Tapınakçılar dini ve askerî bir tarikat olarak kurulmuşlardı ama onları eşsiz yapan tarihteki ilk bankerler olmalarıydı. Kurulduğu zamanlarda sadece dokuz şövalyeden oluşan ve tamamen bağışlara bel bağlayan bu tarikat Papa tarafından resmi olarak onaylanınca ve Avrupalı soylulardan aldıkları desteklerle muazzam şekilde zenginleştiler. Arkalarına aldıkları bu güçle Hristiyan hacıları sadece askeri ve dini açıdan korumakla kalmadılar. Aynı zamanda Hristiyan hacıların can ve mal güvenliğini korudular. Bu koruma sırasında geliştirdikleri yöntemle dünya bankacılık tarihine örnek ve öncü oldular. Bu yöntem son derece basitti. Avrupa'dan Kudüs'e doğru yola çıkmak isteyen bir Hristiyan hacı tüm parasını bir tapınak evine yatırıyor ve sadece tapınak üyelerinin çözebildigi kod sistemiyle yazılmış ve günümüz banka kartı sistemine ilham kaynağı olacak bir mektupla yoluna devam ediyordu. Yolu boyunca bu mektup sayesinde üzerinde para yada değerli eşya taşımayan Hristiyan hacılar vardıkları yerdeki tapınak evinden parasını çekiyordu. Bu yöntem sayesinde Hristiyan hacıların can ve mal güvenliği sağlanmış oluyordu. Sağladıkları bu koruma yöntemiyle tüm Avrupa'nın güvenilir bankacıları ve bankerleri olmuşlardı. Faiz tüm büyük dinlerde olduğu gibi Hristiyanlıkta da yasaktı fakat kira bedeli adı altında işi kılıfına da çok usta bir şekilde de uydurmuşlardı. Çok titiz banka kayıtları tutuyorlardı ve bu titizlikleri tüm Avrupalı soyluların tüm parasını tapınağa yatırmasına yol açtı. Merkezleri Kudüs olmak üzere kurulmuşlardı ama tarihleri boyunca tapınağın en önemli merkezî Paris tapınağı olmuştu. Zaten bir Fransız soylusu tarafından kurulduğu için büyük üstatları kesinlikle bir Fransız olmak zorundaydı. Sürekli olarak güçlenmeye devam ettiler. Krallara, imparatorlara ve hatta Papalara borç verecek muazzam bir servete sahip oldular. Sahip oldukları bu ekonomik güçle adeta Avrupa'nın bankerleri ve Avrupalı soyluların ekonomi danışmanları olmuşlardı. Ama tarih denilen zaman döngüsünün mağduru olmaya doğru hızla ilerliyorlardı. Çünkü Birinci Haçlı Seferinin üzerinden yıllar geçmişti ve Selahattin Eyyubi önderliğinde ki müslümanlar başta Kudüs olmak üzere tüm Ortadoğu'yu Hristiyanlardan geri almışlardı. Kudüs'ün düşmesiyle Tapınakçılar ilk ve en ağır darbeyi almışlardı.
