Dördüncü dersin bittiğine dair tenefüs zili çaldığında, Sunghoon ve Sunoo sonraki dersleri beden olduğu için soyunma odasına doğru yürümeye başladılar. Sunoo gülümseyerek telefonuna bakarken "Bizim beden dersimizle birlikte Taehyunların da antrenmanı varmış izler miyiz?" diye sordu. Sunghoon dolabından eşofman takımını çıkarırken yargılayıcı bi ton da olmamasına dikkat ederek cevap verdi. "Siz konuşuyor muydunuz ki? çok bahsetmedin bize " Geçen sefer cok fazla eleştirip şakasını fazla uzattığı için Sunoo'nun rahatsız olduğunu ve bir şeyleri anlatmaktan çekindiğini düşünüyordu. Sunoo dolabını kilitlerken Konuşmaya başladı. "Anlatabileceğim bir şey yok ki, dört gündür konuşuyoruz zaten hala arkadaş gibi bir şeyiz." Sunghoon kafasını sallayıp oyunma odasından çıkmaya hazırlanan Sunoo'nun yanına yetişip onu incelemeye başladı.
Bir şeyleri bilerek mi anlamadığını yoksa gerçekten dediği gibi hala arkadaş gibi olduklarından mı anlatmadiğından emin olamıyordu. Sunghoon'un sessizliğini fark eden Sunoo, ona doğru dönüp kendisine baktığını görünce sorarcasına bir bakış atıp "Bir şey mi söyleyeceksin ?" dedi. Sunghoon artık aklındakini sormaktan başka çaresi olmadığını fark edince iç çekerek cevap verdi. "Ben seninle ve Taehyun'la fazla uğraşıyorum diye mi söylemekten kaçıyorsun?" diye sordu. Sunoo, Sunghoon'un dediğine gülüp Sunghoon'un koluna girerken konuşmaya başladı. "Saçmalama istersen, senin yerinde ben olsam daha fazlasını yapacağımı ikimizde biliyoruz. ben gercekten anlatılacak bir şey olmadığından anlatmıyorum." Sunghoon'un ikna olup olmadığını anlamak için ona bir bakış atıp ikna olduğunu anladığında rahatlayarak konuşmasına devam etti. "hem sınav haftası da yaklaşıyor, siz de yoğunsunuz ben ve taehyun da yoğunuz ondan çok konuşmuyoruz." diye bitirdi açıklamasını.
Sunghoon duyduklarıyla rahatlayarak sinir bozucu bir sekilde gülümsedi ve "Yani istediğim gibi uğraşmaya devam edebilirim öyle mi? Bir an gerçekten çok korktum söylemek istediğim şeyleri içimde tutmak zorunda kalacağım diye" dedi. Sunoo, göz devirip Sunghoon'un kolundan çıktı ve ters ters bakarken "en bir flört yaptığında en çok ben uğraşacağım. Bunun farkındasındır umarım." dedi. Sunghoon ellerini cebine koyarken onaylamazcasına kafasini salladı ve cevap verdi. "Ben uğraşılacak bir duruma düşmem sen anca heeseung hyungla falan uğraşırsın." Sunoo emin konuşmaması gerektiğini söylemek istesese bile bir şey demeden yürümeye devam etti. Sunghoon'u tanıyordu. Bazı kesin tabuları vardı asla yıkmayacağı ama bazen de yapmam dediğini de sürekli yapardı. Ne zaman ne yapacağını kestiremezdiniz bir anda çıkıp gelir ve ben şunu yaptım diye anlatırdı.
Spor salonundan içeri girip sınıf arkadaşlarının yanlarına gittiler ve dersin hocasının gelmesini beklemeye başladılar.
•••
İkinci derse girdiklerinde ve artık herkes kendi kendine bir şeyler yapmaya başladığında sınıftan birkaç kişiyle birlikte futbol takımının antrenmanını izlemeye başladılar. Maçın şuan 50. dakikasındalardı ve koçları telefon konuşması yaptığı icin başlarında olmadığından kimse ne konuştuğuna dikkat etmiyor kendi kafalarına göre hareket ediyorlardı.
Niki yediği ikinci golden sonra sinirle yerde oturmaya devam ederken. Jongseong Niki'yle uğraşıyordu. "Niki kusura bakma sert oldu biraz gelip topu çıkarmanda yardımcı olmamı ister misin?" Jongseong'un takımı Niki'nin daha çok sinirlenmesine gülerken Niki topu eline alip oyunu başlatmaya hazırlanırken Jongseong'a cevap verdi. "Siktir ol git yemin ederim topu patlatırım ama elimdekini değil sendeki topları" Jongseong Niki'nin dediklerine gülerken yerine geçti ve Niki'nin oyunu başlatmasıyla herkes susup oyuna odaklandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
toothless & light fury | jayhoon
Fanfictionjungwon sunghoon nerdesin amin evladi cuzdanimi unuttum diye bugun yemegimi sen odeyecektin sunghoon JUNGEON BI DUR TRIBUNLERDE MAHSUR KALDIM CIKAMIYORUM sunoo yine mi jongseongun antrenmanini izlemeye gittin jayhoon | heewon, sunjake