Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
★★★★
Çapulcular ilk defa ne yapacaklarını bilmiyorlardı. Şaşırtıcı derecede dürüst. Y/N de arkadaşlarıyla takılırken ne yapacağını bilmiyordu. Gryffindor odasına girdiğinde en yakın arkadaşlarının hepsinin kanepede oturduğunu fark etti.
"Merhaba çocuklar!" James'in yanına otururken mutlu bir şekilde konuşuyor.
"Selam Y/N." Aynı anda söylediler.
"Ee başka?" Beşinin etrafına bakarken bir sonraki şakanın ne olacağını merak ederek sordu.
"Yeni bir şey yok" dedi Sirius sağ şakağınıovuştururken.
"Ah... şey--" ne yapacağını düşünmeye başladığında olduğu yerde durdu.
Sonra aklına bir fikir geldi.
"Bir fikrim var!" Kanepelerin etrafında zıplarken mutlu bir şekilde çığlık atıyor.
"Ve bu fikir...?" James neye sevindiğini açıkça kafası karışarak soruyor.
"İhtiyaçlar Odası'na gidip yüzme havuzu isteyip sonra yüzmeye başlasak nasıl olur?" Dizlerinin üstüne çöküp havayı yumruklamaya başladığında söyledi.
"Elbette...ben varım, peki ya siz?" James dörde bakarken sordu.
Hepsi birbirine baktı, Y/N evet demesini umarak parmaklarını kavuşturdu.
Hepsi başını salladı ve Y/N'nin ayağa kalkıp onları yanaklarından öpmesine neden oldu. "Gidip üstümü değiştireceğim! Orada görüşürüz." Kız yurduna doğru koşarken konuştu.
Çocuklar kıyafetlerini giyip mayolarını giydiler ve RoR'a doğru yola çıktılar.
Y/N kırmızı iki parçalı mayoyu ararken bagajından kıyafet üstüne kıyafet çıkarıyor.
Sonunda onu bulduğunda onu içine koyuyor ve RoR'a doğru giderken kendisini örtmek için ipek bir elbise kapıyor.
Oraya vardığında kendisini bekleyen çocukları fark etti.
"Tamam, havuzu isteyeyim ve yüzmeye bir adım daha yaklaşalım." Y/N üç kez yarı büyük bir yüzme havuzu istediğini söyledi.
Çok geçmeden kapı göründü. Ne istediğini açıklamak için açtı. Onun ve yağmacıların yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu.
Çocuklar koşarak havuza atladılar ve hayatlarının en güzel anını yaşadılar. Y/N odadaki sandalyelerden birine giderken sadece güldü.
"E/H içeri geliyor musun!?" James içeri girmek üzereyken sordu.
"Evet izin ver şu bornozu çıkarayım." Bağlamayı çözmeye başladığında yere düşmesine izin verdiğini söyledi.
James gözlerini ondan alamıyordu. Kesinlikle çok güzeldi. Kırmızı mayo onun kıvrımlarını mükemmel bir şekilde yakalıyor ve ona bakmamayı karşı konulmaz kılıyordu. E/C'li H/C kızından hoşlandığını itiraf etmesi gerekirse.
Y/N arkasını döndüğünde sadece James'in ona baktığını gördü. Birinin yakalandığını ve diğerine bakıldığını fark ettiklerinde her ikisinin de yanakları ısındı.
Y/N, havuza atlayarak büyük bir sıçrama yaparken kaçışını anlatıyor. Zaten Ayer'in altında olduğundan bir süre yüzüyor, ardından hava almak için yükseliyor ve yakışıklı bir çocukla yüz yüze geliyor.
"Ah merhaba, James." Y/N açık pembe renkte kızarırken konuştu. Yakınlaştıklarından beri James'e en büyük tutkuyu duyuyordu ama onun belli bir kızıl saçlıya göz diktiğini biliyordu, bu yüzden şansını biliyordu.
James onun yakalayan kürelerine bakmaktan kendini alamadı. Daha farkına varmadan eğiliyordu. Ve o da onunla ortada buluşmak için eğiliyordu, öpücüğü tavana vuruyordu.
Öpüşmeye başladılar, ciğerlerinde hava kalmadığı için kısa süre sonra birbirlerinden ayrıldılar.
Gülümserkenalınlarını birbirine yasladılar.
"Bunu ne kadar zamandır yapmak istediğime dair hiçbir fikrin yok..." dedi James, onu kendisine doğru çekerken.
