9

123 24 187
                                    

Okula erkenden gelen Sunghoon, montunu boynuna kadar çekip uyuklarken her zamanki sigara içtikleri yerde diğerlerinin gelmesini bekliyordu. Tam hafif dalmak üzereyken Heeseung'ın kendisine seslendiğini duyup kafasını kaldırdı.

"Sunghoon uyuyor muydun lan?"

"Yok ya ne uyuması, sizi bekliyordum."

"Gel içeri girelim, Sunoo daha gelmez zaten."

"Sen git, ben beklerim."

Heeseung, Sunghoon'a bakarken iç çekip onun yanına oturdu ve Sunghoon'un omzuna başını yasladı. Sunghoon, geriye çekilip Heeseung'a ters ters baktı ama Heeseung'ın bambi gözleriyle kendisine baktığını görünce tekrardan Heeseung'a yanaşıp tekrar omzuna yaslanmasını bekledi. Heeseung, gülümseyerek Sunghoon'un omzuna yaslanırken konuşmaya başladı.

"Bana aşkından ölüyorsun dimi? ondan bana hiç kıyamıyorsun."

Sunghoon çattığı kaşlarıyla onlara doğru yürüyen Jungwon'a bakarken cevap verdi.

"Ben ölmüyorum ama sana olan aşkından ölen birilerini tanıyor olabilirim."

Heeseung, Sunghoon'un söyledikleriyle kafasını kaldırıp ne demek istediğini soracakken Jungwon'un geldiğini görüp Sunghoon'un ne demek istediğini anlayınca konuşmaktan vazgeçip yüzünde mahçup bir ifadeyle yanlarına yaklaşan Jungwon'a doğru bakmaya başladı.

"O yüz ifadeden ne lan öyle, sen bu ifadeleri yapabiliyor muydun?"

Artık yanlarına gelip önlerinde duran Jungwon, Sunghoon'un söyledikleriyle ayağına tekme attıktan sonra Heeseung'a döndü.

"Aceleyle çıktığım için markete gidemedim, çıkışta alırım artık çakmağını."

"Ve paketimi."

Heeseung'a nah çekip konuşmaya başladı Jungwon.

"Ben içeri giriyorum. Siz Sunoo'nun getirmesini mi bekleyeceksiniz?"

Sunghoon, oturduğu yerden kalkıp çalılıkların arasına doğru yürüdü.

"Ben şuraya çakmak saklamıştım diye hatırlıyorum."

"İyi siz için, ben giriyorum okula."

"İçesim kaçtı ben de geliyorum seninle." Diyen Heeseung, Sunghoon'a el salladı ve Jungwon'un peşine takıldı.

Sunghoon Heeseung'ın hiç inandırıcı olmayan bahanesine gülüp sakladığı çakmağı aramaya devam etti.

Sunghoon, söylenerek çalıların dibini ararken ona doğru yaklaşan Jongseong, Sunghoon'un daha önce oturduğu yere geçip onu izlemeye başladı.

Sunghoon, çakmağı bulamayınca aramaktan vazgeçip okula girmek için oturduğu yere dönüp çantasını alacakken Jongseong'u görmesiyle neye uğradığını şaşırıp bi anda çalıya takıldı ve yere düştü.

"İnsan bir ses verir, paçalarımdan sızdırıyordum az kalsın."

Düştüğü yerden hızla kalkıp pantolonunu silkeleyerek kendisine gülen Jongseong'un yanına yürüdü.

"Neyi arıyorduysan çok ciddi görünüyordun o yüzden bölmeyeyim dedim ama bulamadın herhalde?"

"Hiç sorma ya, dün birileri çakmağımı çalınca çakmaksız kaldım o yüzden çakmak bulabileceğim her yere bakıyordum."

"Hay allah kötü olmuş, ben de bir arkadaşın çakmağı vardı onu vereyim sana."

Sunghoon, Jongseong'un hiç utanmadan kendi oyununa devam etmesine ve dün kendisinden çaldığı Sunoo'nun çakmağını çıkarmasına gülüp paketinden dalını çıkarırken Jongseong'un sigarasını yakmasını bekledi.

toothless & light fury | jayhoonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin