toothless & light fury | jayhoon

19

ilk full duz yazi bolumum h.o

•••

"Ya Jungwon beş dakika içip gireceğiz, sabret biraz."

"Üşüyorum diyorum, üşüyorum."

Sunghoon'un evinde kalan dörtlü bu sabah okula hep birlikte gelmişlerdi. Okula girmeden önce parka uğrayıp sigara içmeye karar verdiklerinden beri sigara içmeyen tek kişi olan Jungwon, diğerlerini vazgeçirebilmek için ısrar ediyordu. Onun bu ısrarına dayanamayan Heeseung, sinirle konuşmaya katıldı.

"Jungwon o zaman sen önden git, bizi beklemek zorunda değilsin. Göbek bağımız birlikte kesilmedi."

Heeseung'in söylediklerine daha fazla bir şey diyemeyen Jungwon, sinirle bir nefes aldı ve cevap verdi.

"İyi ben gidiyorum, siz de bok için."

"Sağ ol aşkım!"

Hızlı adımlarla okula yürüyen Jungwon'un arkadasından bağırdıktan sonra çakmak istemek için önüne döndüğünde Sunoo ve Sunghoon'un bakışlarını fark edip ne oldu dercesine kafasını salladı.

Sunoo, bir şey diyecek mi diye Sunghoon'a bakıp onun söyleyecek bir şeyi olmadığını fark edince konuşmaya başladı.

"Biraz ağır olmadı mı sanki?"

"Bizim anlaşma şeklimiz bu."

Sunoo, cevap verecekken bu sefer konuya Sunghoon, dahil oldu.

"Biz niye şahit olmadık?"

"Her zaman yaşanan bir durum değil ondan, sinirlenince sakinleştirmeye çalışmıyorum. O tavırdan değil bu tavırdan anlıyor çünkü."

"Kırılmamaıştır diyorsun yani?"

"Yok ya ne kırılm-"

Telefonuna üst üste bildirim gelmesiyle lafı bölünen Heeseung, telefonunu çıkarıp gelen bildirime baktı ve öne eğilip Sunghoon ve Sunoo'ya gösterdi.

"Okula girer girmez tiktok göndermeye başlamış. Sence kırılmış mı?"

"İyi o zaman."

Konuyu kapatıp sessizleştiklerinde Sunghoon'un elinde tuttuğu minik ısıtıcıyı ilk defa görmüş gibi gülümseyerek incelediğini gördüklerinde göz göze gelip gülümemek için kafalarını çevirdiler.

Sunoo, sakinleşip önüne döndüğünde Sunghoon'un daha çok gülümsediğini görüp dayanamadı ve konuşmaya başladı.

"Sabahtan akşama kadar onu mu inceleyeceksin?"

Sonunda odağı elindeki ısıtıcıdan arkadaşlarına kayan Sunghoon, cevap verdi.

"Jongseong'u görürsem ne yaparım diye düşünüyordum, yani nasıl selamlaşırız diye düşünüyordum."

"Selam vermek için yanlışlıkla öpme de, ne yapıyorsan yap."

Heeseung'ın dediğine Sunoo, gülerken Sunghoon, gözlerini devirip kafasını farklı yere çevirdi. Kafasını çevirdiği yerde Jongseong'un hızlı adımlarla parkın yanından geçtiğini görünce ona seslendi.

"Jongseong!"

Sunghoon'un sesini ayarlayamamasından dolayı hem yanındaki Heeseung hem de biraz ileride olan Jongseong, korkarak sendelediğinde Heeseung, sadece Sunghoon ve Sunoo'nun duyabileceği şekilde konuştu.

"Aklım çıktı amına koyayım, kaçmıyor Jongseong sakin ol."

Jongseong, yanlarına geldiğinde elindeki poşeti sağlam bir şekilde yere bırakıp konuşmaya başladı.