Sena'nın tercümanlık yaptığı spor kulübü -Galatasaray- yeni transfer için gemi rezervasyonu yapmıştı. Birde gelecek olan kişiler haşmetli Galatasaray oyuncuları olunca...Yeni transferin Sena'nın eski sevgilisi Nicolo Zaniolo olduğunu öğrenince şaşırmıştım. Daha yeni yeni olayları aşıyorken tekrar kızın karşısına çıkması sinir bozucuydu. Lavabodan çıkarken Sena'yı gördüm.
Sena beni gördüğüne sevinmiş olacak ki kocaman gülümsedi. Beni masalarına davet etti ilk gelmeyeceğimi burdan çıkıp direkt olarak eve geçeceğimi söylesem de beni ikna etmeyi başardı ve elimden kavrayıp büyük adımlarla ekibin yanına yönlendirdi.
Sena'nın yanına otururum diye düşünmüştüm fakat iki taraftan da kapmışlardı kızı. Ben de Nicolo'nun yanına oturmaktansa Ferdi'nin yanına oturmayı tercih ettim. Doğal olarak kumral kıvırcık saçlı çocuğun da yanına oturmuş oluyordum. Gözümün ona daldığını Sena'nın beni dürtmesiyle fark ettim.
Yüzüne sırıtışla karışık bir gülümseme yerleştirdi
- Dibine düştün bir de bakışlarınla çaktırmadan ye
- Abart kanka gözüm çarpmış.
- Kızım aşıkmış gibi bakma sende.
Dedi kısık bir ses tonuyla. Artık konuşma açmak istiyor olacak ki
- Bu arkadaşım Sevgi burada çalışıyor. O da bu geceyi bizimle geçirecek uyar mı?
Herkes onaylar anlamda başını salladı. (yanlışlıkla) gözlerimin takılı kaldığı çocuk konuşmaya başladı
- Adın çok tanıdık geliyor Sevgi'ydi değil mi?
Göz göze geldiğimizde stresten dudaklarımı ısırmaya başladığımı fark ettim. Dudaklarımı serbest bıraktım ve hafif gülümsedim
- Evet. Sizin?
- Barış.
Demek bu fıstık çocuğun adı Barıştı. Sonra hatırlamış olacak ki derin bir nefes aldı.
- Yatı ben kiralamıştım. Oradan tanıdık geldi ismin şimdi hatırladım.
Anlamış gözlerle Barış'ın gözlerine baktım.
Bir Kaç saat sonra herkes kaynaşıp konuşmaya başlamıştı. Ben de o kadar çekingen hissetmiyordum artık. Ortam samimiydi. Sipariş ettiğimiz yemekler ve içkiler de gelmişti
Yanımdaki Ferdi'yi Sena'nın elini tutarken görmüştüm Nicolo'ya baktığımda onun da onların eline baktığını ve yüzünün düştüğünü fark ettim. Aldat aldat sonra yüzün düşsün. Sürün köpek. Bunu fark eden Sena Ferdi'nin elini bırakıp lavaboya doğru yürümeye başladı.
Önümdeki içkiyle ilgilenmeye karar verdim. Herkes farklı bir kafadaydı zaten şuan. Keremle Berkan telefondan birşeylere gülüyordu. Lucas ve Mauro Şampiyonluk maçı hakkında konuşuyorlardı. Barış denizi izleyerek bir şeyler düşünüyordu. Nicolo ise daha demin gördüklerini hazmedememiş olacak ki içkiyi hızlı bir şekilde kafasına dikiyordu.
5. Olduğunu tahmin ettiğim viskim hafiften kafamı bulanıklaştırmaya başlamıştı. 6. Bardağa ulaşacağım sırada yan tarafımdan büyük bir el bardağımı çalmıştı! Elin sahibine baktığımda Barış olduğunu gördüm. Sırıtıyordu.
- Ver şunu
Barış benden ç(aldığı) viskiyi gözlerimin içine bakarak yudumlarken gerçekten çok sinir bozucu olmuştu. Bir kaç paragraf önce dediğim fıstık çocuk lakabını geri alıyorum. (Almiyorum)
Mauro maç muhabbetini bitirmiş olacak ki
- Sizin de kafa hemen gitti oğlum. Daha gece yeni başlıyor.
Sevgi
SenaOy vermeyi unutmayinn
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tek Başına / Barış Alper Yılmaz
RomanceYetişkin sahneler içerir rahatsız olanlar okumasın.