neyse kapat."

Konuşması bittiğinde arabanın kapısını açtı ve sorgusuz bir şekilde bindim. Ne diyeceğini merak etmiştim.

"Yemek yemeye gidiyoruz, saat çıkış saatini çoktan geçti. Genelde çıkışta yemek yemeye giderdin."

Ne demişti o? Yemek mi? Ben bana kızıp derslerden kalmamı falan sağlar sanıyordum, şimdi birde ödül olarak yemek mi ısmarlıyordu? Ah Bay Kim mükemmel bir insan mı, yoksa bana mı özel?

Bilmiyorum.

Sahi bahsettiği kızıl o gün barda gördüğüm müydü? Eğer oysa şu halde bile trip atabilecek bir yapıya sahibim.

TEACHER'S PET / TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin