Donduğum yerde anında gözlerim dolarken inanmak istemedim ona.
Yalan söylüyordu,buna inanamazdım.
Onun bir kelimesiyle kocamın beni aldattığına inanamazdım.Kolları arkadan belimi sardığında
"İnanmıyorum sana!"diye mırıldandım.Güldü,belimi saran kolları bedenimi sararken beni kendine doğru döndürdü.
Gözleri dolu gözlerime kaydığında kaşları çatıldı.Gözlerimden bir yaş aktığında görmesin istedim,başımı aşağı saldım.
Ama izin vermedi aynı an belimi saran bir kolu bedenimi terk edip çenemi kavradı.
Başımı kaldırarak çenemi bıraktı ve baş parmağıyla akan göz yaşımı sildi.
"O adamı bu kadar sevmen ne kadar can yakıcı hiç bir fikrin yok değil mi?"diye sorduğunda iç çektim."İnanmıyorum sana"diye tekrar ettiğimde
"O zaman kanıtlamama izin ver"dedi."Gerek yok"diyerek sinirle iç çektiğimde "Seni aldatması bu kadar mı korkutuyor seni?"diye sordu.
Evet,neden olduğu hakkında en ufak bir fikrim yoktu ama korkuyordum.
Sözde huzurlu bir hayat için evlenmiştim onunla ama bir günüm sorunsuz geçmiyordu.
Güldü Karan alay dolu,hatta küçümseyici bir gülüştü bu.
"Senin bu kadar acınası olduğunu bilmiyordum"dediğinde göğsünden ittim onu.
"Sana inanmadığım için acınası mıyım?"
diye sinirle sordugumda"Seni anlatan biriyle körü körüne yaşamaya devam etmek isteyen acınası bir adamsın!"
dediğinde sinirle"Asıl sen kendi babanın eşine yavşayıp dokunmaya çalışan şerefsizin tekisin!"dediğimde güldü.Derin bir nefes aldım"Tamam"diye mırıldandım."Bunu bana kanıtlaya bileceksen yap!"
Arkamı dönüp gitmek istediğimde kolları bedenimi sardı yeniden"Eğer o adamın seni aldattığını kanıtlaya bilirsem bana bir şans verecek misin?"diye sorduğu soruyla afalladım.Yani babası beni aldatıyor diye oğluyla mı birlikte olacaktım?Bunu yapmazdım.
"Hayır"dedim sadece boynuma dokunan dudaklarının kıvrıldığını,gülümsediğini hissettiğimde kaşlarım çatıldı.
"Eninde sonunda benim olacaksın Ege!"
dedikten hemen sonra boynumda hissettiğim ıslaklıkla hızla öne doğru kaçtım.Geriye dönüp ona baktığımda yüzündeki tatlı ve ben suçsuzum iradesiyle derin bir nefes aldım.
"Sen şükret kıyamıyorum"dememle yüksek sesle söylediğimi fark etmem bir olurken, hızla mutfaktan çıkmak için kapıya koştumBir anda önüme çıkmasıyla başımı göğsüne çarpmam bir olurken başımı tutarak geri çekildim.
Aynı an"Ya ışınlanmayı mı keşfettin sen ya?
Hem sen spor salonundan çıkmıyor musun bu ne sert beden be?"diye ciyaklayarak kafamı kaldırıp ona baktığımda kahkaha atarak haline karşı içimi garip bir hiss kapladı.Kalp atışlarım hızlanırken kahkahası bittiğinde gülerek suratıma baktı.
Bir eli yavaşça yanağıma inerek baş parmağıyla yanağımı okşadığında"Benim bebeğim bana kıyamaz mıymış?"demişti.Sinirle"Benim oğlum olan sensin bir kere,
bebeğim de ne?"güldü"ama yatarsak altta olacak olan sensin değil mi bebeğim?"
bebeğim kelimesini bastırarak söylediğinde cümleyi algılayıp yanaklarımın kıp kırmızı olması ve yüzüne indirdiğim tokat aynı an içinde yaşanmıştı.Ne yaptığımı fark edip endişeyle ona baktığımda sanki ona hiç tokat atmamışım gibi gülümseyerek"Utandın mı?"demesiyle sinirle soluyup mutfaktan çıktım.
Sinirle merdivenleri kalkarken biraz önceki halimiz gülümsemeni sağladı.
Salak çocuk diye mırıldandım içten içe