12°

1.3K 90 28
                                    

Şarkı:
Kelebekler (Madrigal)
Love Wins All (IU)


Bugünkü acımızı daha da buruklaştıran dünkü sevincimizin anısıdır.


Eskiden aile kavramını bilmezdim. O sıcaklığı ,o tatlı muhabbeti hiçbir zaman öğrenememiştim. Anne sevgisini iliğine kadar hissetmiştim ama babalık görmemiştim hiçbir zaman o adamdan, küçük yaşlarda iken babamın gözünün içine bakardım, bana sevgi ve şefkat göstersin diye. Beni tersleyeceğini bile bile sürekli onla konuşmaya çalışırdım. Her seferinde başından kovardı beni. O evde, annem hariç kimsem yoktu benim. Derdimi, heyecanımı, günümü, yediğim yemekleri, konuştuğum insanları , gördüğüm kuşları bile annem dinlerdi benim. Sonra o da gitmişti, tek kimsem beni bırakıp gitmişti. Kimsesiz kalmıştım.

Bu koskoca dünyada zaten kimsesiz hisseden benim, tek kimsemi almışlardı benden.

Şimdi ise yeni öğreniyordum aile kavramını. Burda görmüştüm özlediğim anne şefkatini, daha önce hiç bilmediğim baba sevgisini, birdenbire hayatıma girseler de sanki yıllardır tanışıyormuşuz gibi hissettiğim abilerimi. Artık yalnız hissetmiyordum, çünkü yalnız değildim.

Bunu en çok şuan anlıyordum galiba. Ben buraya geleli sadece 3-4 gün olmuştu ama karşımda benimle konuşurken heyecanlanan birbirlerine benim için kıskanç bakışlar atan abilerim ile bu süre sanki yıllardır tanışıyormuşuz gibi hissettirmişti.

Abi deme merasimimiz bitince hep birlikte akşam yemeğine geçmiştik. Aytekin abimin söyledikleriyle sadece donup kalmış ve gülümsemeye çalışmıştım. Verecek bir cevabım yoktu. Ona ilk abi dememin sebebi ,hem en büyük abim olması hem de biraz korkutucu durmasıydı.

Mirza abim ise ona sarılmam ve bir de üstüne yanağından öpmem ile şaşkın şaşkın bakmış ve o da bana sarılmıştı. Şimdi ise yanında oturan Safir abime ilk onu öptüğüm ve sarıldığımla ilgili şeyler söyleyip hava atıyordu ama Aytekin abimden sonra ilk Safir'e abi dediğim için,Safir abim götüne bile takmıyordu Mirza abimi.

Sadece sarıldığımı ve öptüğümü duyduğunda kafasını bana çevirmiş 'olsun' der gibi eğmişti. Alınmamıştı yani.

Eren abim ise hiç kimseyi umursamadan sofraya oturduğumuzdan beri bana alışık olmadığım bir şekilde tebessüm ediyor ve hep yaptığı birşey miş gibi annemin yaptığı yemeklerden tabağıma dolduruyordu. Ben ise bir yandan onun doldurduklarını yemeye çalışıyor bir yandan da annemin Aytekin abime hızlı hızlı sorduğu soruları dinlemeye çalışıyordum.

Aytekin abim geldiğinden beri annem onun yanından ayrılmıyor sürekli bir şey soruyordu. Sorduğu soruların ana temasının abimin evliliği olması Aytekin abimin sıkılmış bir şekilde annemi geçiştirmesiyle devam ediyordu. Anlaşılan evlenme taraftarı değildi.

"Anne ben evlenmek falan istemiyorum, orada biriyle tanışmadım, tanışmayacağım ve Şermin teyzenin öğretmen kızı beni ilgilendirmiyor lütfen fotoğrafımı falan da bir daha gösterme gün yaptığın teyzelere ,sonra mahallede görüp sıkıştırıyolar beni ,kızımla bir tanış diye , sesimi de çıkartamıyorum." diyerek yakınan Aytekin abim ile Safir abim bir kahkaha patlattı ,biz de dayanamayıp onun bu haline gülmüştük.

Hala gülmeye devam eden Safir abim bir an ne yaptığının farkına varmayarak, eliyle Aytekin abimin omzunu pat patlayarak konuştu. " Abi artık çok geç şuan bütün vesikalıkların bizim mahallede dolaşıyor, teyzeler buzdolabına bile asmış olabilir fotoğrafını otur ağla." derken hala gülüyordu. Aytekin abim ise yüzünde tehditkâr bir gülümsemeyle Safir abimin kendine gelmesini bekliyordu. Geldiğinden beri ,Safir abim yerine sinmişti şimdi ise dalgınlıktan böyle rahat tavırlar sergiliyordu.

HERA°Gerçek AilemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin